> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Hz. Muhammed in Statüsü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Muhammed in Statüsü  (Okunma Sayısı 559 defa)
16 Haziran 2012, 18:09:28
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Haziran 2012, 18:09:28 »



HZ. MUHAMMED'IN FERD VE RASÜL OLARAK STATÜSÜ

Genel kabul görmüş hususlardan birisi de, Rasulullah'ın yalnızca elçi sıfatıyla ortaya koyduğu kavlî ve amelî uygulamalarının mü­minler için yükümlülük ifade ettiğidir. Bir ferd olarak yaptıkları ve söyledikleri mutlaka hürmetle karşılanır, ancak İslam Şeriati'nin bir parçası olmadığından uymak mecburiyeti yoktur. İmam Müslim Sahih'inde Rasulullah'ın hayatının bu yönü üzerine ayrı bir bölüm açmıştır. Kitabında, dinle ilgili bütün mesele­lerde Rasul'ü izlemenin mecburi olduğunu; ancak hakkında genel bir prensibin bulunma­dığı aile olaylarında veya teknikle alakalı ko­nularda kişinin kendi görüşüne göre hareket etmekte serbest olduğunu ısrarla belirtir. Mu­sa b. Talha, Rafi' b. Hadic ve Enes tarafından rivayet olunur ki, Allah'ın Rasulü Medine'ye geldiğinde, hurma ağaçlarının üzerine çıkmış ve aşılamakla meşgul kişilerin yanından ge­çerken; "Bu insanlar ne yapıyorlar?" diye sor­du. Sahabelerden bazıları aşılama yaptıklarını böylece daha fazla meyve elde ettiklerini ifa­de ettiler. Bunun üzerine Rasulullah, "Bir fay­dası olacağım zannetmem" diyerek fikrini be­lirtti. Bu sözü duyan insanlar aşı uygulaması­nı terkettiler. Sonraları ürünlerin azaldığından haberdar edilen Rasulullah; "Şayet onlara bu­nun bir faydası varsa, yapsınlar. Ben ancak bir tahminde bulundum. Şahsî görüşümden dolayı beni izlemesinler. Fakat size Allah adı­na bir şeyi haber verirsem, onu mutlaka alın. Çünkü ben Allah'a asla yalan isnad etmem" buyurur. (Müslim).

Bedir Savaşı'nda, savaş alanının seçimi ile il­gili olarak Hübab b. Münzir, Rasulullah'a, "Burası, sana emredilen bir yer midir? Yoksa şahsi bir görüş ve askeri bir taktik mi?" soru­sunu yöneltti. Bunun yalnızca kişisel bir gö­rüşten ibaret olduğu Peygamber tarafından beyan edilince Hübab,

olmadığını; düşmana en yaxm su Kaynağına kadar ilerlemeleri ve orada konaklamaları ge­rektiğini; bu su kaynağının ötesindeki kuyulan tıkayıp kendileri için de sarnıç oluşturduk­tan sonra artık içecek suları kalmayacak olan düşmanla savaşmaları fikrini teklif etti. Rasulullah bunun mükemmel bir plan olduğunu ifade etti ve plan hemen uygulanmaya başlan­dı. (İbn-i Ishak, "Seerah").

Aile meseleleriyle ilgili olarak şu misaller ve­rilebilir: Rasulullah, Zeyd b. Harise'ye ha­nımını boşamamasını öğütledi, ancak o bu öğüdü kabul etmeyip hanımını boşadı. Berire, hürriyetine kavuştuktan sonra kocasıyla kal­mayı reddetti. Rasul, kocasının Berire'ye olan sevgisi ve eşlerin sahip oldukları çocuk­lar nedeniyle kadına kocası Mugiyş'le birlikte kalmasını tavsiye etti. Berire bunun emir olup olmadığını sorduğunda Peygamber, "Ha­yır; bunu nasıl emredebilirim, ben sadece şe­faat ediyorum" buyurdu. Berire de artık koca­sına ihtiyacı bulunmadığını belirtti (Buharı).

Rasulullah'a itaat her müslüman için zorunlu olmakla birlikte, O'nun Peygamber ile insan statüleri arasında ayırım yapmak; bir davranı­şın nebi vasfıyla yapıldığına -dolayısıyla itaat etmemiz gerektiğine- ve diğer bir davranışın insan vasfıyla yapıldığına -dolayısıyla izle­mekle kayıtlı olmadığımıza- karar vermek ne kişi için pratikte mümkündür ne de kişinin hukuki yükümlülükleri arasındadır. Bu ayıtı­mı yapabilmenin tek yolu konunun ya Rasu­lullah tarafından, ya da Kur'an ve sünnet­ten çıkarılan şeriat prensiplerince vuzuha ka­vuşturulmasıdır.

Bunun birçok örneği Rasulullah dönemin­de bulunmaktadır. Ashab, kendi fikirlerini öne sürmeden önce, söz ve davranışlarının Allah'ın hükmü üzerine mi kurulu olduğunu, yoksa kendi kişisel görüşü mü olduğunu dai­ma Peygamber'dan sorarlardı.O'nun şahsi görüşü olduğunu anladıklarında da kendi tek­liflerini ortaya koyarlardı. Bu olaylardan bir kaçı yukarıda zikredilmiştir. Burada bir misal daha gösterelim: Ahzab Savaşı sırasında Rasulullah'ın Beni Gatafan ile sulh andlaşması teklifi üzerine, Sa'd b. Mu'az ve Ca'd b. Ubade kendi görüşlerini açıklamadan önce kararın vahye mi dayandığı, -ki bu durumda bir şey söylemeye yetkili olmayacaktı- yoksa Nebi'nin kendi şahsi  görüşü mü olduğu hakkında sualler yöneltmişlerdir. Bazen de problemin kendisi, kararın O'nun şahsi görüşü olduğunu ortaya koymaktadır. Zeyd b. Hari-se'nin boşanması hususunda olduğu gibi.

Bunlar Rasulullah'ın hayatında yer alan ve O'nun tarafından vuzuha kavuşturulan misal­lerden bir kısmıdır. Ancak bazı problemler de vardır ki ayırım ancak şeriat prensiplerinin ışığında yapılabilir. Yiyecek ve giyecekler ko­nusunu ele alalım. O'nun yiyecek ve giyecek­lerle ilgili hayatının bir yönü, Arabistan hal­kınca yaygın olarak kullanılan hususi giyim tipi ve sitili ile kendi kişisel üslubunun O'nun giyiminde rol oynamasıdır. Benzer şekilde, ferdi zevkinin de pay sahibi olduğu o döne­min Arab malikanelerinde çoğunlukla pişiri­len yiyecekleri yemesidir.İkinci yönü ise, söz ve davranışlarıyla şeriat ve İslam ahlakının gi­yecek ve yiyecek hususundaki sınırlarını öğ-retmesidir. Rasulullah tarafından öğretil­miş olan şeriat düsturlarından biliyoruz ki, il­ki onun şahsi davranışlarını, ikincisi ise Nebi olarak hareketlerini gösterir. Bu, Allah'ın Ra-sulü'nü öğretmekle yükümlü olarak gönderdi­ği Şeriat'ın, insan hayatının bir cephesiyle il­gili olarak onların yemeklerini nasıl pişirecek­lerini yahut giyeceklerini nasıl ve ne türde ya­pacaklarını muhtevi olması nedeniyledir. Ma­mafih, meşru-gayri meşru, helal-haram sınır­larını belirlemek ve insanlara inananların ah­lak ve kültürüne uygun tavır ve itiyatları öğ­retmek onun sınırları arasında yer alır. (Ebu'l A'la Mevdudi; Sunnat-i Nabawi ki Qanuni Hafhiyat, Sayyarah Digest, Rasûl özel sayısı, c.II, 1973).

İster Rasulullah'ın açıklamalarıyla isterse O'nun tarafından öğretilen şeriat prensipleriy­le vuzuha kavuşturulmuş olsun; bilginin kay­nağı, Nebi'nin eğiticiliği-öğreticiliğidir. Diğer bir ifadeyle, O'nun şahsi hareketlerini belirle­yebilmek için, sahip olduğu nübüvvet vasfıyla O'na yönelmek zorundayız. Nübüvvet vasfı bir tarafa bırakılacak olursa, O'nun şahsi yö­nüyle müminlerin uygulamaları arasında doğ­rudan hiçbir ilişki yoktur. Hz. Muhamnıed'ın bu iki konumu arasında ayrım yapmak ne müminlerin kaygısına ne de yükümlülükle­rine dahildir. Bütünüyle uygulamaya yönelik bakış açısından, O, yalnız bir konuma sahiptir: Allah'ın Rasulü'dür. Bir insan olarak hareketleri İle Allah'ın elçisi olarak emirleri arasını ayırmaktan ve zaman zaman O'nun şahsi hareketlerinden haberdar edilmişsek, bu, bizzat Rasulullah'ın izahı sebebiyledir. Diğer bir ifadeyle, bu tür kayıtlamaları belirleyen de, bu hareket serbestliğini kullanmayı öğre­ten de Rasulullah'dır.

Rasulullah'ın konumunu bütün açıklığıyla or­taya koyan ve Ebu Hüreyre'den rivayet olunan bir hadiste O; "Her kim bana itaat ederse, Al­lah'a itaat etmiştir. Her kim bana isyan ederse Allah'a isyan etmiştir. Emir'e itaat eden bana itaat etmiştir, emre asi olan bana asi olmuştur. Emir, kavgaya tutuşmuş ve sığınak arayanlar için sadece bir kalkandır. Bu yüzden, eğer Allah'dan korkup sakınır ve adaletle hükmederse mükafatla karşılaşacaktır. Fakat başka bir ba­kışa sahipse bu hususta sorumlu tutulacaktır" buyurmuştur. (Buhari ve Müslim).


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Muhammed in Statüsü
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:47:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Muhammed in Statüsü rüya tabiri,Hz. Muhammed in Statüsü mekke canlı, Hz. Muhammed in Statüsü kabe canlı yayın, Hz. Muhammed in Statüsü Üç boyutlu kuran oku Hz. Muhammed in Statüsü kuran ı kerim, Hz. Muhammed in Statüsü peygamber kıssaları,Hz. Muhammed in Statüsü ilitam ders soruları, Hz. Muhammed in Statüsüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes