Konu Başlığı: Hz. Muhammedin Şahsiyeti Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 26 Temmuz 2012, 12:53:48 Hz. Muhammed'in Şahsiyeti Allah'ın Kitabının Hak olduğunu belirledikten sonra, Allah'ın peygamberinin de şahsiyetinin mümtaziyetini tesbit etmek makûl ve faydalı olur. Bu tesbit; Hz. Muhammed şerefli, iffetli ve âdil bir hayat sürdüğü; söz ve fiillerinde hayatın her sahasında insanlığa takip edeceği misaller bulunan, onu izleyenlerin kendi hayatlarını sevgi, güzellik, huzur ve hayırla tezyin edebilecekleri şeklindeki görüşümüzü teyid edecektir. İnsanlar; bir eş olarak O'nun sevgi, merhamet ve nezaketini, bir baba olarak şefkat ve yumuşaklığını paylaşır; ticarî hayatlarında dürüstlük prensibine sımsıkı bağlanır; hükümlerinde eşitlik ve adalet kurallarına sarılırsa ferdî hayatlarına kemâl ve fazilet ekleyebilir, topluma da huzur ve güven getirebilirler. Kur'ân bizzat, Hz. Muhammed'in vazifesinin Hak olduğunu destekleyici tartışmayı ve delillerini şu sözlerle sunmaktadır: "(Ey Muhammed!) Sen bundan önce bir Kitâb okumuyordun, elinle de onu yazmıyorsun. Öyle olsaydı o zaman (Allah'ın sözlerini boşa çıkarmaya çalışan) iptâlciler kuşkulanırlardı, (ama şimdi ne diye şüpheleniyorlar?) Hayır, o (Kur'ân) kendilerine bilgi verilenlerin göğüslerinde bulunan açık açık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zâlimlerden başkası inkâr etmez." (29: 48-49). Bu, Kur'ân'ın birçok yerinde Hz. Muhammed'in peygamberliğini ispatlamak için öne sürülen delilin aynısıdır. Bu âyetteki tartışmanın ve delillerinin esası Hz. Peygamberin okuma-yazmasının olmamasıdır. O'nun doğumundan vefatına kadar ömrünü aralarında geçirdiği ashabı ve yakınları, onun hiçbir zaman herhangi bir kitap okumadığını ve hatta eline kalem dahi almadığını çok iyi biliyorlardı. Allah, sözkonusu ayette bu gerçeği zikrederek; Kitâb'ta sunulan derin bilgilere, daha önceki peygamberlerin kıssalarına, birçok değişik dinin inanç ve akidelerine, eski ümmetlerin tarihleri, sosyal, iktisadî ve ahlâkî hayatla ilgili problemlerine bakarak bu Kitâb'm Hz. Muhammed'e değil, vahye isnad edilmesi gerektiğine bir delil kılmıştır. Eğer O okuryazar olsaydı ve insanlar onu kitap okurken, ciddi çalışmalar yaparken görmüş olsalardı, o zaman bâtıla tapanlar şüphelerine, O'nun bu bilgileri Vahiyden değil, okuma ve inceleme sonucu elde ettiği şeklinde bir dayanak bulabilirlerdi. Fakat O'nun tamamen ümmî olduğu gerçeği, böyle bir şüpheye mahal bırakmamıştır. Bu sebeple, apaçık inatçılık hâriç O'nun peygamberliğinin herhangi bir şekilde inkâr edilebileceğine dair mâkûl bir dayanak yoktur. (The Meaning of the Qur'an, c. IX, ss. 168-169). Hiç okuma-yazması olmayan birinin, birdenbire, hiçkimse onu daha önce herhangi bir hazırlık yaparken görmediği hâlde olağanüstü nitelik ve özelliklere sahip Kur'ân gibi bir kitap getirmesi ve onu insanlara sunması, aslında bilgi ve hikmete sahip insanlar için o kimsenin peygamberliğinin apaçık delilidir. Tarihte büyük diye anılan şahsiyetlerin hayat hikâyeleri incelendiğinde, çevresinde onun şahsiyetini şekillendiren ve yaşadığı sürece kendisinden kaynaklanan mükemmellikler için onu hazırlayan faktörler bulabilir. Çevresi ile şahsiyetinin çeşitli unsurları arasında daima açık bir ilişki vardır. Fakat Hz. Muhammed'in ortaya koyduğu hususiyetler ve mükemmellikler için çevresinde hiçbir kaynağın varlığı tesbit edilemez. O'nun durumu söz konusu olduğunda, ne o dönemdeki Arap toplumunda, ne de Arabistan'ın ilişkide bulunduğu komşu toplumlarda Hz. Muhammed'in şahsiyetini oluşturan yönlerle uzaktan dahi ilişkisi olan faktörler bulmak imkânsızdır. İşte bu gerçeğe dayanılarak burada Hz. Muhammed'in şahsiyetinde sadece bir tek değil, pek çok işaret bulunduğu belirtilmektedir. Belki câhil bir kimse bu işaretlerden hiç-Dirini görmeyebilir, fakat kendilerine ilim verilenler bu işaretleri görerek O'nun gerçekten Allah'ın Rasûlü olduğuna kalben ikna olmuşlardır. Bütün Kureyş'in ve yakın akrabalarının, O'nun hayatını ve ümmî oluşunu bildiklerine hiçbir şüphe yoktur. Yukarıdaki âyet bunlara dayanarak böyle bir insan için bu hacim ve mükemmellikteki bir kitabı yazmasının madden nasıl mümkün olabileceğini sormaktadır. |