> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > İlim Ve Kültür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlim Ve Kültür  (Okunma Sayısı 533 defa)
09 Haziran 2012, 09:12:33
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 09 Haziran 2012, 09:12:33 »



2- İlim Ve Kültür

Maddî dünyanın, Yaratıcısı ile olan ilgisi hakkında açık bir anlayışa sahip olmadan, ilim ve insan kültürü arasındaki ilişkiyi ta­mamıyla kavramak imkânsız olmasa bile, zordur. Maddî dünyanın dış görünüşü ve muazzam yapısı içinde insan hiçbir önemi ol­mayan aciz bir mahluk olarak görünmekte­dir. Etrafımıza baktığımızda akıllara durgun­luk veren büyüklüğüyle güneş, ay, yıldızlar ve bütün kâinatın, Yaratan'ın Azamet, Haş­met ve Kudretini haykırdığım görürüz. "Gaybın anahtırları O'nun katındadır, on­ları ancakO bilirJCarada ve denizde olanı bi­lir. Düşen yaprağı, yerin karanlıklarında olan taneyi, yaşı-kuruyu —ki apaçık kitaptadır— ancak O bilir." (6: 59). Başka bir deyişle, kü­çük veya büyük, kâinatta olup biten her şey O'nun bilgisi dahilindedir. O'nun bilgisi ve azmi dışında hiçbir şey meydana gelemez.

Cenab-ı Hak dış görünüşlere bakmaz. Kü­çük önemsiz denilip ihmal edilmemiş, her şe­ye gereğince değer verilip, zikredilmiştir. "Al­lah sivrisineği ve onun üstününü misal ola­rak vermekten çekinmez." (2: 26). Allah ka­tında, onlar O'nun yarattığı nizâm içinde yer alan, kâinatın muazzam yapısının birer par­çasıdır.

O'nun Bilgisi ve İradesi olmadan bir zerre dahi meydana gelemez. Allah'ın yarattığı bu nizam ve disiplin, İslâmî ilimlerin metodu­nu oluşturmuştur. En önemsiz görünen şey­ler dahi, tüm gelişme ve büyüme evreleriyle dikkate alınır. Bu da, insan zihninin daima uyanık olmasına ve mübağalaya, yalan ve safsataya kapılmamasına da yardım eder.

Bu maddî dünya başka bir maksada daha hizmet eder. Bir yandan Allah'ın Kudretine, Hikmetine, her şeye Hâkim olduğuna işaret ederken, öte yandan yaratılış büyüme ve ge­lişme hadiselerini açıklamaktadır. Bunda maksat, insanın müşahade etme, anlama his­lerine hitap ederek, insan yararına ilmî araş­tırmalarda bulunmasını sağlamaktır. Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın yaratış nizamı belir­tilerek şöyle buyurulmaktadır, "Yerde olan­ların hepsini sizin için yaratan O'dur. Son­ra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak on­ları düzenlemiştir. O her şeyi bilir." (2: 29). Yunus Suresi'nde ise şöyle denilmektedir: "Güneşi ışıklı ve ayı nurlu yapan, yılların sa­yısını ye hesabı bilmeniz için aya konak yer­leri düzenleyen O'dur. Allah bunları ancak gerçeğe göre yaratmıştır; bilen millete ayet­leri uzun uzadıya açıklıyor." (10: 5). Teğabün Suresi'nde ise şunları okumaktayız: "Gök­leri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır. Dö­nüş O'nadır." (64: 3).

Bu ayette fikirlerin, hadiselerin ve bütün maddî şeylerin Allah'a döneceği açıklanmak­tadır. Her şey O'ndan gelmiştir ve O'na dö­necektir. Böylece Kur'an-ı Kerim, Cenab-ı Hakk'in ihtişamını maddî dünyayı mükem­mel bir şekilde anlatarak ortaya koymakta­dır. Böylece insana kâinatın maddî yapısı ar­dındaki gerçeği görerek İlerleme, büyüme ve gelişme kaydetmesinin gerekçesini öğretmek­tedir." İnsanın tabiattaki sırları keşfetme ve bunlardan faydalanmada Kur'an-ı Kerim'in yol göstericiliğine ihtiyacı vardır. Yaratan, in­san aklına doğru yolu gösterirken, maalesef modern bilim halâ hayatın sırlarıyla şaşkın, maddî dünyanın sınırları arasında sıkışıp kal­mış, ardındaki gerçekten uzak bir hâldedir. Kur'an-ı Kerim insana şunu hatırlatmakta­dır: "Göklerin ve yerin yaratılması, insan­ların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler." (40: 57) Sâffât Suresi'nde ise şöyle buyurulmaktadır:

"(Ey Muhammed)Allah'a eş koşanlara sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yok­sa Bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında Biz kendilerini özlü ve yapışkan ça­murdan yaratmışızdır. (Ey Muhammed)Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alı­yorlar." (37: 11-12).

Bu ayet-i kerimede insanın bayağı bir mad­deden yaratıldığı, fakat Allah'ın rahmeti ve lütfü ile yükseldiği hatırlatılmaktadır.

Bu gerçeğin ışığında insan nasıl olur da Hakikat'i alaya alabilir, inanacağı yerde inkâr eder? Bilmezler mi ki, "Gökleri ve yeri yok­tan var eden Allah'tır. O, bir işin olmasını dilerse, ona ancak 'Ol' der ve olur." (2: 117) İnanan bir kişi Hak yolu takip eder ve Kur'an-ı Kerim'in gösterdiklerinden ayrıl­maz. Bütün hayatın Allah'ın dilemesi ile mümkün olduğuna ve O'nun dilemesi ile sonlanacağına inanır.

Alelade bir maddeye hayat vermesi de yine Allah'ın kudretinin bir eseridir. Bu, insanı Allah'ın büyüklüğünü düşünmeye ve O'nun her şeye kadir olduğunu itiraf etmeye götür­melidir. İnsanı şekilden sekile sokup, sonra onu soylu ve yüksek bir hâle getiren O'dur.

Burada bir başka anlamsız düşünceye de işa­ret edilerek hiçbir şeyin boş ve değersiz ol­madığı, yerli yerince yaratıldığı belirtilmek­tedir. "Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulu­nanları boşuna yaratmadık. Bunun boşuna olduğu, inkâr edenlerin sanısıdır. Vay ateşe uğrayacak inkarcıların haline!" (38: 27).

İnanan bir insan asla Allah'ı anmadan bir şeyi aklından geçirmez, Allah'ın yarattıkla­rının hepsinin faydalı olduğuna inanır. "On­lar ayakta iken, otururken, yan yatarken Al­lah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını dü­şünürler; 'Rabbimiz! Sen bunu boşuna ya­ratmadın. Sen münezzehsin. Bizi ateşin aza­bından koru.' derler." (3: 19i).

Hiç şüphesiz, cansız bir maddenin hayat ka­zanarak insan haline gelmesi tabiat fenomeni içerisinde hayret verici harika bîr hadisedir. Hem ilime inanan insan, hem de dine ina­nan insan için bu da Yaratıcı'nın bir eseri­dir, çünkü küçük veya büyük her şeyi yara­tan O'dur.

Kur'an-ı Kerim her şeyin görünen ve görünmeyen gerçeklerini açıklar ve inananların ka­falarında hiçbir şüphe bırakmaz. Bilime ina­nan insan ise her şeyi Allah'ı düşünmeden çözmeye çalıştığı ve yorumladığı için, işin İçinden çıkamaz.

Bütün hayret verici ve dikkate değer yanıyla insanın yaratılışı da Allah'ın tüm yarattık­larının bir parçasıdır ve aralarında fark ol­maksızın küçük, büyük, maddî manevî her şey kainatın muazzam birliği içinde yer alır. Hayvanlar, bitkiler ve İnsan dahil kâinatta­ki yaratılış bütün çeşitliliğiyle devam etmek­tedir. Çeşitlilik içinde, yaratılışlar arasında benzerlik görmekte mümkündür. Kur'an-ı Kerim'de bu hususta şöyle buyurulur: "Yer­de yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer topluluktur­lar. Kitap'ta Biz hiçbir şeyi eksik bırakma­dık. Onlar sonra Rablerine toplanacaklar­dır." (6: 38). Bu ayet-i kerime, her ne şekilde olursa olsun, bütün hayatın kâinatın birliği­nin bir parçası olduğunu ve Hâkim-i Mut­lak olan Yaratanın koyduğu kanuna göre de­vam ettiğini apaçık ortaya koymaktadır. {67: 1-3). Yaratılış ahirette de devam edecektir. "Kupkuru gördüğün yeryüzünün, Biz, ona su indirdiğimiz zaman harekete geçmesi, ka­barması, Allah'ın varlığının belgelerindendir. Ona can veren Allah şüphesiz ölüleri de di­riltir. Doğrusu O her şeye kadirdir." (41: 39).

İnsanı diğer varlıklardan üstün kılan ve yük­selten, bilgidir. Öğrenmek, araştırmak, çalış­mak ona şeref ve kıymet tacını giydirir; bun­ları bırakır cehalete saparsa kıymetini kay­beder. (96: 15). Bilgi insanı faziletli ve güçlü kılar, cehalet ise alçaltır. Kur'an-ı Kerim'e gö­re üstünlük, bilgisiyle (öğrenmeyle)dİr. İnsan bilgiyle kendini İspatlar ve bilgiyle Allah'ın varlığına deliller bulur. Yine, insanın bütün hakikati ve kâinatın gerçeğini bulması, ah­lâkın ve düşünmenin değerini anlaması, ta­biatın sırlarım ve onlardan nasıl faydalana­bileceğini öğrenmesi ancak bilgi ve araştır­ma ile mümkündür.

İnsanların önceden hiç bilmediği tabiatın sırlarını ve harikalarını öğretmek Rasulullah 'ın insanlık kültür ve medeniyetine en bü­yük hediyesidir. Bu bilgi ile insan hem güç, hem de fazilet sahibi olmuştur.

Maddî dünyadan faydalanarak güç kazanan insan, manevî yönünü de tanıyarak fazilet sa­hibi olur. Diğer bir deyişle, mâna ve madde­nin bir bütün olduğu inancı ile hem nefsine, hem de maddeye hâkim olur. Nefsine hâkim olması ruhunun arınmasına sebep olurken, madde üzerindeki hâkimiyeti onun tabiat güçlerini kontrolü altında tutmasını sağlar. Malesef, Batı kültürü tabiat güçlerine nasıl hâkim olacağını öğrenirken madde ötesindekini tanımamıştır. Ne yazık onlara ki, Allah1 in mülkünden faydalanmak için gerekli güç­lere sahip olmuşlardır; fakat mülkün sahibi­nin hâkimiyetini tanımamaktadırlar.

Allah'ın yarattıklarından faydalanmakta ama, üzerlerine düşen vazifeyi yapmamak­tadırlar! Fakat Yaratan'a karşı bu küstahlık­larını ne kadar sürdürebileceklerdir! "İnsa­nı nutfeden yaratmıştır. Öyleyken o nasıl da açıkça karşı koymaktadır." (16: 4). Allah'ın bu önemsiz yaratığı şimdi Rabbine karşı gelmekte, kendi yanlış iddialarını öne sürmek­tedir. Oysa aciz olarak yaratılan sonra bü­yütülen bu insan, Yaratıcısına isyandan vaz­geçmeli ve Rabbini tanımalıdır. "Onlar, Ya­ratan olmaksızın mı yaratıldılar yoksa yara­tanlar kendileri midir? Yoksa gökleri ve yeri kendileri mi yarattılar? Hayır, Allah'a kesin olarak" inanmıyorlar." (52: 35-36) Kur'an-ı Kerim, reddedilmesi imkânsız, güçlü deliller ortaya koyarak inanmayanların, eğer söyle­dikleri doğru ise, tüm yaratılış hadisesini ve hayatın gayesini açıklamalarını teklif etmek­tedir. Bunu öğrenmenin en iyi yolu, madde perdesini aralayarak, kâinatın Yaratıcısını ve O'nun vahyettiklerini anlamaya çalışmaktır; çünkü O'nsuz hiçbir şey mümkün değildir. İlim sahibi insanın vazifesi artık düşünmek, çalışmak ve hayatın gerçeklerini araştırarak Allah'ın yarattığı harikaların tabiatını ve şe­killerini anlamaktır. "Musa: 'Rabbimiz, her seve avrı bir özellik veren, sonra doeru yola eriştirendir.' dedi." (20: 5jO).

Yetiştirdiği insan tipi ve mesajının ruhunun meydana getirdiği kültürel yapıya bakarak, Rasulullah'in bir peygamber ve bir insan olarak ne büyük bir şahsiyet olduğunu an­lamak mümkündür. İnsanı safsatalardan...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlim Ve Kültür
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:12:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlim Ve Kültür rüya tabiri,İlim Ve Kültür mekke canlı, İlim Ve Kültür kabe canlı yayın, İlim Ve Kültür Üç boyutlu kuran oku İlim Ve Kültür kuran ı kerim, İlim Ve Kültür peygamber kıssaları,İlim Ve Kültür ilitam ders soruları, İlim Ve Kültürönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes