Ruhbanlık Hz. Muhammed'in Sünneti Değildir
İslâm insanoğluna, kendisini şahsî ve sosyal hayatlarında çeşitli ruhî meyil ve duyguların, kendi kabiliyetlerine uygun bir tekâmüle doğru serbestçe ilerleyebilmesi için geniş imkânlar bahşetmektedir. Böylelikle değişik insanların muhtelif vasıf, mizaç ve psikolojik eğilimleri kişilerin şahsî eğilimlerine göre olumlu (ve yaratıcı) gelişmeler meydana getirecektir. Her fert istediği hayat tarzını ve istediği meslek çeşidini ve hareket yolunu kendi zevkine göre seçme hakkına sahiptir.
Bu şu anlama gelmektedir: İnsan. Allah'ın kendisine farz kıldığı kaidelere, ihlâs ve samimiyetle teslim olursa, şahsî hayatım, tabiatının kendisini yönettiği tarzda şekillendirmekte serbesttir. İnsanın vazifesi; kendinde olanın en iyi ve güzelini ortaya koymak; bununla. Allah'ın ona bahşettiği hayat nimetini değerlendirmek, elinde olan ilerleme ve yükselme vasıtaîarılya, manevî, sosyal ve maddî hayatlarında inasnlara yardımcı olmaktır. (Muhammed Esed, islam at the Crossroads, Lahor, Arafat Publications, 1969).
Bu hayat felsefesinin içinde ruhbanlığa ve manastır hayatına yer yoktur. Hadîd sûresinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "...icad ettikleri ruhbanlığı biz onlara yazmamıştık..." (57: 27). Yine Hz. Muhammed pek çok fırsatta bunun kendi sünneti olmadığını defalarca kesin ifadelerle belirtmiştir. [
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın