๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Ağustos 2012, 11:15:20



Konu Başlığı: Hayatın Bölgelere Göre Bölünebilir Olması
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Ağustos 2012, 11:15:20
Hayatın Bölge Ve Irklara Göre Bölünebilir Olması

İnsan hayatını çeşitli sahalara bölmek ne ka­dar boş ise, coğrafi ve ırkî şartlara göre bö­lümlere ayırmak da o kadar saçma ve anlam­sızdır. İnsanlar dünyanın birçok yerinde, dağ­lar, denizler, ırmaklar ve daha birçok suni, coğrafî ve siyasî sınırlar yüzünden birbirin­den ayrı olarak yaşamaktadır. İnsanların çeşitli ırktan ve kavimden geldikleri de bir ger­çektir. Kur'ân-ı Kerîm bu duruma şu ayetiyle değinmektedir: "Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerîniin değişik olması O'nun varlığının belgelerindendir." (30: 22).

Bu farklılıklara dayanarak her ulusun ve ırkın farklı hayat nizamlarına sahip olması gerekti­ğini söylemek yanlış olacaktır. Böyle düşü­nen insanlar dış şekillerde, görünüş ve engel­ler arasında kaybolmuş ve bu zahirî çok çe­şitlilik içinde insanlığın oluşturduğu temel birliği görememişlerdir.

Kadın ile erkek arasında, iki şahıs arasında hatta aynı ana-babadan meydana gelen iki ço­cuk arasında bile farklılıklar vardır ama bu herkesin kendine göre bir hayat nizamı tut­ması gerektiği manasına gelmez. Çünkü cin­siyette, şahsiyette ve ailede kişisel farklılıklar olmasına rağmen, toplumda, ulus, ırk ve ülke kavramlarını oluşturan çok kuvvetli ve sağ­lam vasıflar vardır. Bu anlayış çerçevesinde bir Ülke veya ulus için bir hayat nizamı müm­kün olabilir. Aynı şekilde ırkların, ulusların ve ülkelerin çok çeşitliliğinde, tek bir sisteme ve hayat nizamına tâbi olmalarını gerektire­cek çok geniş ve daha kuvvetli temel vasıflar vardır. Şu bir gerçektir ki, ırka ve ülkeye ait farklılıklara rağmen insanlar temel beşerî me­selelerde aynı özellikleri taşır. Bütün insanla­rın uymakta bulunduğu fizikî kanunlar aynı­dır. Vücudlannm gelişme süreci aynıdır. Her şahısta onun diğer canlı türlerinden ayıran vasıflar aynıdır. İnsanda bulunan tabiî ihtiyaç ve arzular aynıdır. İnsanı insan yapan bütün kabiliyet ve güçler aynıdır. Beşer hayatında fonksiyona sahip olan bütün fizikî, felsefî, tarihî, kültürel ve ekonomik faktörler temelde hep aynıdır.

Eğer bütün bu saydığımız meselelerde eşitlik varsa, evrensel olan insan için saydığımız in­sanlığın menfaatine olan kurallarda ırklara, uluslara ve etnik özelliklere göre niye farklı­lık olsun.

Uluslar ve ırklar hayatlarını çeşitli şekillerde sürdürebilirler. Fakat bunları bütün şartlar al­tında hakiki dinin hayat nizamına göre yap­malıdır. Bir ulus için iyi olanın diğeri için kö­tü veya birisi için iyi olanın diğeri için kötü olabileceği düşünmek mantıksızlıktır.