> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > ed-Dinin Kurândaki Mânası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: ed-Dinin Kurândaki Mânası  (Okunma Sayısı 713 defa)
26 Ağustos 2012, 13:27:03
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 26 Ağustos 2012, 13:27:03 »



ed-Din'in Kur'ân'daki Mânası

Şûra suresinde yer alan ayet-i kerîme ed-Dinin mahiyetini açıklar: "Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin' dîye Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e Mu­sa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de Din kıldı..." (42:13).

Bu ayette, ne Hz. Muhammed'in, ne de di­ğer peygamberlerin kendi başlarına yeni bir dinin kurucuları olmadığı açıkça belirtilmek­tedir. Başlangıçtan beri tek bir din vardır. Hz. Muhammed dahil diğer bütün peygamber­ler de bunu tebliğ etmişlerdir. Bu hususta ilk isim olarak Hz. Nuh'unki anılmıştır. Bilindiği gibi Nuh peygamber "büyük tûfan"dan sonra insan neslinin ikinci atası olarak bilinmekte­dir. "Tufan" sonrası insanlığa gönderilen ilk Peygamber sıfatına da sahiptir. Âyet bundan sonra peygamberlik zincirinin son halkası Hz. Muhammed'den söz etmektedir. Daha sonra da Araplar tarafından imam olarak ka­bul edilen Hz. İbrahim'den bahsedilmiştir. Sı­rasıyla Hristiyan ve Yahudilerin kendilerini bağh saydıkları Hz. İsa ve Hz. Musa'dan söz edilmiştir. Bu ayetten Rehberliğin, Dinin sa­dece bu beş peygambere geldiği anlaşılma­malıdır. Burada söylenmek istenen şey, dün­yaya gelen bütün peygamberlerin aynı dîni getirmeleri ve bu arada, İlâhî şeriatlardan dünyanın geniş çapta faydalanmış olması ve en meşhur beş peygamberin adının örnek ola­rak gösterilmesidir

Bu bölümde daha önce açıklandığı gibi Kur'ân-ı Kerîm açısından Din, birinin üstün­lüğünü Öğrenip ona itaat etmeye başlamanın adıdır. Bu Din veya itaat, Allah'a mahsus olunca, Allah'a itaatte kimseyi ortak etmemek gerekmektedir. İtaat ve kulluk tamamıyla Al­lah'a has kılınıp, O'nun hidayetine, emir ve talimatına tam uymak gerekmektedir. Allah'a ibadet eden, ona bağlı kalan kişi kendi şan ve şöhreti, makam, mevki ve mükâfatlandırılmasının sadece Allah'tan geleceğine inanmalı­dır. İtaatsizliğinin neticesinin, şerefsizlik ve cezaların en ağırı olduğunu anlamalıdır. Hiç­bir dilde hiçbir kelime veya kavram bu kadar geniş bir anlama sahip değildir.

Şeriatları ayrı olmasına rağmen bütün pey­gamberlerden tesis edilmesi istenilen Din ay­nıydı. Bazı kimseler din kelimesini çok sınırlı anlamda düşünmektedirler. Bunlar, kurulma­sı emredilen dinin bütün peygamberlerin müşterek görevi olduğunu, ama "Herbirinize bir şeriat ve bir yol verdik..." (5: 48) âyeti sebebiyle, "Din"den şer'î emir, kaide ve ku­rallar değil, sadece Allah'ın birliğine (tev-hid), âhirete, kitaplara, peygamberlere iman ve Allah'a ibadet etmenin kastedildiğini zan­netmektedirler. Fakat bu, tamamıyla sathî bir görüştür ki, dinlerin aynı ama şeriatların değişîk olduğuna dair bir âyete dayanarak kabul edilmiştir. Bu, öylesine tehlikeli bîr görüştür ki, düzeltilmediği takdirde ileride, aynen St. Paul'ün geliştirip Hz. İsa'nın ümmetini dala­lete düşüren şeriatsiz din kavramı gibi, din ile şeriatın birbirinden ayrılmasına kadar varabi­lir. Çünkü, Allah'ın emirlerinin sadece "Dİn"İ kurmak, ama "şeriat"ı reddetmek ile ilgili ol­duğu düşünüldüğü takdirde Müslümanlar da Hıristiyanlar gibi şeriatı önemsiz ve kurulma­sını gereksiz bulabilirler. Din sadece bir ta­kım akide ve İnanç ile bazı ahlâk kuralların­dan ibaret hâle gelir.

Bundan dolayı bu konuda Allah'ın kitabından rehberlik aramak, tahmin ve vehimlere ise al­danmamak gereklidir. Beyyine suresinde: "Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a hâlis kılıp O'nu birleyerek Allah'a kulluk etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredil­mişti. İşte doğru Din de budur." (98: 5). Na­maz ve zekatın, diğer şeriatlarda başka türlü olmasına rağmen Din'e dahil oluşundan, bu ayet hiçbir şüphe bırakmaz. Hiçbir kimse ön­ceki şeriatlarda da namazın aynı rükunlara ve yapıya başka bir deyişle aynı kıbleye, zama­na ve diğer düzenlemelere sahip olduğunu söyleyemez. Aynı şey, zekatın şekli, nisab miktarı, oranı, toplanması ve dağıtılması ko­nusunda da söylenebilir. Fakat gördüğümüz gibi çeşitli çağlarda şeriatlardaki değişiklik ve bu husustaki farklılıklara rağmen hem na­maz, hem zekat İslâm Dinine dâhil edilmiştir.

"Leş, kan, domuz eti, Allah'tan gayrı şeyler adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yukarı­dan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parça­layarak ölmüş olan hayvanlar -henüz canlan çıkmadan kestikleriniz hâriç-, dikili taşlar (putlar) adına boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (insanı yoldan çıkaran kötü şeylerdir). Bugün artık inkâr edenler, sizin dininiz(i yok etmek)den umutlarını kesmiş­lerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün dininizi kemâle erdirdim, size olan ni­metimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim." (5:3).

Bu âyetten de, içinde bahsedilen şeriat kural­larının dinin bir parçası olduğunu görüyoruz. Tevbe suresinde yer alan âyet ise bunu şu ifadelerle teyid etmektedir: "Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Rasûlünün haram kıl­dığını haram saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kimselerle, küçül(üp boyun eğ)erek elleriyle cizye verinceye kadar sava­şın." (9:29). Bu ayet de göstermektedir ki, Allah'a, âhiret gününe ve Allah rasûlünün ge­tirmiş olduğu helâl ve haramları aynen kabul edip uygulamak da dinin ta kendisidir. Nur suresi bu durumu şöyle belirtir: "Zina eden kadın ve erkeğin herbirini yüzer değnek vu­run. Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın." (24: 2) Yani, ceza hukuku da dinin kapsamı­na girmektedir.

Bu misaller Kur'ân-ı Kerîm'de şeriatın kesin hükümleri olarak geçmektedir Ancak bunla­rın dışında da dikkat edilirse Allah Teâlâ'nın cehennem ile tehdit ettiği günahlar (zina, faiz alıp vermek, mümini öldürmek, yetim malı yemek ve haksız yollardan başkalarının malı­nı gasbetmek) ve azabına lâyık suçlar olarak tarif ettiği kötülükler (meselâ Lut peygambe­rin kavminin yaptığı fuhşiyat, Şuayb pey-gamber'n kavminin ticaretteki hileler) de mutlaka dinin kapsamına girmektedir. Eğer Din insanları Allah'ın azabından ve cehen­nemden kurtarmak için gelmediyse niçin gel­miştir. Aynı şekilde Şeriatın hükümlerine muhalefet etmek kişiye cehennemde yerini hazırladığı için, bu hükümler Dinin bir parça­sı olarak görülmelidir. Bu yüzden miras ile ilgîli âyetin sonunda şu uyan vardır: "Kim de Allah'a ve rasülüne karşı gelir, O'nun sınırla­rını aşarsa, Allah onu, sürekli kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azâb vardır." (4:14).

Aynı şekilde, haram edilmiş bazı şeyler (meselâ, kumar ve yalan yere şahitlik gibi) dine (İkame-i Din) dahil edilmezse, demek ki, Allah -hâşâ- bazı lüzumsuz emirler de vermiştir ve bunlara uymamızı amaçlamamıştır. Bunun gibi, Allah'ın farzettiği ibadet­ler, meselâ oruç ile hac da, geçmiş şeriatlarda Ramazan orucu olmadığı veya Kabe'yi ziya­ret emri sadece Hz. İbrahim'in evlâdı Hz. İs­mail'e tâbi olanlara verildiği bahanesiyle, di­nin kapsamından çıkarılamaz.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: ed-Dinin Kurândaki Mânası
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:18:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: ed-Dinin Kurândaki Mânası rüya tabiri,ed-Dinin Kurândaki Mânası mekke canlı, ed-Dinin Kurândaki Mânası kabe canlı yayın, ed-Dinin Kurândaki Mânası Üç boyutlu kuran oku ed-Dinin Kurândaki Mânası kuran ı kerim, ed-Dinin Kurândaki Mânası peygamber kıssaları,ed-Dinin Kurândaki Mânası ilitam ders soruları, ed-Dinin Kurândaki Mânasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes