> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma)  (Okunma Sayısı 5960 defa)
16 Temmuz 2012, 12:43:43
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Temmuz 2012, 12:43:43 »



Hulü Veya Muhâlâa (Kadının İsteği Üzerine Boşanma)

Kansından hoşlanmadığı ve onunla yaşaması imkânsız hâle geldiğinde kocaya boşanma hakkı verildiği gibi, aynı durumların söz konu­su olmasıyla kadına da bu haklar verilmiştir. Hulü', lügatte, çıkarmak ve gidermek anlamı­ndadır. Şeriatte ise, kadının kocasına verdiği mal karşılığında nikahı ortadan kaldırmasıdır. Hulu'ün geçerli olduğuna delil:".. Eğer erkek ve kadının, Allah'ın sınırlarında duramayacak­larından korkarsınız, o zaman kadının (ayrı­lmak için) verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur.." ayet-i kelimesidir.'' (2:229). Kadının bu hakkının iki yönü vardır: Birincisi ahlaki diğeri hukukidir.

(a) Ahlakî Yön: İster erkek, ister kadın için ol­sun bu Hulü' denilen ayrılma yolunu en son çare olarak görmelidirler. Kişi bunu yalnızca kendi zevkini tatmin edici bîr oyun olarak görüp alay konusu yapmamalıdır. Rasulullah'ın bu ko­nuda kesin talimatları vardır: "Allah kendi zevkleri doğrultusunda hareket eden erkek ve kadınları sevmez.Hz. Peygamber: "Allah zevk için boşanan her erkeği (ve kadını) lanetlemiştir." diye buyurmuştur. Bir keresinde de: "Kocasının suçu olmadan ondan Hulü' isteyen kadın, Allah ve melekleri tarafından lanetlen­miştir ve Hulü'yü alay konusu yapan bu kadınlar ikiyüzlüdürler. (Huquq az-Zaujain).

(b) Hukukî Yön: Kanun kişilerin haklarını ka­rarlaştırır: Erkeğin boşanma hakkı olduğu gibi kadının da hul'ü hakkı vardır, böylece kan-koca olarak yaşamaları imkansızlaşınca her ikisi de ayrılmak konusunda eşit haklara sahip olur. Fa­kat kanunlar ancak İki taraftan birinin yetkileri­ni kötüye kullandıklarını görürse müdahale eder. İnsanın haklarını iyiye veya kötüye kul­lanması Allah'tan ne kadar korktuğuna bağlıdır. İnsanın, kendisinden başka hiç kimse bu hakkı yerinde kullanıp kullanmadığını bilemez. Bu tabii hakkı verdikten sonra kanun bunun hakka­niyetle yürümesi için ancak belirli birkaç engel koyabilir. Daha önceki boşanma bölümünde be­lirtildiği gibi erkeğin boşanabilmesİ için belirli şartlar gereklidir. Adet zamanı boşamlmaya-cağı, her boşanmanın arasına bir ay müddet konulması gerektiği, bu zaman zarfında karısını evde tutması gerektiği ve üç kez boşandığı tak­dirde kadının başkasıyla evlenip tekrar boşan­ması gibi.

Aynı şekilde kadının da hulü' hakkı birkaç şarta bağlıdır. Kur'an bunları şu kelimelerle anlatır: "Onlara verdiklerinizden bir şey geri almanız size helal değildir. Şayet erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından korkarlarsa başka. Eğer erkek ve kadının, Allah'ın sınırları­nda duramayacaklarından korkarsınız, o zaman kadının (ayrılmak için) verdiği fidyede (hakkı­ndan vazgeçmesinde) ikisine de bir günah yoktur." (2:229).

Kur'an'ın bu ayetinde şu emirler mevcuttur:

a- Hulü' hakkı Allah'ın koyduğu sınırları aşma korkusu içine girilince kullanılmalıdır. "Bir günah yoktur" kelimesi hulü'nün de boşanma gibi kötü bir şey olduğu fakat Allah'ın sınırlarını aşma sözkonusu olunca bu hakkın kullanı­lmasının günah olmadığını belirttir.

b- Nasıl ki adam, kansından boşanırken serve­tinin bir kısmını feda ediyorsa, servetinin bir kısmını feda etmelidir. Erkek kadım boşayınca evlenirken verdiği şeyleri geri alamaz, kadın boşanmak isterse evlenirken verdiği şeyleri geri alamaz, kadın boşanmak isterse evlenirken aldığı şeylerin bir kısmını veya tamamım ko­casına geri vermek zorundadır.

c- Tazminat konusunda sadece ödeyecek olanın teklif ettiği meblağ değil aynı zamanda alacaklının bu meblağı yeterli görüp görmediği de önemlidir. Bu demektir ki, kadın, kocasına servetinin bir kısmını vermekle boşanmış sayı­lamaz. Tavsiye olarak erkeğin kadının verdiğini kabul edip boşaması çok önemlidir.

d- Hulü için kadının evlenirken aldığı mehirin bir kısmım veya tamanını vermesiyle kocanın onu boşaması gerekir. "Kadının, her iki tarafın anlaşmasıyla kocasına verdiği (fidyede) bir günah yoktur" kelimeleri hûl'ünün her iki ta­rafın isteğiyle oluşacağına delildir. Bu, mahke­me kararlarını hulü'nün tamamlanmasının ön şaruymış gibi düşünenleri de tekzip eder. İslam, anlaşmazlıkların mahkemeye götürülmesini emretmez; özellikle evde ortak ve saygıdeğer bir çözüm yolu bulunabilirse.

e- Eğer kadının teklif ettiği tazminatı koca ka­bul etmezse, "Allah'ın sınırlarında duramaya­caklarından korkarlarsa başka" ayet-İ kerimesi­nin ifade ettiği gibi kadın mahkemeye başvura­bilir. Bu ayette "korkarlarsa" kelimesiyle müslümaniar arasındaki yetkililere seslenilmiştir. Allah'ın sınırlarını korumak onların görevidir. Böylece Allah'ın koyduğu sınırlan ihlal sözkonusu olduğunda yetkililer müdahale edip Allah'ın kadına vermiş olduğu haklan ko­rumalıdırlar. (Huquq az-Zaujain).

Kısacası emirler var, fakat, hangi şartlar altında Allah'ın sınırlarının zorlanacağı tam olarak be­lirtilmiyor. Dürüst bir tazminat miktarı nedir? Kadın tazminat ödemek isterse, fakat erkek ka­bul etmezse ne olur? Bu meselelerin detaylan Hz. Peygamber Efendimize kadınlar tarafından getirilen bu konudaki olaylann sonuçlannda görülebilir.

Hz. Peygamber'ın Örnekleri: Hulü' konu­sundaki en önemli olay; Sabit b. Kays'ın iki hanımının da onun görünümünü sevmedikle­rinden dolayı Kays'ı suçlamalanydı. Birisi şika­yetini şu kelimelerle dile getirdi: "Ya Rasulullah, hiçbir şey bizi birleştiremez. Örtümü aldığım zaman bana doğru birkaç adamla geli­yordu. Gördüm ki içlerinde en karası, en kısası ve en kötü giyinmişi oydu. Allah için, onu ahlak ve dinî hususunda ayıplamıyorum. Fakat giyiminî ve görünümünü hiç beğenmiyorum. Eğer Allah'tan korkmasaydım bana doğru gelirken yüzüne tükürürdüm." (İbn-i Cerir). "Ya Rasulullah, görüyorsunuz ben ne kadar güzelim ve Sabit ne kadar çirkin." (Abdul Rezzak). "İnanç-lan ve ahlakı konusunda bir şikayetim yok fa­kat, küfürden kocasına itaatsizlik ve ona buğz etmek gibi İslam'a yakışmayan bir şey yapmış olmaktan korkanm." (Buhari ve Nesei).

Peygamber Efendimiz bunlan duyduktan sonra kadına dedi ki: "Sana verdiği bahçeyi iade eder misin?" Kadın cevaben: "Evet Ya Rasulullah, eğer isterse fazlasını bile verebilirini." Pey­gamber Efendimiz ise: "Fazlası değil, fakat bahçeyi iade etmelisin!" dedi ve Sabit'e bahçeyi kabul edip kadını boşamasını emretti. (Buhari ve Nesei).

Habibe binti Sehl isimli diğer karısının şikayeti şöyle dile getirilmiştir. "Bir gün Peygamber Efendimiz evinden çıktığında Habibe'yi dışan-da bekler buldu. Ne olduğunu sorduğunda kadın ona, Sabit ile birlikte yaşayamayacağını söyledi. Sabit b. Kays geldiğinde Peygamber Efendimiz ona karısının söylediklerini anlattı. Habibe bunun üzerine, "Ya Rasulullah, Sabit'in bana verdiği herşey duruyor." dedi. Bunun üze­rine Peygamber Efendimiz Sabit'e karısına ver­diği herşeyi geri alıp onu boşamasını söyle­miştir." (Malik ve Ebu Davud). Bu hadiseyi Hz. Aişe (r. anha) şöyle nakletmiştir: "Sabit, Habi­be'yi o kadar döverdi ki kadının kemikleri par­çalanmıştı. Bunun üzerine kadın Peygamber'e şikayet etti, Hz. Peygamber de Sabit'e, karısının malından bir kısmını alıp onu boşamasını emretti". (Ebu Davud ve İbni Mace) Yine de İbni Mace'nin rivayetine göre Habibe'nin sözleri Sabit'in ilk karısının şikayetleriyle aynı. Cemile isimli ilk karısının şikayetinin Habibe'nin şikayetiyle aynı olduğunu hadis be­lirtmektedir. (İbn-i Mace).

Bir keresinde bir karı-kocanın davası halife Ömer'e getirilmişti. Hz. Ömer (r.a) kadım uya­rarak kocasıyla kalmasını tavsiye etmişti, fakat kadın kabul etmedi. Bunun üzerine çöplerle do­lu bir odaya kapatıldı. Üç gün sonra çıkartı­ldığında Hz. Ömer ona nasıl olduğunu sordu. Kadın, "Allah için içeride çok rahattım" dedi. Bunu duyan Hz. Ömer bir çift küpe için dahi ol­sa adama karısının hulü' hakkım vermesini em­retti.

Rebi'a binti Muavviz b. Hedre, kocasından hulü' alabilmek için ona tüm mallarım teklif et­ti, fakat adam kabul etmedi. Dava Hz. Osman'a götürüldü. Hz. Osman (r.a) adama teklif edilen her şeyi hatta kadının saçlarım dahi alabile­ceğini belirttikten sonra karışma hulü' hakkını vermesini emretti. (Huquq az-Zaujain).

Hulü Konusunun Sonuçları: Bütün bu haber ve rivayetlerden şu neticeler çıkmaktadır:


a- Kur'an'm bazı sözlerinin açıklamaları, "Eğer Allah'ın sınırlarını aşacaklarından korkuyor­sanız", Hz. Peygamber Efendimize, getirilen davadan da anlaşılacağı gibi kadın, kocasından nefret ediyorsa ve onunla eş olarak yaşaması imkansızsa onları ayırmak daha İyidir. Böyle bir durumda kadını kocasının yarımda zorla tut­manın yaratacağı tehlikelerden daha kötü olabi­lir. Böylece görünüyor ki, kadın, kocasından nefret ediyorsa ve onunla yaşayamayacak du­rumda ise hulü' hakkı verilmelidir.

b- Hz. Ömer (r.a)'ın hareketi şunu gösteriyor, mesela hakim, kadının kocasından ne kadar nefret ettiğini ortaya çıkarırsa bu ikilinin birlik­te yaşamalarının imkansızlığı da ortaya çıkmış olur.

c- Hz. Ömer'in hareketi aym zamanda nefretin nedenini öğrenmemiz gerekmediğini de belirti­yor. Bu nefretin başkalarının önünde açıklanamayacak birçok nedeni olabilir. Bir de başkaları tarafından yeterli sayılamayacak bir neden o kişiyle gece-gündüz yaşayan kişi için yeterli bir vsebep olabilir. Bu yüzden hakimin görevi kadının kalbinde kocasına karşı bir nefreti olup olmadığını öğrenmektir. Kadının gösterdiği se­beplerin yeterliliğine karar vermek onun görevi değildir ve onu ilgilendirmez.

d- Hakim, kadına kocasıyla yaşamasını tavsiye edebilir, fakat onu bana zorlayamaz, çünkü hulü' hakkını kadına Allah vermiştir. Eğer kadın kocasıyla yaşamaya devam ettiği takdir­de Allah'ın sınırlarını aşacağından korktuğunu söylüyorsa, o vakit hiç kimse ona Allah'ın sınırlarını aşma pahasına kocasıyla yaşamaya devam edebileceğini söyleyemez.

e- Hâkim, kadına kocasıyla y...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma)
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:08:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) rüya tabiri,Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) mekke canlı, Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) kabe canlı yayın, Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) Üç boyutlu kuran oku Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) kuran ı kerim, Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) peygamber kıssaları,Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma) ilitam ders soruları, Hulü (Kadının İsteği Üzerine Boşanma)önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes