Konu Başlığı: Hâdiselerin Tahkiki Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2012, 12:30:00 Hâdiselerin Tahkiki Bütün güven ve muhabbetine rağmen, Peygamber ev halkını hesaba almak konusunda ihmalkâr değildi. Bir yandan hizmetkârı Enes'in rivayet ettiği gibi onlara olan sevgisi hiç bir sınır tanımıyordu: "Rasulullah'a 10 yıl hizmet ettim, bana 'utan' veya 'bunu niye böyle yaptın?' veya 'şunu niye böyle yapmadın?' dememi ştir."(Buhari ve Müslim). Diğer yandan hesaba çekerken çok titizdi. Öyle ki, eğer birisi dini görevlerini ifada hafif bir ihmal gösterse azarlanmadan bu işten sıynlması imkansızdı. Hanımlan Peygamber 'ın kendisi ile ilgili meselelerde hiç kimseye karşı cephe almadığına, fakat Allah ve din meselelerinde en ufak bir ihmali bile hesaba çektiği, bu duruma en yakınlannın bile muhatap olduğuna şehadet etmişlerdir. Hz.Aişe'den daha sevgili kim olabilirdi? Bir defasında Safiyye'nin kısa boyunu diline dolamıştı. Aişe'nin bununla ilgili sözünü duyar duymaz Peygamber çok sert bir ifade ile azarlamıştır: "Ey Aişe! Öyle bir söz söyledin ki, denize atmış olsan denizin suyunu kirletir." Hakikatte bu hesap sorma O'nun sevgisinin bir yönüydü. Aile fertlerine fiziki ve maddi sevgi besleyen kişiler şahsi rahat ve zevkleri ile ilgili konularda çok titiz ve dar görüşlüdürler. En ufak bir yanlışlığa veya ihmale tahammülleri yoktur, tekdir veya ceza hemen yapıştmlır. Fakat, Allahu Teâlâ'nın emir ve yasaklarım ilgilendiren konularda fevkalâde hoşgörülüdürler. Hanımları ve çocukları, ahiretlerini mahvedecek arzu ettikleri her şeyi yapabilirler ve onlara hiç bir zaman tek söz söylemezler. Gerçek ve samimi sevgi, şahsi meselelerdeki yanlışlık ve ihmalleri görmezlikten eelmevi. ahiret ile ileili meselelerde ise hesap sormayı ve tekdir etmeyi gerektirir. Ev halkının kendi rahatından çok ahiret ile ilgili konularda ihmalkâr olmalarından endişelenmek Peygamber'ın yolu idi. Peygamber'in hanımlannın mevkisi yüksek olduğundan vazifeleri de buna göre idi. Salih amelleri için iki misli sevap vardır, ancak hata işlerlerse cezalan da diğer insanlara göre iki mislidir. Kur'an bu husustan şu şekilde bahsetmektedir: "Ey Peygamberin kadınları! Sizden kim açık bir edepsizlik yaparsa onun için azab iki kat yapılır. Bu, Allah'a göre kolaydır. Fakat sizden kim Allah'a ve rasulüne itaate devam eder ve yararlı iş yaparsa ona da mükafatını iki kez veririz ve (cennette) onun için bol bir rızık hazırlamışızdır." (33:30-31). Peygamber ev halkına karşı taşıdığı ağır mesuliyetleri hissederek sık sık endişelenirdi. Daima onları bu dünyamnkilere kıyasla öteki dünyanın mükâfat ve güzelliklerine teşvik ederdi. Gece teheccüt namazına kalktığında, hanımlarının da bu ulvi ve faziletli amele katılmalarını isterdi. Sevgi ve yumuşaklıkla bu tür ibadetlere teşvik ederdi. Kapıya bir dilenci geldiğinde, dilencinin haklarım hatırlatır, bir misafiri gelse ona iyi hizmet edilmesini söylerdi. Bazen bütün hanımlarını toplar, hepsine isimleriyle hitab ederek uhrevi hayatları için neler yapabileceklerini ve ahirette onlara favdası olmayacak şeyleri hatırlatırdı. |