> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Görünmeyen Arzular
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Görünmeyen Arzular  (Okunma Sayısı 588 defa)
16 Temmuz 2012, 12:03:57
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Temmuz 2012, 12:03:57 »



Görünmeyen Arzular

İslam hukuku nazarında sadece cinsler arasında meydana gelen fizikî birleşme zina sayılmak­tadır; halbuki ahlak noktasından bakıldığında, evlilik dışında karşı cinsten bir kişiye karşı mey­dana gelen her türlü istek zinaya denktir. Böyle­ce, kadınları gördüğünde, onlarla konuştuğun­da ve onları ziyaret ettiğinde meydana gelen her türlü şehvani arzu zinadır ve zinaya doğru atılmış ilk adımdır ve şayet erkeklere fırsat ve­rilmiş olsa yapacakları en tabii hareket bu yolda muhtemel bir vukuun meydana gelmesidir. Bu fiili istemeyenin dışında kanunun yapacağı birşey yoktur. Çünkü o İnsanların kalplerinde gizlidir. Ancak bu istekleri onların davranışları­yla meydana çıkartılabilİr.

Rasulullah, bu hususu şu sözlerle izah et­miştir: "Gözlerin zinası bakışmak, ellerinki ise dokunmaktır. Ayaklar, bakanın duygularını kamçılayacak şekilde yürümekle, dil söylediği sözlerle zina eder. Gönül ise istemekle.... Sonuçta cinsiyet organları, bunları ya kabul veya reddeder."

Şehevî Bakışlar: Nefsî isteklerin en büyük ka­çamağı gizli bakışlardır. Bu tür bakışlar cinsî te­mayülün ateşini yakar. Kur'an ve Sünnet bu kötülüğe dikkatimizi çekerek bazı öğütlerde bulunur.

Kur'an'da Allah'u Teala şöyle buyurmaktadır: "Mü'minlere şöyle: 'Gözlerini (harama bak­maktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu (hareket) onlar için daha temiz (ve faydalı)dır. Şüphesiz Allah, onların her yaptıklarını haber almaktadır.' Mü'min kadınlara da söyle: 'Gözle­rini (haramdan) sakınsınlar, ırzlarım korusun­lar." (24:30-31).

Rasulullah'ın konuyla ilgili izahı şöyledir: "Ey insan! Senin ilk (kayıtsız) bakışın affolu­nur, fakat ikinci bakıştan şakırı!" (Cessas). Hz. Ali'nin rivayetine göre: "Allah'ın Rasulü bana dedi ki: 'Ey Ali! Gözünün bir defa (yabancı kadına) takılması normaldir. Fakat ikinci defa bakmaya hakkın yok..." (Ebu Davud). Câbir'e soruldu: "Ansızın, rastlantı sonucu gözümüz bir şeye takılırsa ne yapalım?" O, "Hemen başınızı yere İndirin", dedi. (Ebu Davud).

Teşhir (Gösteriş Arzusu): Kadınlar arasında yaygın olan bir başka kötü hal ise güzelliğini ve zinetlerini teşhir etme arzusudur. Cinsî istekler, teşhir yoluyla gün yüzüne çıkar, belirginleşir. Karşısındakini açıktan açığa davet eder. Gönüllerinden ne geçerse geçsin. Üzerlerinde örtü bulunsun veya bulunmasın, güzelliği teşhir için çeşitli yollar kullanılır. Mesela; süs eşya­ları, saç yapısı, makyaj, vücudun uzuvlarını bel­li eden ince ve dar elbise ve benzerleri karşı cin­sin arzularını kabartmak içindir. Kur'an-ı Kerîm sözkonusu fiil ve hareketleri "teberrüc ül-cahiliye " gibi genel bir terimle açıklamıştır. Buna cahiliye devri kırıtması ve gösterişi denir.

Koca'dan başka herhangi bir erkeğin nazarı dik­katini çekmek için kullanılan bütün süs eşya­ları, boya ve makyaj takımları, yabancı erkek ve kadınların ilgisini kazanmak için yapılan her hareket teberrüc ül-cahiliye 'dendir. Kadının bu gibi gösterişlerden kaçınması onun imam ve vicdanı ile ilgilidir. Bu manevî kontrol mekanizması ancak nefsinin bu eğilimlerine set çeke­bilir. Kur'an şu ayetlerle ihtar etmektedir: "İlk cahiliye (çağı kadınlarının açılıp saçılması gibi açılıp saçılarak (kırıta kırıta) yürümeyin." (33:33).

Ses: Kadının sesi de cinsî duygulan tahrik eden unsurlardan biridir. Sesin rengi, her kelimeyi te­laffuz ederken sadânın aldığı makam -belki önemsiz bir hâdise, fakat- sevgi heyecanlan üzerinde marnlamayacak ölçüde tesirler icra eder. Kadınla erkeğin bu tür konuşmaları, sözleri eğip bükmeleri fena fiillerinin başla­masına bir çağrı olabilmektedir. Kur'an bu fe­nalığa karşı uyarmaktadır: "Eğer (Allah'ın buy­ruğuna karşı gelmekten konmuyorsanız, sözü yumuşak (tatlı bir eda ile söylemeyin ki, kalbin­de hastalık bulunan kimse tamah etmesin; güzel, (kuşkudan uzak bir biçimde) söz söyle­yin." (33:32).

Başkalanmn meşru-gayri meşru ilişkilerini an­latmak, dinlemek, benzeri hikaye ve olaylardan zevk almak, uydurma aşk romanlan ve masal­ları düzenlemek... bütün bunlar fesat kay­nağıdır. Kur'an, Nur suresinde bu tür davranışlarda bulunanları mahkum etmektedir: "İman edenler arasında edepsizliğin yayı­lmasını isteyenler için dünyada da, ahirette de acı bir azap vardır:" (24:19).

Dil fesadının çeşitli şekilleri vardır. İslam bunların Üzerinde ayrı ayrı durmuş ve yapmak iste­diklerini birer birer ortaya koymuş ve tehlikele­rine dikkat çekmiştir. Mesela:; kadına, kocası­yla da olsa, başka hanımların durumunu ko­nuşma izni verilmemiştir: "Hiçbir kadın, gözüyle görmüş de olsa, başka kadınların yaptığı işleri kocasına anlatmamalıdır." (Tirmizi). Böyle bir hareket erkeğe de kadına da ya­saktır." Erkekler ve kadınlar gizli ilişkilerini başka kimselere açıklamaktan men edildiler. Çünkü bu, başkalarının kalbinde kötü arzular meydana getirerek İffetsizliğin yayılmasına yardımcı olur." (Ebu Davud).

Namaz sırasında bile, ne zaman imam hata yap­sa, arkasındaki erkekler " subhanallah" diyerek imamı uyarabilirler. Ancak, kadınlar sadece el­lerini çırpabilirler. Yüksek sesle birşey söyleye­mezler. (Ebu Davud, Buhari). Kadınlara zinet'cin ayaklarını (yere) vurmasınlar. Ey mümınler topluca Allah'a tevbe edin ki felaha eresiniz' (24:31).

Güzel Kokut Güzel koku, kötü nefsin haberci­sidir. Önce koku duyulur, sonra da kötülük yo­lunu tutan nefis uyanmaya başlar. Bu haberci, diğerlerine oranla daha gizli, fakat etkisi daha kuvvetlidir. İslami edep ve haya duygusu bakımından bu hususun üzerinde dikkatle du­rulması gerekmektedir. Bir müslüman kadına, . tahrik edici güzel kokular sürünerek güzel elbi­seler içinde sokaklarda gezip dolaşma, gelen geçenlerin bu vesile ile cinsî duygularını tahrik etme izni verilmemiştir. Aksi halde, İstediği ka­dar süslerini gizlemiş olsun, ne faydası vardır? Hz. Peygamber, şöyle buyurdu: "Güzel koku sürünerek insanların arasından geçen kadın zi­na edenler gibidir." (Tirmizi). "Mescidlere ge­len kadın güzel koku sürünmesin." (Müslim, Muvatta). Yine Peygamber 'in buyruğu: "Er­kek için en güzeli, kokusu belli ve rengi belli ol­mayan güzel kokudur. Kadınlar için ise rengi belli, fakat kokusu belli olmayan..." (Tirmizi, Ebu Davud).

Çıplaklık: İslâm, örtünme konusuna çok önem vermiştir. Onu, utanma ve haya gibi, insanlığın temel gereklerinden saymış ve psikolojik neti­celeri üzerinde de ayrıca durmuştur. Dünyada hiçbir medeniyet bu hususta, İslam'da olduğu gibi, derli-toplu kanun ve prensipler koy­mamıştır. Modern toplumlarda, ne yazık ki, geçerli olan usule göre kadın ve erkekler vücudlarının bir kısmını, hatta pekçok yerini açıp teşhir etmektedirler. Elbiseyi bir süs ve fantazi olarak görmektedirler. İslam'da süs ve zinet, gizlenmesi ve örtünmesi (setr) gereken konu-'ardandır. Bunun sebebi, iki cinsin karşılıklı olarak birbirlerinin vücudlannı görmek suretiyle cJnsî arzu ve şehevi isteklerin tahrik edilmesi­ni Önlemektir. Çıplaklık, iffetsizlik ve ha­yasızlık olarak addedilmiş ve asla bu konuda müsamaha gösterilmemiştir. İslâm'da nikahlı eşler bile edep yerlerine dikkat etmeleri ve Çırılçıplak birarada bulunmamaları konusunda Sarılmışlardır. Peygamber: "Bir insan zev-Cesınin yanma (yatağa) girmek istediği zaman da örtünmeli, eşekler gibi her şeyi meydanda ol­mamalıdır." diyerek bu konuya bîr ölçü getir­miştir. (İbni Mace). Hz. Aişe şöyle dedi: "Ben, Rasulullah'ın fercine hiçbir zaman bakmadım." (Tirmizi). İnsan tek başına bile bulunsa, tenha bir yerde de olsa, yine çırılçıplak gezmemelidir. "Allah, kendisinden utanmak konusunda her varlıktan daha fazla hak sahibidir." (Tirmizî).

Hz. Peygamber buyurdu: "Dikkat edin! Çıplak olmaktan sakının. Çünkü yanınızda, tu­valete gittiğiniz veya zevcelerinizle bu­luştuğunuz zamanlar hariç, sizi hiçbir vakit terketmeyen, sizden ayrılmayan birisi vardır. Bu­nun için haya etmeniz ve örtünmeniz gerekir." (Tirmizi).

İslam, vücudu iyice kapatmayan, bazı kısımları açıkta bırakan giymiş şeklini de tasvip etme­mektedir. Hz. Peygamber bu tür giysilere karşı, özellikle de kadınları şu sözleriyle uyardı: "Giyindikleri halde çıplak gezen, vücudlarını sağa-sola eğip çalımlı ve kırıtarak yürüyen ve başlan Horasan develerinin hörgüçleri gibi (saçları kabartılmış) olan kadınlar... Bunlar cennete giremezler, kokusunu da bulamazlar. Halbuki cennetin kokusu şu kadarlık yoldan alınır." (Müslim).

Özetlemek gerekirse, İslâmi cemiyette fuhuş ve cinsi sapıklığa asla yer yoktur. Hatta bu gibi işlere götürücü en küçük vesilelere bile ta­hammül edilmez. İslam ahlak eğitiminin hede­fi, erkeğin ve kadının nefsinde güçlü bir haya duygusu yerleştirerek, yaptıklarını kontrol et­meye, kötülüğü tümüyle söküp atmaya mukte­dir fertler yetiştirmektir. (Ebu'l A'la Mevdudi, Purdah and the Status of Women in islam).

a- Cezai Tedbirler
 
İslam'ın ceza ölçülerindeki başlıca prensibi, kişi gerçekten suç işlemeden aleyhine hiçbir kanuni muamelenin yapılamayacağıdır. Fakat suç işle­diği sabit görüldüğünde, onu cezasız bırakmak için mantıkî veya hukukî hiçbir sebep yoktur. İslam hukukunda, konumuz ile ilgili suçların is-batı, şahitlik meselesi dolayısıyla pek zordur. Nitekim genel konularda ve muamelatta iki şahitle yetinildîği halde, zina davalarında en az dört şahidin bulunması şart koşulmuştur. Bura­daki prensip de, suçsuz kişileri korumak gaye­siyle suçu isbat için kesin şartın koyulmuş ol­masıdır. Rasulullah şöyle buyurmuştur: "Müslümanları mümkün olduğu kadar ceza­landırmaktan çekininiz. Suçluyu, her ne şekilde olursa olsun, beraat ihtimali varsa bırakınız. Ernir'in af konusunda hataya düşmesi, ceza ver­mekte yanılmış olmasından çok daha iyidir." (Tirmizi). Fakat, suç İşlendiği zaman, bir takım sert tedbirler uygulanmaktadır ki, bu, sadece suçluyu, suçu tekrar işlemekten alıkoymakla kalmayıp, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Görünmeyen Arzular
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:13:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Görünmeyen Arzular rüya tabiri,Görünmeyen Arzular mekke canlı, Görünmeyen Arzular kabe canlı yayın, Görünmeyen Arzular Üç boyutlu kuran oku Görünmeyen Arzular kuran ı kerim, Görünmeyen Arzular peygamber kıssaları,Görünmeyen Arzular ilitam ders soruları, Görünmeyen Arzularönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes