Konu Başlığı: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 26 Temmuz 2012, 10:45:44 HZ. MUHAMMED'İN YAŞAYIŞI Hz. Muhammed çok yüksek faziletlerle, mükemmel ahlak ve güzel davranışlarla dolu, sözü ve ameli birbirini tutan bir insan olarak yaşadı; fakat hayat tarzı son derece sâde idi. Hurma ağacının lifleriyle doldurulmuş bir yatak, deriden mamul bir su kırbası ve yine hurma yaprakları ile doldurulmuş yastığından başka hiçbir mefruşatın olmadığı basit bir odada yaşadı. Yemeği de sade idi, çok zaman su ve hurma, veya arpa ekmeği ile keçi sütünden ibaretti. Elbisesi, vücudun üst tarafı için bir gömlek ve hırka ile alt tarafı için ise kalınca bir örtüden ibaretti. Bu sade yaşayışına rağmen, hayatı örnek bir hayattı. Hayatın her sahasında ve her yönüyle son derece mükemmel bir insan olarak yaşadı. Evlendi, çocukları oldu, ailesi ile huzurlu ve mutlu bir hayat sürdü, her insan gibi o da hayatın neşe ve sevincini, elem ve zorluklarını yaşadı. Hayatı boyunca herhangi bir insanın karşılaşabileceği bütün durumlar ve değişik meseleler ile yüzyüze geldi. Fakat bunları soğukkanlılık, cesaret ve kararlılık ile karşılayarak başarıyla çözüme kavuşturdu. Bu sadelik gündelik hayatın en ufak ayrıntılarında bile mükemmeldi. Yiyecekleri, giyecekleri, konuşması, davranışları, uyku zamanı, evdeki ve dışarıdaki hayatı, ibadeti, hanımları ve başkaları ile olan diğer münasebetleri sîret, hadîs ve tarih kitaplarında kaydedilmiştir. Hz. Muhammed'in günlük hayatının ayrıntıları hakkında yapılan bir çalışma, onun hayatınm manevî, ahlâkî ve sosyal sahalardaki üstün niteliklerini gözler önüne serecektir. Giyimi: Hz. Muhammed giyim konusunda gösteriş ve ihtişamdan olduğu kadar, şekilcilik ve süsten de hiç hoşlanmazdı. Bazen pahalı elbiseler giydiği vâki olmuşsa da bu hâl çok nâdirdir. Abdullah b. Abbas, Haruriye taifesinin yanına elçi olarak gtitiğinde Yemen kumaşlarının en güzelinden bir elbise giymişti. Onlar "bu elbise nedir?" dediler. Abdullah b. Abbas; "bu elbisenin nesini kınıyorsunuz? Ben Rasulullah'i elbiselerin en güzelini giymiş olarak gördüm" dedi (Ebu Davud). Abdullah b. Ömer bir keresinde Yemen işi bir elbise satın aldı, fakat eve gidince elbisede kırmızı bir şerit gördü; onu geri verdi. Bir şahıs bu olayı Hz. Aişe'nin kızkardeşi Hz. Es-ma'ya anlattı. O da, Hz. Peygamber'in cebi, yenleri, etekleri ipekten işlenmiş cübbesİni getirip gösterdi (Ebu Davud). Bazı krallar ve kabile reisleri Hz. Muhammed 'e pahalı elbiseler gönderirdi. O da onları kabul eder ve bazen giyerdi. Ümmü Seleme Hz. Peygamber'in elbiselerinin içinde en çok gömleği sevdiğini söylemiştir (Şemail-i Tirmizi). Hz. Enes, Hz. Muhammed'in renkli Yemen cübbesini çok sevdiğini söylemiştir ve yine, Hz. Peygam-ber'in hastalığı sırasında Üsame b. Zeyd'e tutunarak dışarı çıktığında renkli Yemen cübbe-sine bürünmüş olduğunu rivayet etmiştir (Şemail-i Tirmizî). Hz. Peygamber soluk renkte elbiseler giymiş olmasına rağmen en çok beyaz rengi severdi. Ebu Derda, Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kabirlerinizde ve mescidlerinizde huzur-u İlâhi'ye çıkmanız için en güzel renk beyazdır." (İbn-i Mace) Hz. Peygamber soluk renkli giysileri de severdi, bazen sarığı dahil bütün giysileri soluk renk olurdu. (Ebû Davud). Siyah bezden mamul sank da takmıştır (Şemail-i Tirmizi ve İbni Mace). Elbisesi, biri vücudunun üst kısmını, diğeri de alt kısmını örtmek için daima iki parçadan müteşekkildi. Ve Ebû Derda'ya göre, Hz. Peygamber bu iki parça elbise içinde vefat etti (Şemail-i Tirmizi). Kırmızı renkte elbise giydiği de vâkidir. Kışın yünden mamul elbise giyinir veya battaniye sarardı (İbn Sad, Tabakat). Büreyde, Necâşfnin Hz. Peygamber'e bir çift siyah mest hediye ettiğini, O'nun da bunları giydiğini, abdest aldıktan sonra bir defa da bunların üzerlerine meshettiğini rivayet etmiştir (Şemail-i Tİrmizi). Dihye b. Halife el-Kelbî de Hz. Peygamber'e bir çift mest hediye etmiş, O da onları es-kiyinceye kadar giymiştir. İki meşin tasmalı ayakkabı da giymiştir. Hz. Aişe, Peygamber'in saçlarını taradığım, ayakkabı giydiğini ve mümkün olduğu kadar abdest almaya sağ el (veya ayak)inden başladığını rivayet etmiştir (Şemail-i Tirmizi). Hz. Peygamber genellikle vücudunu kaplayan bir kaftan giyerdi. îbn-i Abbas, Hz. Peygamber'i tek parçadan müteşekkil bir elbise içinde namaz kılarken gördüğünü rivayet etmiştir. Enes, Hz. Peygamber'in cemaatle kıldığı son namazda tek parça bir elbise giymiş olduğunu rivayet etmiştir. Bu namaz Hz. Peygamber'in imamlık yapan Hz. Ebu Bekr'in arkasında olduğu namazdır. Örtü bir tarafta omuzlarının üstünden, diğer tarafta koltuk altından geçiyordu (İbn-i Sad). Enes de Hz. Peygamber'in tek parça elbise ile namaz kıldığım rivayet etmiştir. Ümmü'l-Fadl hastalığı esnasında Hz. Muhammed 'in akşam namazını bir tarafı omuzlarının üstünden geçen diğer tarafı koltuk altından geçen bir tek parça elbise ile kıldırdığım rivayet etmiştir. Ömer b. Seleme, Câbir b. Abdullah, Ömer b. Yaser, Ebû'd-Derda, Ebû Saîd el-Hudrî ve diğerleri Hz. Peygamber 'in tek parça elbise içinde namaz kıldığını rivayet etmişlerdir (Tabakat İbn-i Sad). Enes b. Mâlik'in rivayetine göre, Hz. Peygamber 'e en sevimli elbise bürd-i yemânî (pamuk veya ketenden dokunma çubuklu) elbise giymekti. Hz. Aîşe'den yapılan rivayette de Rasûlullah vefat ettiğinde beyaz bürd-i yemânî denilen örtüyle örtülmüş (kefenlenmiş) olduğu belirtilir. (Buharı vq Müslim). Hz. Peygamber hayatı boyunca değişik renklerde elbiseler giymiştir. Doğrusu ne bulmuşsa onu giymiştir: Keçi kıllarından yapılma renk renk bir elbise (Müslim), dar kollu bir Bizans kaftanı (Buhari ve Müslim); yamalı bir elbise ve kaba bir altlık (Buhari ve Müslim) siyah keçi kıllarından yapılma şeritli bir kaftan (Müslim). Semûre b. Cündeb'den rivayetle Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Beyaz elbiseler giyiniz, çünkü o giyimlerinizin hayırlısı ve iyisidir, ölülerinizi de beyaz kefene sarınız." (Ahmed, Tirmizî, Nesei, İbn-i Mace). Câbir'den rivayetle Allah'ın Rasulü şöyle buyurmuştur: "Bir döşek adam içindir, bir döşek kendin içindir, üçüncü döşek misafir içindir, fakat dördüncüsü şeytan içindir." (Müslim). Yine Câbir, Allah Rasûlünün sol elle yemek yemeği, tek ayakkabı ile yürümeyi, kendini elbiseye tamamen sarmayı, veya tek bir elbise içinde elleri dizinde oturarak edep yerlerini göstermeyi yasakladığını rivayet etmiştir (Müslim). Hz. Peygamber kibir şiarı olarak elbiseyi iki topuktan aşağı sarkıtarak sürümeyi de yasaklamıştır (Buhari ve Müslim). Hz. Ali'den rivayetle: Peygamberimize Sİyeta diye anılan ipekli kumaştan yol yol san çubuklu, altlı üstlü bir elbise hediye edilmiştir. Peygamber bu elbiseyi Ali'ye gönderdi. Daha sonra onu Ali'nin üzerinde görünce kızgınlık alâmeti belirdi: "Onu giymen için değil, başörtüsü olmak üzere kadınlar arasında parçalayasın diye gönderdim" buyurdu (Buhari ve Müslim).. Hz. Ebu Bekir'in kızı Esma Sâsânilere ait önünün kenarı bastırılmış, arkası sırmalı bir kaftan getirip "Bu Allah Rasulü'nün Aişe'de bulunan kaftanıdır. Aişe ölünce bana miras kaldı. Hz. Peygamber bunu giyerdi" dedi. (Müslim). Yine Esma, Peygamberin gömleğinin kollarının bileklerine kadar geldiğini rivayet etmiştir (Tirmizî ve Ebû Davûd). Hz. Peygamber'in elbise giymeye sağ taraftan başladığı da rivayet edilmiştir (Tirmizî). Hz. Peygamber, sarık takar ucunu da omuzlarının arasına salardı (Tirmizi). Bazen önüne bazen de arkasına atardı (Ebu Davud). Ve şöyle buyurmuştur; "bizimle müşrikler arasındaki fark başlıklarımıza sarık sarmamızdır." (Tirmizî). Ebû Said el-Hudrî'den rivayetle Hz. Peygamber yeni bir giysiyi ilk defa giyerken ondan adlı adınca bahseder ve "Ya Rabbi, Hamd Sanadır. Bunu bana sen giydirdin, bunun haynnı ve bunun kullanıldığı iyi işin hayrını senden isterim. Bunun şerrinden ve kullanılacağı kötü işin şerrinden de sana sığınırım" derdi. Yine Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Kim yeni bir elbise giyinir ve 'benim hiçbir güç ve kuvvetim olmaksızın bunu bana giydiren Allah'a hamdolsun1 derse onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır." (Ebu Davud). Hz. Aişe, Hz. Peygamber 'in kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ey Aişe! Şayet bana katılmak istersen, dünyevî şeylerden bir yolcunun azığı kadar azıklan. Zenginlerle oturmaktan kaçın ve yamayana kadar bir elbiseye eski deme." (Tirmizi). Ebû Ümâme İyâz b. Salabe'den rivayetle Allah'ın Rasulü şöyle buyurmuştur: "Dinleyin, dinleyin, eski giymek imandan bir cüzdür, eski giymek imandan bir cüzdür." (Ebû Davûd). Ibni Ömer'den rivayetle Rasûlullah şöyle buyurmuştur; "Bu dünyada iyi elbise giyenlere Allah diriliş gününde kötü elbise giydirecektir." (Ebu Davud, Ahmed ve îbn-i Mace). Yine şöyle buyurmuştur: "îyi giyinebileceği halde (tevazusu sebebiyle) iyi giyinmeyen kimseye Allah izzet elbisesi giydirir." (Ebu Davud ve Tirmizi). Hz. Ali üç dirheme bir elbise satın aldı ve onu giyerken, "beni bu güzel giysilerle bezeyen ve çıplaklığımı Örten Allah'a hamd olsun" dedi. Ve sonra "Allah Rasulünün böyle dediğini duydum" dedi (Ahmed). Ebu Ümâme'den rivayetle: Hz. Ömer yeni bir elbise giydi ve "çıplaklığımı örten ve hayatımda beni bezeyen bu elbise ile beni giyindiren Allah'a hamd olsun" dedi ve daha sonra Rasûlullah'dan böyle işittiğini nakletti. Yine Rasûlullah'ın "bir kimse bir elbiseyi eskiyene kadar giyer ve sonra onu sadaka olarak verirse sağken ve öldükten sonra Allah'ın koruması ve gözetmesi altında olur" dediğini rivayet etmiştir (Ahmed, Tirmizi ve İbni Mace) Rasûlullah; "Allah kuluna bir nimet bağışladı mı eserini kulunun üzerinde görmek ister" buyurmuştur (Ahmed). Hz. Peygamber yine şöyle buyurmuştur: "İsraftan ve kibirden kaçındığımız müddetçe istediğinizi yiyin ve giyin." (Buhari) ve: "Yiyin, için, sadaka verin, giyinin ama israf etmeyin ve gururlanmayın." (Ahmed, Nesei ve İbni Mace). İnce Zevk: Hz. Peygamber sâde fakat son derece temiz ve tertipli giyinirdi. Temizlik ve itinadan çok hoşlanırdı. Koku kullanır ve kendisine koku ikram edildiğinde hiçbir zaman reddetmezdi. Sokaktan geçtiğinde bütün sokak koku içinde kalırdı. Erkekler İçin, kokusu yayılan fakat rengi olmayan kokular sürmelerini, kadınlar için ise, rengini gösteren fakat kokusu yayılmayan kokular sürümelerini tavsiye buyurmuştur (Şemail-i Tirmizi). Giyim konusunda son derece ince zevk sahibi İdi, elbiselerin temizliğine ve mükemmelliğine önem verirdi. Bİr keresinde bir adamı kirli elbiseler içinde görünce "elbiselerini yıkaya-mıyor mu?" diye sormuştur (Ebû Davud). Bir başka defa da kendisine kötü (ve yırtık) elbiseler içinde gelen bir kimseye Hz. Peygamber herhangi bir geliri olup olmadığını sordu. O kişi "Evet" dedi. Hz. Peygamber "Allah sana nimet vermişse, üzerinde izi görünsün" buyurdu (Ebu Davud). Arabistan halkı pek medenî ve kültürlü değildi ve namaz esnasında sıklıkla duvarlara veya yere tükürürlerdi. Hz. Peygamber bundan hoşlanmaz ve duvardaki lekeleri eli ile temizlerdi. (Nesei). Bazen havayı temizlemek için tütsü yakılırdı (Nesei). Çoğu defalar misk ve amber kullanılırdı. Bir keresinde Hz. Peygamber saçları dağınık bir adam gördü, ve "bu adam saçlarını düzeltemez mi?" diye sordu (Ebu Davud). Bir keresinde yün bir elbise giyince terlemiş ve elbiseyi çıkarmıştı (Ebu Davud). Bir başka defa da Mescid-i Nebevi'de toplanılmıştı. Kalabalığa göre Mescid dardı ve herkes işinin-gücünün başından üzerindeki elbiseleriyle geldiğinden içeriyi ter ve kir kokusu sarmıştı. Hz. Peygamber, "mescide gelmezden evvel yıkanmanız daha iyi olur" buyurdu (Buhari). Bu günden itibaren Cuma günü yıkanmak şer'î bir emir haline geldi. Arabistan'da yol kenarlarına küçük su dökmek olağan bir davranış idi. Hz. Peygamber bundan hoşlanmazdı ve bunu yasak etti. Bir keresinde mescide geldiğinde duvarlarda boydan boya leke ve izler gördü. Eline bir hurma dalı aldı ve duvarlardaki bütün izleri onunla kazıdı ve Öfke içinde insanlara şöyle seslendi, "sizler birinin önünüze gelip yüzünüze tükürmesinden hoşlanır mısınız? Bir kişi namaz kılarken Allah onun önündedir ve melekler de sağındadır. Bunun için önünüze ve sağınıza tükürmeyin." Namaz kılmakta olan bir sahabî tükürdü; Hz. Peygamber bunu gördü ve "Şimdi bu adam namaz kılmamalı" buyurdu. O kişi namazdan sonra Hz. Peygamber'e gelerek kendisini mi emrettiğini sormuştur. Hz. Peygamber "Evet, sen Allah'ı ve O'nun Rasulü'nü incittin" buyurmuştur (Tergib ve Terhib). Soğan, sarımsak, turp gibi kötü kokulu yiyeceklerden hoşlanmaz ve bunları yedikten sonra insanların mescide gelmemelerini buyururdu (Buhari). Yeme âdabı: Hz. Peygamber zühd ve takvanın eseri ölçülü ve az yemek yemiştir. Yediği belirtilen gıdalar hemen hemen çevresinde bulunanların hepsine şâmildir: Et, süt, arpa ve buğday ekmeği, kabak, zeytinyağı, bal, helva, sirke, hurma ve iliği severdi. Yemeğinde ilik buldu mu, parmakları ile diğer parçalarını da araştırırdı. Sirke bulunan eve fakir de giremeyeceğini belirtmiştir. Hz. Peygamber hats denen hurma, peynir ve tereyağından yapılan bir yemeği de severdi. Hz. Aişe'nin rivayetine göre Hz. Peygamber balı ve tatlıyı severdi. (Buhari ve Tabakat İbn-i Sad). Câbir, Hz. Peygamber'in ailesinden katık istediğini ve katık olarak evde sadece sirke bulunduğu cevabını aldığını rivayet etmiştir. Hz. Peygamber onu istedi ve yemeğine koyarak "sirke iyi katıktır, sirke iyi katıktır" buyurdu (Buhari ve Müslim). Abdullah b. Cafer, Rasûlullah'ı taze hurma ve hıyar yerken gördüğünü rivayet etmiştir (Buhari ve Müslim). Enes, bir terzinin Hz. Peygamber'i hazırladığı yemeğe davet ettiğini, kendisinin de Peygamber ile beraber gittiğini rivayet etmiştir. "Davette arpa ekmeği ve ilikli, çorba ile kurutulmuş et verildi. Ben Hz. Peygamber'in tabakta ilik aradığını gördüm ve o günden sonra da iliği çok sevdim" (Buhari ve Müslim). Abdullah b. Haris, "Allah'ın Rasûlü mescidde iken ekmek ile et getirdi ve yedi, biz de onunla birlikte yedik. Sonra kalktı ve namaz kıldı, biz de elimizi taşlarla sildikten sonra onunla beraber namaz kıldık." dedi (İbni Mace). Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'e et getirildiğini ve kendisine hoşlandığı etin but kısmı ikram edildiğinde ondan bir parça yediğini rivayet etmiştir (Tirmizi ve îbn-i Mace). İbni Abbas, Rasûlullah'ın en çok sevdiği yiyeceğin ekmekten yapılan tirit ve hais hur-masıyla tereyağının karışımından yapılan tirit olduğunu rivayet etmiştir. Hz. Peygamber "zeytin yağı yiyiniz ve kendinizi onunla yağlayınız, çünkü o bereketli bir ağaçtandır" buyurmuştur (Tirmizİ, İbn-i Mace ve Darimi). Ümmü Hani şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber bana geldi ve yiyecek birşeyler olup olmadığım sordu. Ben biraz kuru ekmek ve sirke dışında birşey olmadığını söyleyince 'getir onu, içinde sirke bulunan eve katıksız denemez' buyurdu." (Tirmizi). Bir keresinde Hz. Peygamber bir parça arpa ekmeği aldıve arasına hurma koyarak "bunun katığı budur" buyurdu ve onu yedi (Ebu Davud). Hz. Aişe'den, Hz. Peygamber'in taze hurma ile kavun yediği ve "birinin harareti diğerinin serinliği ile kırılır" buyurduğu rivayet edilir (Tirmizi). Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Hz. Peygamber hiçbir yiyeceği reddetmez-di; eğer arzu ederse yerdi, hoşlanmazsa bırakırdı (Buhari ve Müslim). Câbir, Hz. Peygamber'in; "bereketin yemeğin hangi kısmında olduğunu bilemezsiniz" buyurduğunu rivayet etmiştir (Müslim). Yine Câbir'den rivayetle Hz. Peygamber; "Şeytan her işinizde daima sizinle bareberdir; yemeğinizi yerken bile. Onun için şayet sizden birisi bir lokma düşürürse onu alsın, Üzerini temizlesin ve yesin; onu şeytana bırakmasın. Yemeği bitirdiğinde parmaklarını yalasın, çünkü bereketin yemeğin hangi kısmında olduğu bilinmez" buyurmuştur (Müslim). Sehl b. Sad, Allah Rasûlü'nün peygamberliğe nail olduktan vefatına kadar buğday ekmeği ve elek görmediğini rivayet etmiştir. Kendisine Hz. Peygamber'in elenmemiş arpa ununu nasıl yediği sorulduğunda, onu öğüttükten sonra üflediklerini ve çerçöpün bir kısmı gittikten sonra ıslayıp kalanı yediklerini söylemiştir (Buhari). Ebu Cuhayfe Hz. Peygamber'in "ben yaslanarak yemem" buyurduğunu rivayet etmiştir (Buhari). Enes de, Hz. Peygamber'in masa gibi yüksek bir yerde ve küçük bir kâsede hiçbir zaman yemek yemediğini rivayet etmiştir. Hz. Peygamber: "Yemeğe başlarken Allah'ın adım anın, sağ elinizle ve önünüzden yiyin" buyurmuştur (Buhari ve Müslim). Enes'den rivayetle Hz. Muhammed "Sânı yüce Allah, bir kişinin birşey yedikten sonra O'na şükretmesini sever" buyurmuştur (Müslim). Hz. Aişe'den rivayetle Peygamber "sizden biriniz yemeğe başlarken bismillah demeyi unutursa bismillah vel evveli, vel ahiri (başına ve sonuna bismillah) desin" buyurmuştur (Tirmizi ve Ebu Davud). Ebu Said el-Hudrİ'den rivayetle Hz. Peygamber yemeğini bitirdiğinde "bize yediren ve içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah'a hamdolsun" diye dua ederdi (Tirmizi, Ebu Davud ve İbn-i Mace). Ebu Eyyub'dan rivayetle Allah Rasulü yedikten ve içtikten sonra "yediren, içiren, onları hazmımızı kolaylaştıran ve çıkarmamızı sağlayan Allah'a hamdolsun" diye dua ederdi (Ebu Davud). Ebu Hureyre'den rivayetle Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Eğer bir kimse geceyi yağlı elleriyle onu yıkamadan geçirirse, başına gelen belâdan ötürü yalnız kendisini suçlasın." (Tirmizi, Ebu Davud ve İbni Mace). Yemek âdabı ile ilgili Hz. Peygamber'in tavsiyelerini şöylece hülasa edebiliriz: Yemeğe başlamadan önce ve yedikten sonra ellerin yıkanması, besmele ile başlayıp dua ile bitirilmesi, sağ elle, önünden ve tabağın kıyısından alınması, ellerin sağa sola dayanmaması, bağdaş kurup oturulmaması, yüzü koyun yatarken yenilmemesi, sofraya konan yemek hoşa gitmediği takdirde tenkid edilmemesi, ekmeğin küçük parçalara bölünmesi, kırıntı şeklinde düşen parçaların atılarak israf edilmemesi, sarımsak soğan gibi kokulanyla başkasını rahatsız edici gıdaların çiğ yenilmemesi. Hz. Peygamber; "Allah nazarında yemeklerin en hoşu, üzerine uzanan ellerin çok olduğu yemektir" (et-Tergîb) ve "Hep beraber yiyin, dağılıp ayrılmayın, zira bereket cemaatledir" buyurdu. (îbni Mace). İçme adabı: Enes, Rasûlullah'in bir şeyi içerken üç kere nefes aldığını rivayet etmiştir (Buhari ve Müslim). Bir diğer rivayette Müslim Hz. Peygamber'in "böyle içmek susuzluğu daha çok giderir, daha sıhhatlidir" buyurduğunu eklemiştir. İbni Abbas, Hz. Peygamber 'in, su kabının ağzına dudakları dayayarak su içilmesini yasakladığını rivayet etmiştir (Buhari ve Müslim). İbni Abbas, Hz. Peygamber 'in yemek ve su kaplarının içerisine (içerisinde çer-çöp olsa dahi) üflenmesini yasakladığını rivayet etmiştir (Ebu Davud ve İbni Mace). Yine İbni Abbas'dan gelen bir rivayette Peygamber "develer gibi hiç durmaksızın içmeyin, iki veya üç kerede için. İçmeye başlarken bismillah, içtikten sonra elhamdülillah deyin" buyurmuştur (Tirrhizi). Bunlara, suyu bardağın kırık kısmından içilmemesi, kapların ağzının açık bırakılmaması, su üzerindeki yabancı maddenin dökülerek çıkarılması gibi tavsiyeler de ilave edilmiştir İbni Abbas Rasûlullah (5)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz yemek yediği vakit şöyle desin: 'Ey Rabbimiz! Bu taamı bize bereketli kıl, bize ondan daha hayırlısını tattır.' Süt içtiği vakit şöyle desin: 'Ey Rabbimiz! Bu sütten bize bereket ver ve onu bize ziyâde eyle, çünkü yiyecek ve içeceklerden hiçbiri sütten daha doyurucu değildir." (Ebu Davud ve Tirmizi). Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Zeynep7/A üzerinde 13 Ocak 2015, 16:52:45 hz. muhammed
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Zeynep7/A üzerinde 13 Ocak 2015, 16:59:11 hz.muhammedin yaşam tarzı çok sade idi .bütün insanlar gibi yaşadı. çok fazla malı ve mülkü yoktu. mükemmel bir insandı. o en çok beyazı severdi.bence beyaz temizlik olduğu içindir.hz. muhammed hayatında çok renkte kıyafet giymiştir.o çok temizdi ve kıyafetleride çok temizdi.
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Bahrişan 8 üzerinde 15 Ocak 2015, 14:49:12 insan yaratılış icabı övülmekten başkalarını kendisini methetmesinden haşlanırdı ama HZ Muhammed övülmekten hoşlanmazdı
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Yunus Emre üzerinde 15 Ocak 2015, 16:20:56 peygamber efendimiz bile soluk elbise giyiyormus o biz simdi en ufak bi solma yirtilma ile yeni alinmis olmasina ragmen kenara koyar yada atarz allahim herkese tutarli olmayi nasip etsin .
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Liyla üzerinde 15 Ocak 2015, 16:26:41 Hz. Muhammed her yönüyle normal insanlardan üstündür
.O bütün kainata gönderilmiş bir peygamberdir. Allah 'ın gönderdiği en son rehberdir. Hz.Muhammed (s.a.v) yaşayış tarzıyla,davranışlarıyla ,adaletiyle ,güzel ahlakıyla vb. en iyi ve kusursuz bir insandır. Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Ramazan. üzerinde 27 Ocak 2015, 22:35:20 Peygamber Efendimiz sade bir hayat geçirmiştir. Hayatı boyunca güzel ahlaklı ve yardım sever olmuştur. Herkes gibi evlenmiş ve çocukları olmuştur. Mükemmel bir insan olarak herkese örnek olmuştur. Cömert zeki akıllı iyi ve güvenilir bir insandır. ALLAH herkese Peygamber Efendimiz gibi bir hayat geçirmeyi nasip etsin.
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 28 Ocak 2015, 00:41:44 Ve aleykumselam
Hz.muhammedin sevgili peygamberimizi hayatından örnek alīp onun hadislerinden bir şeyler cıkarmayı onun yolundan gitmeyi onun dediklerini yapıp ona hayırlı ümetler olmayı nasip etsin... Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Rukiye Çekici üzerinde 21 Şubat 2015, 12:42:23 Hz. Muhammed'in hayatı yaşayışı gerçekten de çok güzeldi.... O bu yönüyle herkese örnek olurdu..
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: SeLiNaY 8 üzerinde 26 Şubat 2015, 15:20:07 HZ. Muhammed son derece sade bir hayat yaşamıştır.HZ. Muhammed soluk renkte kıyafetler giymiş olasına rağmen en çok beyaz rengi severmiş.HZ. Muhammed hayatı boyunca güzel ahlaklı, iyi hulu ,yardım sever ve davranışlarınya bizlere örnek bir insandır. Ve herkesin HZ. Peygamberimizi örnek almalıdır...
Allah sizden razı olsun bizi bilgilendirdiğiniz için Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: İkraNuR üzerinde 26 Şubat 2015, 16:56:59 Peygamber Efendimiz sade bir hayatyaşamıştır. Hayatı boyunca yardım sever ve güzel ahlaklı olmuştur. Herkes gibi evlenmiş ve çocukları olmuştur. Peygamberimiz davranışıyla ve ahlakıyla bir insan olarak herkese örnek olmuştur. Zeki cömert iyi huylu güvenilir ve ahlaklı bir insandır. Allah herkese HZ. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz gibi bir hayat geçirmeyi nasip etsin. (AMİN)
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: 8c nazlı üzerinde 09 Mart 2015, 22:50:40 HZ. MUHAMMED`İN YAŞAYIŞI her zaman fazlası iyisi deyil ne varsa oydu
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: selçuk 8-B üzerinde 16 Mart 2015, 15:14:52 A
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: selçuk 8-B üzerinde 16 Mart 2015, 15:30:29 Hz Muhammed Mustafa (s.a.v)her şeyin güzellik ve itam olduğundan bahsetmiştir.Bunlardan en büyük örneği ise Kuranı Kerimdir.örneğim bir kişi camiye kirli elbiseyle giriyorsa Peygambrerimiz o adamı uyarmış ve o adam bundan sonra hiç bir camiye kirli elbiseyle gidememiştir.
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Liyla üzerinde 18 Mart 2015, 14:56:29 Hz. Muhammed verilen hediyeleri kabul eder ve onları kullanırdı.
Allah'ın verdiği tüm rızıklar için şükrederdi Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Kaan Han üzerinde 14 Nisan 2015, 23:06:19 Hz. Peygamber soluk renkte elbiseler giymiş olmasına rağmen en çok beyaz rengi severdi. Ebu Derda, Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kabirlerinizde ve mescidlerinizde huzur-u İlâhi'ye çıkmanız için en güzel renk beyazdır." (İbn-i Mace) Hz. Peygamber soluk renkli giysileri de severdi, bazen sarığı dahil bütün giysileri soluk renk olurdu. (Ebû Davud). Siyah bezden mamul sank da takmıştır (Şemail-i Tirmizi ve İbni Mace). Elbisesi, biri vücudunun üst kısmını, diğeri de alt kısmını örtmek için daima iki parçadan müteşekkildi. Ve Ebû Derda'ya göre, Hz. Peygamber bu iki parça elbise içinde vefat etti (Şemail-i Tirmizi). Kırmızı renkte elbise giydiği de vâkidir. Kışın yünden mamul elbise giyinir veya battaniye sarardı Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Damla üzerinde 06 Mart 2016, 18:24:19 #Esselamu aleykum..Peygamber efendimiz bazı zorlukları olsa da Rabbim'in de yardımıyla mutlu bir hayat yaşamıştır..Giyinişinden de söz edilirse örnek bir giyinişi vardır..Sade,süssüz bir giyinişi varmış..Yani buradan şu da çıkarılabilir:Bu dünyada birilerine hoş görünmek için Allah a.c. ye kötü görünmeyelim.. Rabbim razı olsun..#
Konu Başlığı: Ynt: Hz. Muhammedin Yaşayışı Gönderen: Pelinay üzerinde 06 Mart 2016, 18:25:31 Son derece sade, boylesine mutevazi bir hayat yasamis olan Efendimizin ummeti olarak bu hayatlar, yasantilarmesyalar, kiyafetler bize yakisiyormu bi durup dusunmek gerek ...
|