> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Hz. İbrahimin Babası Halkı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. İbrahimin Babası Halkı  (Okunma Sayısı 791 defa)
11 Ağustos 2012, 11:41:24
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 11 Ağustos 2012, 11:41:24 »



Hz. İbrahim'in Babası, Halkı Ve Kral İle Tartışması

İbrahim, gerçek bilgi, kavrama ve doğru hüküm verme nimetleri ile donatılmıştı. Bu bilgi zenginliğinin büyük bir bölümünü gele­cek nesillere aktarmıştır. Kur'ân bu hususu şöyle belirtir: "Andolsun ki, daha önce İbra­him'e de akla uygun olanı göstermiştik. Biz onu biliyorduk, İbrahim babasına ve milleti­ne: 'Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?' demişti. 'Babalarımızı onlara tapar bulduk' demişlerdi. İbrahim: 'Andolsun ki sizler de, babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz'

dedi." (21: 51-54). En'am sûresinde şöyle buyrulmaktadır: "İbrahim, babası Azer'e de­mişti ki: 'Sen putları tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapık­lık içinde görüyorum.' Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (büyük ve-harikulade muhteşem varlıklarını) gösteriyor-duk ki, (kudretimize) kesin inananlardan ol­sun." (6: 74-75). Meryem sûresinde ise şöyle buyruluyor: "Kitab'da İbrahim'i de an; o şüphesiz dosdoğru bir peygamberdi. Babası­na şöyle demişti: 'Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeyle­re niçin tapıyorsun? Babacığım! Doğrusu, sa­na gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy, se­ni doğru yola eriştireyim. Babacığım! Şeyta­na tapma. Çünkü şeytan Rahman'a baş kal­dırmıştır. Babacığım! Ben sanaRahmân'dan bir azabın dokunmasından korkuyorum. O zaman (sen), şeytanın dostu olursun." (19: 41-45).

Ankebût sûresinde şu âyetleri görmekteyiz: "İbrahim'i de (gönderdik). Kavmine dedi ki: 'ALLAH'a kulluk edin, O'ndan sakının; bilirse­niz bu sizin için daha hayırlıdır. Siz Al­lah'tan başka bir takım putlara tapıyorsunuz, aslı olmayan sözler uyduruyorsunuz. Doğru­su, ALLAH'tan başka taptıklarınızın size rızık vermeye güçleri yetmez. Artık rızkı ALLAH katında arayın. O'na kulluk edin. O'na şükre­din. Siz O'na döneceksiniz. Eğer siz (Pey­gamberi) yalanlıyorsanız, bilin ki, sizden ön­ceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygam­berlere düşen, sadece apaçık tebliğdir. Al­lah'ın yaratmaya nasıl başlayıp, sonra onu nasıl tekrar edeceğini anlamazlar mı? Doğru­su bu ALLAH'a kolaydır." (29: 16-19). "İbra­him'in sözlerine milletinin cevabı sadece: 'Onu öldürün yahut yakın!' demek oldu. Ama ALLAH onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, inanan kimseler için dersler vardır." (29: 24). Zuhruf sûresinde şöyle buyruluyor: "Bir zaman İbrahim, babasına ve kavmine demişti kî: 'Ben sizin taptıklarınızdan uza­ğım. Ben yalnız beni yaratana (taparım). Çünkü O, bana doğru yolu gösterecektir.' (İbrahim) ardından geleceklere bu sözü de­vamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki (in­sanlar ALLAH'a) dönsünler." (43: 26-28).

Hz. İbrahim, en büyük puta dokunmadan di­ğer bütün putları kırıp parçaladığı zaman, ona niye böyle yaptığını sordular. "(İbrahim) 'Hayır' dedi, (büyük putu göstererek) 'İşte şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onla­ra sorun' dedi. Kendi kendilerine: 'Doğrusu siz haksızsınız' dediler. Sonra yine eski kafa­larına döndürüldüler: '(Ey İbrahim!) Sen de bilirsin ki bunlar konuşmazlar' dediler. 'O halde, ALLAH'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar veremeyecek olan putlara ne diye ta­parsınız? Yuh size ve ALLAH'tan başka taptık­larınıza. Aklınızı kullanmıyor musunuz siz?" (21:63-67).

Sonra, Kur'ân-ı Kerîm İbrahim'ın, hiç bir doğru bilgiye sahip olmayan halkıyla olan tartışmasına ve onların hatalarım ispat etme­sine işaret eder: "Kavmi onunla tartışmaya girişti. 'Beni doğru yola eriştirmişken, ALLAH hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum, meğer ki Rabbim bir şeyi dilemiş ola. Rabbim ilim­ce her şeyi kuşatmıştır; hâlâ öğüt kabul et­mez misiniz?' dedi. 'ALLAH'a koştuğunuz or­taklardan nasıl korkarım? Oysa siz, ALLAH'ın hakkında size bir delil indirmediği bir şeyi O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz. İki taraftan hangisine güvenmek daha gereklidir, bir bilseniz." (6: 80-81). Hz. İbrahim, babası ve halkıyla akla, mantığa uygun bir tarzda tartışmıştır. Karşısındakiler hiçbir cevap ve­rememişler ve yenilgiye uğrayan zâlimlerin yaptığı gibi, İbrahim @ 'in ya yakılması ya da öldürülmesi gerektiğinde ısrar etmişlerdir. Bu hususta aşağıdaki noktaların belirtilmesi faydalı olacaktır.

1- Hz. İbrahim'in imanının belirtilmesi çok önemlidir. Çünkü o, bütün sahte ilâhları reddederek, yalnız âlemlerin Rabb'i olan ALLAH'a teslim olmuştur. İbrahim'ın, yukardaki ayetlerde ortaya koyduğu de­liller o kadar tabii ve kuvvetli idi ki, mu­halifleri verecek hiçbir cevap bulamamış­tı. Verilen deliller o kadar kesindi ki, san­ki dillerini yuttular ve söyleyecek hiç bir söz bulamadılar.

2- İbrahim'ın halkına verdiği cevap ger­çekten putlara tapmalarının ahmaklık ol­duğunu anlamalarını sağlamak için söy­lenmiş ince bir istihza ifadesi şeklindey­di. Çünkü büyük putun diğerlerini kıra-mayacağı apaçıktı. Bununla İbrahim, halkının konuşmaktan ve kendilerini bile korumaktan âciz putların onlara hiçbir yardımı olamayacağını anlamalarım ve itiraf etmelerini sağlamak istiyordu.

3- Halk, İbrahim'ın cevabını düşününce "kendilerinin hatalı olduğunu, çünkü ken­dilerini kıran kişiye tek bir söz bile edemeyen, hiç bir yardımları dokunmayan putları taun edinmiş olduklarını anladılar. Fakat bundan kısa süre sonra, cehalet ve inatçılığa mağlup olup kafalarını değiştir­miş, yeniden sapıtmışlardır." (The Mea-ning ofthe Qur'an, c. VII, sh. 157-9).

Diğer peygamberlere olduğu gibi, Hz. Lut'a da ilim zenginliği verilmişti. "Lût'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu on­lar yoldan çıkmış kötü bir milletti." (21: 74).

4- Ankebût suresinin 17. ayetinde İbrahim, putatapıcılığa karşı bütün mâkul delil­leri ortaya koymaktadır. Bir şeyi veya bir kimseyi tanrı olarak kabul etmek için ba­zı sebepler gereklidir. Birincisi insanlar­dan üstün olmalıdır. Sonra insanın yaratı­cısı olmalı ve insan, varlığım ona borçlu olmalıdır. Üçüncüsü: İnsanın hayatı için gerekli vasıtaları ve rızkım temin etmeli­dir. Dördüncüsü de insanın geleceği onun yardım ve ihsanına bağlı olmalı, İnsan ona karşı gelirse mahvolacağından kork­malıdır. İbrahim, bu dört husustan hiç birinin putatapıcılığı haklı çıkarmadığını, aksine yalnızca ALLAH'ın ibadete lâyık ol­duğunu ispat ettiğini söylemiştir. Onların birtakım putlardan başka bir şey olmadı­ğını belirterek, birinci hususta putları çü­rütmüştür. Çünkü bir putun tapılmak için hiçbir üstünlüğü yoktur. "Onları (putları) yaratan sizlersiniz" diyerek ikinci hususta ve "Size rızık vermeye güçleri yetmez" diyerek de üçüncü hususta putları çürüt­müştür. Son olarak putlara değil, "ALLAH'a döneceksiniz" demiştir. Bu yüzden ka­derlerini tayin etmek veya değiştirmek putların değil, yalnızca ALLAH'ın kudretin-dedİr. Böylece, şirki tamamen reddetme­sinin ardından, İbrahim, insanın birisi­ni tanrı olarak kabul etmesine sebep ola­cak özelliklerin sadece, kendisine hiç kimseyi ortak koşmadan ibadet edilmesi gereken ALLAH'a ait olduğunu apaçık ortaya sermiştir.

5- Hz. İbrahim'in akla uygun delillerine karşı verecek hiçbir cevap bulamamış olan kavmi, yenilgiye uğramış kötü ni­yetliler gibi hepsi onu öldürmek veya yakmak istemişlerdir.

6- İbrahim'ın kavmi, taptıkları putların onları işitmediğini, onlara ne fayda ne de zarar verebileceğini itiraf etmekte, fakat atalarından böyle gördükleri için putlara tapmaktaydılar. Başka bir ifadeyle, körü körüne atalarını taklit etmekten vazgeç­miyorlardı. Bunun mânası şuydu: Yüzyıl­larca nesilden nesile puta tapmaya devam eden atalarının ahmak kişiler olduklarına inanmıyorlardı. Atalarının bu cansız hey­kellere tapmakta haklı bazı sebepleri ol­duğunu sanıyor, bu yüzden onların yoluna inançla sadık kalıyorlardı. Yani, inançlarının temeli hiçbir mâkul esasa da­yanmadan, sırf atalarının böyle yapıyor olmalarından kaynaklanıyordu.

7- İbrahim, halkının ALLAH'tan başka tan­rılar edinmelerinin mâkul bir yönü olma­yıp sadece atalarının körü körüne taklide dayandığını, halbuki yalnız ALLAH'ın İba­dete lâyık olduğunu, hiç kimsenin reddedemeyeceği müsbet delillerle ispatlamış­tır. Sadece ALLAH'ın ibadete layık olduğu iddiasını destekleyen İlk delili şuydu ki, "halk da hiçbir ortağı olmaksızın yaratıcı­larının ALLAH olduğunu biliyor ve İnanı­yorlardı. Yalnız onlar değil, dünyadaki bütün çoktann inancı taşıyanlar da, tap­tıkları putların dahi ALLAH tarafından ya­ratıldığına inanıyorlardı. Ateist(tanrı tanımaz)lerden başka hiç kimse ALLAH'ın, tüm kâinatın Yaratıcısı olduğunu inkâr etmiyordu. İbrahim, insanın bir kul olarak, başka bir şeye değil, yalnız yaratı­cısına İbadet edebileceğini belirtmiştir. Çünkü ALLAH'ın yaratmasının ortağı yok­tur.

ALLAH'a, yalnız ALLAH'a ibadet gereğinin ikin­ci sebebi şudur: ALLAH insanı yarattıktan sonra kendi başının çaresine bakması için terketmemiş, aksine, rehberliği, ihtiyaçlarının karşı­lanması, korunması için gerekli vasıtaları da yaratmıştır. Bebek doğduğu anda, annesinin göğsünde sütü hazırdır ve görünmeyen güç ona nasıl emeceğini, yutacağını Öğretir. Yara­tan, insana hayatının ilk gününden Ölümüne kadar yaşaması, gelişmesi, gideceği yolu bul­ması için gerekli vasıtaları sağlamıştır. Bu vasıtaların faydalı bir şekilde kullanılması için gereken güç ve kabiliyetler ile donatmış, hayatın her safhasında yol gösteren İlmi ver­miştir.

Sonra, her çeşit hastalığa, mikroba, zehire karşı insan hayatının korunması için gerekli, insan bilgisiyle halâ tam olarak anlaşılmamış etkili panzehiri yaratmıştır. Bu tabiî nizam yaratılmamış olsaydı, bir dikenin batması bile insanı öldürebilirdi. Yaratanın bu yaygın merhamet ve inayeti, insanı her zaman ve her yerde koruyup desteklerken, insanın Al­lah'tan başkasının önünde eğilmesi ve onlar­dan yardım dilemesinden daha büyük bir zil­let ve nankörlük olamaz.

Başka hiçbir şe...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Ağustos 2012, 11:42:12 Gönderen: Saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. İbrahimin Babası Halkı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 13:50:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. İbrahimin Babası Halkı rüya tabiri,Hz. İbrahimin Babası Halkı mekke canlı, Hz. İbrahimin Babası Halkı kabe canlı yayın, Hz. İbrahimin Babası Halkı Üç boyutlu kuran oku Hz. İbrahimin Babası Halkı kuran ı kerim, Hz. İbrahimin Babası Halkı peygamber kıssaları,Hz. İbrahimin Babası Halkı ilitam ders soruları, Hz. İbrahimin Babası Halkı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes