Konu Başlığı: Din Ve Şeriat Dinler Arasındaki Farklılıklar Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 15:03:47 Din Ve Şeriat: Dinler Arasındaki Farklılıklar Hemen şu soru akla gelebilir: Eğer vahiy, bütün insanlığı aynı hakikate yöneltiyorsa ve farklı dinlerin peygamberleri aynı hayat prensibini va'zetmişlerse, bir dinle diğer bir din arasındaki farklılıklar nasıl meydana gelmiştir? Bu farklılıklar nasıl bu kadar yaygınlık ve baskınlık kazanmışlardır? Neden bütün dinler aynı hükümleri, aynı ibadet şekillerini ve davranışları emretmemektedir? Neden bir dinde ibadet için bir yöne, başka bir dinde başka bir yöne dönülür? Neden birindeki kanunlar şeklen diğerindeki kanunlardan farklıdır? Kur'ân dinlerdeki farklılıkların iki çeşit olduğunu söylemektedir. Bu farklılıklardan biri, takipçilerin, ortak mesajdan bilinçli olarak sapmalarının bir sonucu olarak oluşur. Bu çeşit bir farklılık, tipik bir inatçılığın varlığına İşaret etmekte ve her dinde kendini göstermektedir. Diğer çeşit ise, ibadetlerdeki farklılıktır. Bir dîn belirli bîr ibadet şeklini emrederken, başka bir din farklı bir şekli emretmektedir. Bu tür bir farklılık, dinin temel özelliğine dayanan bir farklılık değil, dış tezahürüne dayanan bir farklılıktır. Kur'ân'a göre dinî öğreti ikiye ayrılır: Birincisi onun ruhunu, ikincisi dış tezahürünü meydana getirir. Birincisi ikincisinden daha önemlidir. Birincisi Din, ikincisi Şeriat, Minhac veya Nusk diye adlandırılır. Şeriat ve Minhac, yol; Nusk ise ibadet şekli anlamına gelir. Ancak pratikte Şeriat, dinin emrettiği nizam, Nusk ise yalnızca ibadet şekli manasında kullanılmıştır. Kur'ân, mevcut dinler arasındaki farklılıkların Din'deki farklılıklar olmadığını, fakat uygulamasındaki veya Şeriat ve Mİnhac'daki, yani dinin ruhundaki değil, dış biçimindeki farklılıklar olduğunu söylemektedir. Fakat bu farklılık tabiîdir. Din'in temel hedefi beşeriyetin ilerlemesi ve saadetidir. Fakat, insanın içinde yaşadığı durum ve şartlar her yerde ve her zaman aynı olmamıştır. Entellektüel ve sosyal eğilimler, zamandan zamana ve ülkeden ülkeye değişerek, Şeriat ve Minhac'da farklılıklar meydana getirmiştir. Bu sebep, şeriatler arasında görülen farklılıkları açıklamaktadır. "Biz her ümmete, uydukları bir ibadet yolu (şeriat) yaptık. Onun için (din) İş(in)de seninle asla çekişmesinler. Sen Rabb'İne çağır, şüphesiz sen doğru (Hakk'a varan) bir yol üzerindesin." (22; 67). Hz. Peygamber, kıble olarak Kudüs'e yönelmeyi bırakıp bunun yerine Mekke'deki Kabe'yi tercih ettiği zaman, bu değişiklik Yahudilerin ve Hıristiyanların hoşuna gitmedi. Dış görünüş onlar için bu kadar mühimdi. Onlar için dinin şekli yönü, doğruyla yanlışın ve gerçekle gerçek olmayanın ölçüşüydü. Kur'ân meseleye farklı bir yaklaşım getirmiştir. Hiçbir zaman dış görünüşü ve şekli uygulamaları, iç gerçeğin, yani dinin temelinin Ölçüsü olarak görmemiştir. Her din kendi ibadet şeklini, içinde bulunduğu ortamın istekleri dahilinde geliştirmek zorunda kalmıştır. Esas mesele Allah'a bağlılık ve dürüst yaşamadır. Bu suretle, gerçeği ve adaleti hayatta geçerli kılmak isteyen kimse, öncelikle temel ilkeler üzerinde yoğunlaşmalı ve bunları doğruyu yanlıştan ayıran ölçü haline getirmelidir. "Herkes kendi kıblesine yönelir, siz ise, hayır işlerinde yarış ederek başkalarını geçmeye çalışın, Nerede bulunursanız, Allah hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, herşeyi ye gücü yetendir." (2: 148). |