๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Ağustos 2012, 11:05:22



Konu Başlığı: İlim
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Ağustos 2012, 11:05:22
İlim

İlim veya araştırma, gözlem ve tecrübe sonu­cu-elde edilen bilgileri düşünelim. İlmin dün­yada büyük başarı ve önemine rağmen mü­kemmel Hayat Nizamını (ed-Din) kurmada karşılaşılan sorunların derinliklerine temayüz edecek yeterli güce sahip değildir. Beşerî ilimlerin hakikatini bilenler şunu da iyi bil­mektedirler ki, bunlar nihaî meseleler veya nihaî hakikatleri bilmek ve kavramak şöyle dursun, bunların sınırlarına bile ulaşamazlar. Çünkü bu İlimler İnsanların ihdas ettiği ilim­ler olduğu için kendi varlığında mevcut olan zaaf ve sınırları da aynen taşımaktadır. İnsan, bazı insanüstü ve ulvî gerçeklere varma imkânlarına sahip değildir. Bunları ne doğru­dan doğruya gözleyebilir ne de gözlem ve de­neye dayanarak "ilmî" veya sağlıklı kararlara varabilir. Sonuç olarak, daha ilk safhada ed-Din veya beşer nizamının kurulması için ge­rekli olan insanüstü, ilâhî ve ulvî meselelerin Çözümü konusunda fen ilmi yetersiz kalmak­tadır.

Şimdi şu soru ortaya çıkar: Ahlâkî değerler, medenî kural ve usûller ile insanların kötü yollara düşmelerinin önlenmesi gibi ed-Dİn'in diğer unsurlarının ilimle belirlenmesi mükün müdür? Biz, hangi kişi veya toplulu­ğun hangi devirde bunu yapacağı meselesini bir tarafa bırakalım, ilmî açıdan böyle bir işi başarmak için vazgeçilmez şartların neler ol­duğunu ortaya koymalıyız.

Bu şartların ilki, insanın bu dünyada bağlı olarak yaşadığı tabiat kanunlarının bilmektir. İkinci olarak insanın bizzat kendisiyle ilgili bütün ilimleri, yani beşerî ilimleri kavraması gerekir. Üçüncü olarak, tabiat kanunlarıyla il­gili bütün bu bilgiler ve beşerî ilimler birlikte bulunup, mükemmel ve eşsiz bir akıl bunları belli bir düzene koymalı ve bunlardan en isa­betli neticeleri çıkarıp insanın ahlâkî değerle­rini, medeniyet kurallarını ve kötü yola sap­masını önleyecek sınırları tayin etmelidir.

Bu şartlar ne bugüne kadar yerine getirilebil­miştir ne de bundan sonra yerine getirilmesi­ne imkân vardır.