๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 15:16:10



Konu Başlığı: Her Hidayetin Bir Sınırı Vardır
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 15:16:10
Her Hidayetin Bir Sınırı Vardır

Yaratılışın sağladığı bu üç hidayet şeklinden herbiri, daha ötede işlev görmesine imkan ta­nımayan kendine özgü sınırlara sahiptir. Eğer hidayetin bütün çeşitleri birbirlerini tamamlasalardı, bazı hidayet çeşitleri için daha üst bir hidayet çeşidi sağlanmamış olsaydı insan bu­gün yükselmiş olduğu ruhî ufuklara ulaşama­yacaktı.

İçgüdünün yönlendirici kuvveti, bizi, ihtiyaç duyduğumuz şeyleri aramamıza sevkeder. Bununla beraber o, kendi başına, dışımızdaki herhangi bir şeye ulaşmamıza yardım etmez. Bunu mümkün kılan hidayettir. İçgüdünün çaresiz kaldığı yerde, duyuların hidayeti yar­dımına yetişir. İşte o zaman göz görmeye, ku­lak işitmeye, dil tat almaya, el hissetmeye ve burun koku almaya başlar. Böylelikle dış dünyamızla temas kurarız. Ancak duyuların hidayeti belli sınırlar içinde fonksiyonunu ic­ra edebilir. Göz sadece belirli şartlar altında görebilir. Bu şartlar gerçekleşmediği zaman, meselâ ışık olmadığı zaman veya birşey çok uzakta olduğu zaman, o şeyi göremeyiz. Bu­nunla birlikte, bu meleke en azından eşyanın varlığından haberdar olmamızı sağlayabilir. Fakat duyular tek başına bizi bundan ötesine götüremez. Hayatımızda kendi görüşlerimizi veya prensiplerimizi oluşturma ihtiyacını hissediyoruz. Bu, hidayetin üçüncü şekli olan akhn fonksiyonudur. Akıl, duyularımızın al­gıladığı bütün etkileri koordine edip, sonuçlar çıkarır.