๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Temmuz 2012, 12:15:33



Konu Başlığı: Evrensellik
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Temmuz 2012, 12:15:33
Evrensellik

Hiçbir insan İslâm'ın çağrısından ayrı tutula­maz. O'nun Varlığı, Azameti ve Birliği, bu dünyayla ve hayatla olan ilgisi, emirleri her­kesi ilgilendirir. Dinin meseleleri etrafındaki müzakerelerden kimse alıkonulamaz. Allah bütün insanları kendisine çağırmıştır, çünkü bütün insanlar eşit olarak O'nun yaratıklarıdır ve O da eşit olarak hepsinin Yaratıcısı ve İlâhı'dır. O'nun çağrısının herhangi bir şekilde sınırlandırılması aynı şekilde O'nun ve Kud­retinin sınırlandırılması ya da O'nun Adaleti ve Rahmetiyle ilgisi olmayan bir keyfiliktir. Taraf tutmak, kabileci ve ırkçı bir tanrının özelliği olabilir. Bu ise kesinlikle İslâm'dan değildir. Kabileci bir tanrı, keyfilikten en faz­la mantıksızlığın ve bayağılığın etkisinden kaçabildiği kadar kaçabilir. Irkçılıklarını, hi­zipçiliklerini, dar fikirlilik anlayışlarını inan­dıkları İlâh'a atfedenler bu iddialarıyla daha güçlü bir hâle gelmezler. Aksine kendilerini ve ilâhlarını insanlığın gözünde küçük düşü­rürler. Dünyada, kendi taraftarları da içinde bulunan insanları sınıflara/tabakalara/kastlara bölen ve bunların bazılarına "ruhanilik" ve özel "yetenekler" atfeden ve onlan bu kastlar­da doğdukları için diğerlerinden üstün gören insanlar mevcuttur. Bu tür teoriler ise kabilecilikten bile daha çirkindir, çünkü en hafif ve en gösterişli kavramlara dayandırılmışlardır.

İslâm, bu tür sınırlamaları tanımaz. Hiç kim­seyi, delilleri duymaktan ve bir karara var­maktan alıkoymaz. İnsanlığı, dinlemeye ve iddiayı değerlendirmeye çağırır. İslâm'ı kabul etmeyen, fakat karşı bir teklif de söyleyemeyenleri ise dikkate almaz. Eğer İslâm'ı kabul etmek akılcıysa İslâm da karşı teklifleri dü­rüst ve saygıdeğer olarak değerlendirir (çün­kü kendisi de mukabil-karşı deliller öne sürmektedir.) Aynca, İslâm'ın nazarında -ister mensubu olsun, ister olmasın- bütün insanlar eşit yaratıklardır. Hepsi, Âdem ve Havva'nın Çocuklarıdır.

Kur'ân insanlara şöyle seslenir: "Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbiri­nizi tanımanız için sizi kabilelere ve taifelere ayırdık. Allah katında en üstün olanınız (Al­lah'ın buyrukları dışına çıkmaktan) en çok korunamnızdır..." (49:13).

Peygamber Hz, Muhammed de Veda Hut­besinde şu nasihatta bulunmuştur: "Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız. Âdem ise topraktan­dır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kır­mızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır." Bütün insanlar eşit dere­cede mükellefûn'duûai, yani Allah'ın çağrısı­na itaatle cevap vermekle mükelleftirler. Âlemlerin Rabbi olan Allah, bütün mahlûkatı kulluklarının gereğini yerine getirmeye çağır­maktadır. (İsmail Râci ve L. Lamia Farûkî, İslâm Kültür Atlası, İnkılâb yayınlan, İstan­bul 1991, sh. 205-213).

Ebû Saîd-i Hudrî, bizzat işittim, diyerek Rasûlullah'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: