Konu Başlığı: Hakka Bağlılık Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2012, 12:36:10 Hakka Bağlılık Gerçek şudur ki, mü'minlerin anneleri olan Peygamber'ın hanımları bu dünyanın lüks ve ihtişamına, cazibe ve ilgilerine tamamen bigane kaldılar. Kendilerini bütünüyle Allah'a ve Rasulüne itaate, Allah'ın Dirimi tebliğe, Kitab ve. Sünneti öğretmeye ve yaymaya verdiler. Bu, baskı altında yapılan bir iş değildi. Yine bu gayretleri, kocaları özel bir çeşit hayat ve vazifeyle mesul kılındığından, kendilerine de bu vazifeye bağlanmak mecburiyetinden, ister istemez gönüllerini bu dünyanın arzu ve rahatlıklarından azade kılmaktan başka tercihleri kalmasından dolayı değildi. Bu sade hayat, bağımsız ve kendi hür iradeleri ile seçilmişti. Onlara dünya hayatı teklif edildi. Ancak onlar bunu reddettiler. Ve ne pahasına olursa olsun Hz.Muhammed'ın dostluğunu kabul ettiler. Habis ve nifak ruhlu İnsanlar onları gayri memnun kılmak için ellerinden geleni yaptılar, fakat onların Peygamber 'in sevgisi ile elde ettikleri itminan ve iç huzurunda hiç bir değişiklik olmadı. Münafıkların Peygamber, hanımlarım ifsada yönelik habis faaliyetleri fazlalaşmca, meseleyi nihayete erdirmek için Peygamber hanımlarına Allah'ın elçisi ve dünyanın zenginlikleri arasında tamamen kendi arzu ve istekleri doğrultusunda serbest seçim hakkı verdi. Eğer dünyanın zevk ve sefasını isterlerse, Rasulullah onlara mehirlerini vermeye ve onları düzgünce boşamaya hazırdı. Eğer, dünyayı reddedip kendilerini Rasulullah'ın muhabbet ve dostluğuna, Allah'ın Dİnİ'nin hakimiyeti için savaşmaya verirlerse, o vakit halihazırda Peygamber'in evinde sürdürdükleri takva hayatı ile yetinmek ve tatmin olmak zorunda idiler. Kur'an-ı Kerim, Peygamber 'ın hanımlarına teklifinden şu sözlerle bahseder: "Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız size bağışta bulunayım ve güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, peygamberini, ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah içinizden iyi davrananlara büyük ecir hazırlamıştır." (33:28-29). Hanımlarını bu tercihle başbaşa bırakan Hz.Muhammed bir taraftan onlara bu fırsatı tanımış oluyor ki, böylece eğer Kelimetullah'ı yüceltme ve Allah'ın Dîni'ni hâkim kılma cihadında Peygamber'ın dostu olarak kalmayı, nefsin arzularını terbiye etme ve takvaya doğru olan bu zorlu yolculuk ve mücadeleyi istiyorlarsa, Peygamber ile olan beraberlikleri tamamen kendi kesin ve hür seçimleri ile olmalı idi. Ancak böylece bu mücadele ve çabalar için Allah tarafından verilecek mükafatta onun tam ortağı olabilirlerdi. Diğer taraftan Peygamber'ın aile hayatında huzursuzluk ve karışıklık çıkarmak isteyen ve bunun için uzun süredir çalışan münafıkların da gayretlerinin neticesini görmelerine fırsat tanıyordu. Peygamber'ın bu beyanından sonra muhakkak gönüllerinde büyük bir huzur bulmuşlardır. Çünkü uzun yıkım ve tepki kampanyalarından sonra şimdi zaferlerinin zamanı gelmişti. Onlar bekliyorlardı ki, hepsi değilse bile Peygamber hanımlarmdan bazıları bu tekliften sonra onun refakatinde kalmayı reddedecekti ve böylece münafıklar Peygamber'a karşı ve onu incitmek için yeni malzeme elde etmiş olacaklardı. Fakat, bütün hanımlarının Peygamber ile beraber kalmada ittifak ettiklerini görünce, özellikle bu seçim hakkından sonra Peygamber'ın hanımlarının itaat arzularının ve ona olan muhabbet ve inançlarının kuvvetlenerek arttığını bildiklerinden kendilerini son derece aşağı hissetmişlerdir. Hz.Muhammed'ın hanımlarından her biri tek tek, içindeki tüm zenginlik ve zevkler ile birlikte bütün dünyanın hükümranlığının ve liderliğinin Hz.Muhammed'e sefalet, açlık ve iyilikte refik olmak yanında bir hiç olduğunu açık sözlerle beyan etmişlerdir. Böylece Peygamber'ın hanımlarının bu ulvi vazifeye sadece Peygamber'e olan evlilik bağı ile bağlı olduklarından dolayı sanlmadı-klan, her biri için bu vazifenin hayatlarının gerçek gayesi ve hedefi haline geldiği dost ve düşman herkese açıklanmış oldu. Ebu Seleme b. Abdurrahman, Hz.Aişe'nin kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Tahyir ayeti vahyedildiği zaman Peygamber bu meseleyi her hanımının önüne ayrı ayrı koydu. Benden başlayarak "Senden bir şey soruyorum, ama acele cevap vermen gerekli değil. Ana-babana danıştıktan sonra cevaplayabilirsin." dedi. Sonra bu ayeti okudu. Ben şöyle cevapladım: Burada ana-babama danışmamı icab ettirecek bir şey var mı? Ben dünya ve onun şaşaasına karşı Allah'ı, Rasulullah'ı ve ahiret muradını seçiyorum.' Öbür kadınlar da öyle söylediler. "(Buhari). Allah'ın ve rasulünün sevgisi onları bu dünyanın zevk ve cazibelerinden tamamen bağımsız kılmıştı. Allah'ın ve rasulünün sevgisi için her şeyi feda etmeye hazırdılar. Bu hareketleri takdir ve tahsin edilerek; "Ey Peygamber, bundan başka kadınlar sana helal olmaz. Ve bunları başka zevcelerle değiştirmek de olmaz" ayeti nazil oldu. Bu, insanlık tarihinde nev'i şahsına münhasır bir misaldir. Zaten Hz.Muhammed da insanlık tarihinde başka örneği olmayan bir insan, elçi ve peygamberdi. Ondört ve altmış arasında değişik yaşlarda 9 hanımı vardı. Hepsine de Peygamber yoksulluk içinde yaşamak veya onu bırakarak rahat içinde dünya hayatından zevk almak tercihi verilmiştir. Hiçbiri ikinciyi seçmedi ve yokluk içinde de olsa Hz.Muhammed'in refakatini kabul ettiler. Peygamber'ı tenkit etmeye kalkışanlar kendi hayatlarına ve kendi hanımları karşısındaki durumlarına baksınlar. Kendi hanımları böyle bir teklife nasıl tepki gösterirlerdi? İşte bu sebeple Hz.Muhammed, insanlığa hayatın bütün sahalarında mükemmel bir örnek olan tek insandır. Aile reisi, koca ve baba olarak bütün insanlar için yegane bir Örnek sunmaktadır. Konu Başlığı: Ynt: Hakka Bağlılık Gönderen: Hadice üzerinde 24 Haziran 2012, 10:58:38 ALLAH razı olsun kardeşim...
Mevlam sen bizleride Peygamber efendimizin eşleri gibi o rasule karşı bağlılığımızı artır.. |