๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 12 Haziran 2012, 21:38:26



Konu Başlığı: Fedakârlık
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 12 Haziran 2012, 21:38:26
8- Fedakârlık

Allah Rasulü Muhammed'ın en çok göze çarpan özelliği, onun İslâm mücadelesinde ve başkaları için yaptığı fedakârlıklardır. İs­lâm için, diğer insanlar için her türlü feda­kârlıkta bulunmuş, hatta en çok sevdikleri­nin isteklerinden, rahatlarından feda etmiş­tir. Kızı Fatma'yı, geldiğinde büyük bir sev­giyle ayakta karşılayıp alnından öpecek ka­dar severdi. Fatma büyük bir yokluk İçinde yaşadı. Un öğüten bir değirmen üzerinde ça­lışır, kuyudan su getirirdi. Avuç içleri un öğütmekten aşınmış ve su kırbası taşımak­tan çökmüştü. Babasına gelerek bir hizmet­çi kadın istedi. Bunun üzerine, Rasulullah: "Ben halâ Ashabı Suffe için bir şey yapa­mıyorum. Bu mesele tatminkâr bir çözüme ulaşmadan diğer meselelere giremem." şek­linde cevap vermiştir.

Nakledildiğine göre Zübeyr ve Fatma'nın kızları Rasulullah'a gelerek yoksulluktan yakındılar. Rasulullah 'dan bir savaştan el­de edilen bir veya iki cariye talep ettiler. Ra­sulullah da Bedir harbi yetimlerinin da­ha önce istediklerini söyledi. Bir gün Hz. Ali'nin bir şey istemesi üzerine Rasulullah: "Sana verip Ashabı Suffe'yi ölüme terketmem imkânsızdır." diye cevap vermiştir. Rasulullah insanların refah ve mutlulu­ğu için uğraşırken kendi veya çok sevdikleri­nin çıkarlarına hiç önem vermemiştir. Bir de­fasında Rasulullah'a bir kadın elbise ver­mek istedi. Rasulullah 'ın da ihtiyacı var­dı ve kabul etti. Birisi, elbisenin güzelliğini methedince Peygamber onu üzerinden çı­kararak adama verdi. Rasulullah meclis­ten ayrılınca orada bulunanlar adama kız­dılar: "Rasulullah 'ın buna ihtiyacı oldu­ğunu biliyordun. Başkasının isteğini hiç ge­riye çevirmediğini de biliyordun." Adam söylenenleri kabul etmiş, fakat elbiseyi bir rah­met olarak istediğini ve kefen için saklaya­cağını söylemiştir.

Allah'ın Rasulü Muhammed bütün ha­yatını fakirlik içinde geçirmiş, fakat yine de kimsenin isteğini reddetmemiştir. İslâm'ın zaferlerinden sonra, büyük toprak ve bağlar elde edilmiş, ancak Rasulullah hepsini da­ğıtmıştır. Bir adam, ölümünde yedi tane ba­ğının Rasulullah'a verilmesini vasiyet et­mişti. Rasulullah hepsini' hayır işlerine sarfetmiş, tüm mahsûl fakir ve muhtaçlara dağıtılmıştır. Ashabdan birisi evlenmişti. Fa­kat düğün yemeği (velime) olarak vereceği hiçbir şeyi yoktu. Rasulullah Hz. Aişe ile un gönderdi. Kendilerine ise hiçbir şey kal­mamıştı. Bir defasında uzaktan gelen birisi Rasulullah'da kaldı. Akşam yemeği ola­rak sadece keçi sütü vardı. Misafir hepsini içti. Hiçbir şey kalmadığı için Rasulullah ve ailesi geceyi aç geçirdiler. Bir önceki ge­ceyi de aç geçirmişlerdi. Rasulullah feda­kâr davranışlarıyla başkalarına Örnek olmuş ve ashabı da onun izinden yürümüştür: "Da­ha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gö­nüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler; on­lara verilenler karşısında içlerinde bir çeke-memezlik hissetmezler; kendileri zaruret için­de bulunsalar bile onları kendilerinden ön­de tutarlar. Nefsin tamahkârlığından koru-nabilmiş kimseler, işte onlar, saadete eren­lerdir." (59: 9) Rasulullah'ın hayatında, kendini hiçe sayan ve yaptığı fedakârlıklara dair yüzlerce olaya şahit olunmuştur.