๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 03 Haziran 2012, 16:44:59



Konu Başlığı: Devlet Organları Arasındaki İlişkiler
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 03 Haziran 2012, 16:44:59
Devlet Organları Arasındaki İlişkiler

Kur'an da bu konuyla ilgili hususî ve açık emirler bulunmamakla birlikte Rasulullah'ın uygulamaları bize rehber prensipler vermektedir. Uygulamalar göstermektedir ki, devlet başkanı ülkedeki en yüksek yetki sa­hibidir. O hem yürütme, hem yasama, hem de yargı organının başkanıdır. Bununla bir­likte bu üç bölüm devlet başkanının kontrolü altında birbirinden ayrı ve bağımsız şekil­de görevini sürdürür. Devlet başkanı, kim­senin özel meselelerine karışamaz, ancak herhangi bir meselede son başvuru ya da referans ona yapılır.

Yürütme organı,direkt olarak devlet başka­nının emir ve kontrolü altında çalışır. Yargı organına gelince, atamaları o yapar ancak normalde ne bir hâkimi görevden alabilir, ne de onun yargı hükmünü etkileyip değiştire­bilir. Hâkimler yargıya ait meselelerinde yü­rütmeden tamamıyla bağımsız hareket eder­ler. Devlet başkanı aleyhine herhangi bir ce­zaî ya da sivil dava önüne getirilirse onun mevkisine bakmaksızın,hâkim diğer davala­ra baktığı gibi bu davaya da aynı tarzda ba­kar. Çünkü İslâm kanunları sırf bir kimsenin daha yüksek sosyal, politik ve ekonomik statüsü nedeniyle insanlar arasında bir ayı­rım yapmaz. Kanun karşısında insanlar ara­sında tamamiyle eşitlik vardır. Kanun üstün­dür, esastır; devletin tüm bölümleri, branş­ları ve organları eşit olarak ona bağlıdır. Her­hangi bir hususta devlet organları arasında bir anlaşmazlık olursa mesele Allah ve Ra-sulü'ne —ki bu da İslâm kanunu demektir— götürülmelidir. "Müminlerden iki topluluk çarpışacak olurlarsa, aralarını bulup düzel­tin. Şayet biri diğerine haksızlıkla tecavüz­de bulunacak olursa, artık haksızlıkla teca­vüzde bulunanla, Allah'ın buyruğuna dö-nünceye kadar savaşın; (Allah'ın buyruğuna) sonunda dönerlerse artık aralarını adaletle bulun ve (her hususta) âdil davranın. Şüp­hesiz, Allah adaletle hareket edenleri sever." (49: 9). Aralarında anlaşmazlık âdil bir şe­kilde çözüldükten sonra her iki taraf da ka­rarı saygıyla karşılayıp şeriat kanunlarına bağlı kalmalıdır. "Allah ve Rasulü, bir işte hüküm verdiği zaman artık inanmış erkek ve kadın için o işte kendi isteklerine göre seçim hakkı yoktur. Kim Allah ve Rasulü'ne karşı gelirse (isyan ederse), gerçekten o apaçık bir sapıklığa düşmüştür." (33: 36).

Her bölümün haklarının ve imtiyazlarının tümüyle korunabilmesi için devlet organları ve bölümleri arasındaki çeşitli anlaşmazlık­ların aralarında bir ayırım ve bölünmeye gi­dilmeksizin kanuna göre büyük bir özenle âdil bir karara bağlanması küllî öneme ha­izdir." Şüphesiz Allah, size emanetleri ehli­ne vermenizi ve insanlar arasında hükmetti­ğiniz zaman da adaletle hükmetmenizi em­reder. Bununla Allah, size ne güzel öğüt ve­riyor!... Doğrusu Allah, işitendir, görendir." (4: 58).