> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Hafsa Bintü Ömer
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hafsa Bintü Ömer  (Okunma Sayısı 555 defa)
26 Haziran 2012, 07:49:03
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 26 Haziran 2012, 07:49:03 »



4- Hafsa Bintü Ömer

Ömer b. Hattab'ın kızı olan Hafsa, Huneys b. Huzafa ile evlendi. Huneys Bedir'de şehid düştü, zürriyet bırakmadı. O da Habeşistan'a hicret edenler arasındaydı.

O sıralarda Peygamber'ın kızı ve Osman b. Affan'ın zevcesi Rukayye, uzun bir hastalıktan sonra vefat etmişti. Hz. Ömer, birgün Osman'ın evine gitmişti. Rukayye'nin vefatından dolayı onun son derece acılı ve üzüntülü olduğunu görünce: "Ey Osman! İstersen sana Hafsa'yı ni­kahlayayım." dedi. (Tabaqat). Osman, "bir düşüneyim bu işi" dedi. Aradan bir kaç gün geç­tikten sonra rastlaştıklarında: "Şu günlerde ev­lenmenin doğru olmayacağını anladım." diye­rek özür diledi. Ömer daha sonra Ebu Bekr'e rastladığında aynı teklifi ona da yapmıştı. Ebu Bekr, susup hiç cevaplamadı. Ömer, ona, Os­man'dan çok kızmıştı. Çünkü Osman,' hiç ol­mazsa bir cevap vermiş ve özür dilemişti. (Ta-baqat ve Buharî). Ömer, Peygamber'ın yanı­na giderek: "Ya Rasululullah! Ben Osman'a şaşıyorum. Hafsa'yı ona teklif ettim de kaçındı, yanaşmadı!" dedi. Peygamber: "Ben sana Osman'dan daha hayırlı bir damad, Osman'a da senden daha hayırlı bir kayınbaba salık vereyim mi? diye sordu. Ömer "Söyle ya Rasulullah!" deyince Peygamber: "Sen kızın Hafsa'yı ba­na nikahlarsın. Ben de kızım Ümmü Gülsum'ü Osman'a nikahlarım. Çünkü Allah, Osman'ı se­nin kızından daha hayırlısına, senin kızım da Osman'dan daha hayırlısına nikahladı." buyur­du.

Bu, gerçekten Ömer için çok sevindirici bir ha­berdi. Bu sırada Peygamber, kızı Ümmü Gülsum'ü Osman'a nikahladı. Kendisi de 13 Şevval Cuma h.3/m.28 Mart 625'de Hafsa ile evlendi.

Hafsa, babası gibi esmer tenli, yirmi (veya yirmiiki) yaşlarında genç bir hanımdı. Sert tabiatlı, prensipli ve tez sinirlenen bir yapıya sahipti. Sözleriyle karşısındakini yıldırmaya hazırdı. Namazına ve orucuna bağlı olarak bilinir. Ona savvame ve ka'tm, sa'îm denirdi. Sekiz yıl süren evlilikleri boyunca Peygamber'den ri­vayet ettiği hadislerin sayısı 60'tır. Bunlardan 3'ü hem Buharı, hem Müslim'de, altısı sadece Müslim'dedir.

Hafsa, kendisinden yaşça genç, fakat mevkii iti­bariyle kıdemli olan Aişe İle hemen birlik oldu. Onun tavır ve hareketlerini her zaman benimse­di. Peygamber'ın diğer hanımları gibi Hafsa da Hayber ganimetinden gereken payını aldı. Peygamber'ın vefatından sonra, senelik tah­sisat olarak on bin dirhem aldı. Genellikle dev­let işlerinde O, çok mütevaziydi. Hatta babası Ömer'in halifeliği sırasında bile O nüfuzunu hiçbir alanda kullanmaya çalışmadı. Bununla beraber, Ezruh'daki hakem karan hadisesine (Sıffin harbinden sonra), kardeşi Abdullah b. Ömer'i halifeliğe talip olması için teşvik etti. Fa­kat onun dikenli taç'ı giymekten imtina ettiği bildirildi. Hafsa h.45 Şaban/m.Ekim 665'de ve­fat etti.

Hafsa, Ebu Bekr'in halifeliği döneminde O'nun emriyle Zeyd b. Sabit tarafından derlenen Kur'an-i Kerîm nüshasının en emin nezaretçile-rindendi. Bu el yazması nüsha ilk Önce halife Ebu Bekr'in korumasında kaldı, O'nun vefatın­dan sonra bu nüsha Ömer'in mülkiyetine geçti. Ömer nihayet O'nu kızı Hafsa'ya bıraktı.

Aişe ve Hafsa, Peygamber'in ehli beytinin aynı grubuna mensuptular. Fakat, bazen Pey­gamber'ın sevgisini kazanma hususunda kadınlık gayretleriyle fikir ayrılıkları oluyordu. Hafsa'nm Peygamber ile seferlerinin birinde gece Peygamber'a eşlik etmek için develeri değiştirerek Aişe'ye oynadığı oyun hadisesi Önceden izah edilmişti. Bir defasında Hafsa ve Aişe, Peygamber 'in diğer hanımı Safıyye ile "Biz Rasulullah'a daha yakınız, biz daha hayırlıyız." şeklinde sözler sarfederek müna­kaşa ettiler. O da bunun üzerine ağladı. Yanına Peygamber girdiklerinde Safiyye'yi ağlar buldu. Sebebini sordu. "Aişe ile Hafsa hakkım­da söz söylediklerini ve; biz Rasulullah'ın emmİzadeleriyiz.   Biz   Safiyye'den   daha hayırlıyız, dediklerini işittim de ondan." de­diğinde Peygamber gönlünü hoş etmek için: "Sen de onlara, benden nasıl daha hayırlı olabi­lirsiniz ki, zevcim Muhammed, babam Harun amcam Musa'dır, desene ya!" buyurdular. Daha sonra da Hafsa ile Aİşe'ye Allah'tan kork­malarını söyledi. (Buharı).

Paygamber, hanımları arasındaki bu ve ben­zeri hadiseler daha çok Hafsa ve Aişe'ye bağlan­maktadır. Bu durum münafıkların Ömer ve Ebu Bekr'e düşmanlıkları sebebiyle olabilir. Çünkü münafıklar, Peygamber'ın hanımlarına ahlak cihetinden saldırmak dahil onları çeşitli vesile­lerle kötülemek ve itibardan düşürmek istiyor­lardı. Hafsa'ya izafe edilen bir başka hadise Kur'an'da şu sözlerle beyan edilmektedir: "Pey­gamber, eşlerinden birine gizli bir söz söyle­mişti. Fakat eşi o sözü haber verip, Allah da onun bu davranışını o (peygamberi)ne açıkla­yınca (Peygamber, hanımına) bu (söyledikle­rinin bir kısmını bildirmiş (şunları şunları fila­na söyledin demiş), bir kısmından da vazgeç­mişti. (Peygamber) bunu haber verince eşi: 'Bu­nu sana kim söyledi?' dedi. (Peygamber): '(Herşeyi) bilen, haber alan (Allah) bana söyle­di.' dedi." (66:3).

Müfessirlerin çoğunun görüşü, Peygamber tarafından kendisine sır verilip başkalarına açıklamaması istenen, fakat Aişe'ye söyleyenin Hafsa olduğudur. (Buharî). Görülüyor ki mese­le son derece önemliydi ki, bu fiil Kur'an'da mevzu oldu; böylce ehl-i beytin diğer mensup­larına ders olması isteniyordu. Meselenin ken­disi pek Önemli olmasa bile, neticesi itibariyle ehemmiyeti haizdi. Gerçek şu ki, ilk islam devletinin başı olan Peygamber'ın hanımına bu sır, haklı olarak, gizli kalmasını istemek sure­tiyle tevdi edilmişti. Müslümanlar ile küfrün kuvvetleri arasında şiddetli savaş hükmü sürüyordu. Ve müslümanlar, düşmanları tara­fından bütünüyle kuşatılmışlardı. Bu arada münafıklar da Medine site devleti içinde entri­kalar çevirmekle meşguldüler. Herhangi bir sırrın zamanından ünce açığa çıkması Peygam­ber a.s.'ın davetine büyük zarar verebilirdi. Bu sebeplerle ehl-i beytin sözkonusu hatalara karşı uyarılması gerekiyordu. Ömer, kzı Hafsa'nın bazı ufak hatalarını öğrenince, O'nun evine gi­dip şu sözlerle nasihat etti: "Ey kızım! Sakın bazı arkadaşlarının Rasulullah'a senden daha sevgili ve daha gönü) alıcı olması seni aldatıp, yanlış davranışa sevketmesin." Ömer'in îcasdınm Aişe olduğu bildirilmektedir." (Buharî).

Hafsa'nın İslâmî meselelerde derin bir feraset ve idraki vardı. Bir defasında Peygamber; "Ümid ediyorum ki, Bedir'de savaşan ve Hudeybiye antlaşmasında bulunan sahabiler ce­henneme girmeyecektir." dedi. Hafsa; "fakat Allalı diyor ki: İçinizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur." dedi. (19:71) Peygamber da: "Fakat Allah şöyle buyuruyor: 'Sonra (günah­tan) korunanları kurtarırız ve zalimleri öyle diziistü çökmüş olarak bırakırız." (19:72) diye İlave etti. (Müsned-i Ahmed). Bu karşılıklı ko­nuşmalar Hafsa'nın dinde derin anlayışı ve has­sasiyeti sebebiyleydi. Bu sebeple Peygamber her zaman O'nun talimine gayret gösterdi. İbni Sa'd'a göre, Hafsa gündüzleri oruçla, geceleri namazla geçirirdi. Vefatına kadar da böyle sürdürdü.

Hafsa, biraz sert tabiatlıydı ve bazen Peygam­ber'a karşılık verdiği bile olurdu. Babası O'nu çeşitli vesilelerle uyarır, nasihatte bulunurdu.

Hafsa, tahrîm hadisesine karışmıştı. Fakat bii anda pişman olup tevbe etti ve Rasulullah da onu bağışladı. Bu konuyla ilgili olarak Hz. Ömer'in anlattıklarını aktarıyoruz: "Ensar'dan bir komşum vardı. Rasulullah'a onunla nöbetleşe giderdik. Bir gün o gider, vahiy vs. haberlerini bana getirirdi. Ertesi gün ben gider, günlük haberleri ona ben getirirdim... Derken bırgün o komşum bana gelip, hızlı hızlı kapıyı vurdu. Hemen çıktım. Telaşla: 'mühim bir hadi­se var' dcdi.'Gassaniler mi saldırdı?' dedim. 'Da­ha büyük, Rasulullah kadınlarını boşamış' dedi. Ben içimden: 'Eyvah, Hafsa hüsrana düştü, zaten bunu bekliyordum.' dedim. Kalkıp Hafsa'nın yanma gittim. Ağlıyordu..." Ömer, Rasulullah'ın diğer zevcelerinde ve mesciddeki cemaatte umumi bir üzüntü ve keder havası görür. Rasulullah'a çıkmak ister, önce kabul edilmez. Sonunda huzura girer ve Hz. Peygamber'in hanımlarını boşamadığını anlayınca, Rasulullah'a şu yakınmada bulunur: "Ey Al­lah'ın Rasulü, bizi bilirsin, biz Kureyşliler kadınlara hakim kimselerdik. Sonra Medine'ye geldiğimizde, burada kadınların erkeklere ha­kim olduklarını gördük. Bizim kadınlar da on­lardan huy kaptı. Birgün hanımıma öfkelen­miştim, bana mırıldanıp karşılık vermez mi? Bunu doğru bulmayıp azarladım. Bu sefer: "Ni­ye azarlıyorsun?" Vallahi Rasulullah'ın zevceleri bile ona karşılık veriyorlar, mırıldanıyor­lar. Hem onlar İcabında küsüp günboyu geceye kadar Rasulullah'ı terkediyorlar." dedi. Hafsa'ya: "Rasulullah'a sen de mi karşılık veriyor, mırıldanıyorsun?" dedim. "Evet, hiçbirimiz o gün geceye kadar yanma uğramayız." dedi. "Sizden kim böyle yaparsa büyük zarar eder, hüsrana uğrar. Hanginiz, Rasulünün öfkesi se­bebiyle, Allah'ın gazabına uğramayacağından emin bulunuyor? Alimallah bir anda helak olur­sunuz." dedim." Hz. Ömer der kî: "Ben böyle deyince Rasulullah, tebessüm etiler." Ömer devam ediyor: "Hafsa'ya dedim ki: "Sakın Ra­sulullah'a karşılık verip mırıldanma ve ondan bir kısım taleplerde bulunma. Birşey gerekirse bana söyle. Sakın bazı arkadaşlarının Rasulul­lah'a senden daha sevgili ve daha gönül alıcı ol­ması seni aldatıp, yanlış davranışa sevketme­sin." Hz. Ömer, Rasulullah'ın burada da tebessüm ettiğini belirtir. (Buharî).

Enes'den rivayet ediliyor ki; Hafsa, Safiyye'ye Kabe. Bu plân XV. yy .a ait bir seyyah haritasında yer almaktadır. "yahudi kızı" "yahudi kızı" diyerek takılmıştı. Bunun üzerine o ağladı. Ağlarken Rasulullah odasına girdi ve ne için ağladığım sordu. Hafsa'nın kendisine "yahudi kızı" diye hitap ettiğni söyleyince Peygamber Hafsa'ya Allah'tan korkmasını söyledi. Daha sonra Peygamber , Hafsa ve Aişe'nin Safiyye üzerine üstünlükleriyle övünmeleri hadisesinde yukarıda beyan edilmiş olan sözleri söyledi. (Buharı ve ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hafsa Bintü Ömer
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:25:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hafsa Bintü Ömer rüya tabiri,Hafsa Bintü Ömer mekke canlı, Hafsa Bintü Ömer kabe canlı yayın, Hafsa Bintü Ömer Üç boyutlu kuran oku Hafsa Bintü Ömer kuran ı kerim, Hafsa Bintü Ömer peygamber kıssaları,Hafsa Bintü Ömer ilitam ders soruları, Hafsa Bintü Ömerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes