> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Cinsî Cazibenin Fonksiyonu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cinsî Cazibenin Fonksiyonu  (Okunma Sayısı 547 defa)
16 Temmuz 2012, 12:29:41
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Temmuz 2012, 12:29:41 »



Cinsî Cazibenin Fonksiyonu

Şimdi şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Cinsi arzu tabiatın diğer canlı türlerinde olduğu gibi sade­ce insan neslinin korunup çoğalması İçin midir? Bilakis cevap bunun tam tersidir. İnsanların diğer türlere karşı daha çok üstünlükleri vardır. Peki ona bu arzu sadece zevk ve eğlence için mi verildi? Cevap yine tam tersidir: Zevk ve eğlen­ce tutkusu insan için nihayeti olmayan bir tutku­dur. Açıktır ki, büyük ve yüce bir gayeye hizmet maksadiyle nisan da, hayvan da, bazı hususlara mecburen riayet edecek şekilde yaratılmıştır. İnsana, yahut da hayvana verilen bu bir tadımlık zevk ve lezzet, işi tatlıya bağlamak, daha doğru­su ağızlara bir parça bal çalmak kabilindendİr. Bunun sebebi, insanın, hayvanın, kendisine tev­di edilen vazifeyi benimsemesi ve sevmesi, onu angarya kabul etmemesi, bu vazifelerin başkasına ait olduğunu zannetmemesi ve on-lann kendi öz vazifeleri cümlesinden olduğunu bilmesi içindir. Bu zevk, bu lezzet, daha doğru­su, insanı yahut da hayvanı, görevini yapmaya teşvik şeklinde, çocuğa verilen şeker kabilinden bir hediyedir. Şimdi düşününüz! Acaba Ya­ratıcı Kudretin bu işte takib ettiği büyük hikmet ve gaye nedir? Bu üstün kudretin asıl gayesi, in­sanoğlunu diğer yaratıklardan ayırdetmek ve ona medeni bir hayatı gerçekleştirme imkanı vermektir.

İşte bu sebeple, o büyük varlık, insanın gönlüne aşk ve sevgi gibi kudretleri koymuştur. Bu aşk ve sevgi sadece cinsî münasebetlere mahsus değildir. Hatta bedenen, kadın ve erkeğin, yekvücud haline gelmesi ve bildiğimiz muame­leyi tekrarlaması için de değildir. Belki insan­ların daimî şekilde birbirlerine bağlı kalmaları­nı, karşılıklı olarak birbirleriyle ilgilenmelerini, ruhen ve kalben aralarında sıkı bir yakınlığın bulunmasını temin etmek içindir.

Buna göre, insana diğer yaratıklara göre daha üstün kuvvet ve kudrette cinsi' temayül imkan­ları vermiştir. Bununla beraber, insanın ya­ratılışına ve fıtratına ilave edilen bu temayül ve cazibe kuvvetinin belki de ancak onda biri cinsî faaliyete tahsis edilmiştir. O halde, birisi kalkar da, bu kuvvetlerin hepsini, istisnasız, yalnız cinsiyet konusuna hasrederse, o takdirde, tabii­dir ki, insanın diğer kuvvet ve kudretleri normal faaliyet imkanı bulamayacak, belki de tabii ömrünü bitirmeden zayıflayacak, yorulacak, vaktinden evvel bitip tükenecektir. Bu mesele­nin açıklığa kavuşması için şu noktayı da hemen belirtelim ki, insanın yaratılış itibariyle cinsî meselelere karşı duyduğu alaka ve eğilimin büyüklüğü, öteki mahlukata verilenlerden kat kat fazla oluşu, onları yarı yolda bırakacak şekilde hep cinsî konularla meşgul olması ve başka birşey düşünmemesi için değildir.

Belki, bu cazibenin insanoğlunda daha kuvvetli olmasının sebebi,'kadınla erkeği birbirine sımsıkı bağlamak içindir Onları uzun bir zaman birbirleriyle ilgilenmeye mecbur etmek ve ara­larındaki münasebetlerin müddetini uzatmak, yani bir kelime ile onları medeni bir hayata namzet kılmak gayesini gütmektedir.

Bütün bunları özetlersek; kadın, cinsî arzu ve eğilimlerle birlikte yaratılışta kendisine bahşedilen utanma, çekinme, ar ve haya, kaç-göç gibi fıtrî hasletlere sımsıkı sarılmalı, nefsini her erkeğe peşkeş çekici bütün faaliyetlerden uzak bulunmalıdır. Nitekim bunlar, çok eski za­mandan beri, aşağı yukarı bütün kadınların çe­kindiği hususlardır. Bu kaçış ve erkeğe kolay kolay teslim olmama hissi, az çok diğer canlılar­da da vardır. Fakat insandaki cinsî arzuların fazlalığ1 sebebiyle, bilhassa kadınlarda bu kaçış te­mayülü daha kuvvetlidir. İnsan dişisinin fıtratı­nda utanma ve haya duygulan fazlasiyle mev­cuttur. Buradan anlaşılıyor ki, insandaki cinsi ilgi, manyetik cazibe tek bir maksada bağlanmıştır. Yoksa herhangi bir cinsî cazibe-nin arkasında mutlaka cinsî muamele bulun­ması icap etmez. Bu sebepledir ki, insan yavru­su, diğer bütün canlıların yavrularına nazaran daha zayıf ve daha kuvvetsiz doğmaktadır. O, uzun bir zaman ebeveynin alaka ve bakımına şiddetle muhtaçtır. Anne ve baba, daimî bir fe­dakarlık içinde yavrusunu yetiştirecek, terbiye edecek ve büyütecektir. Elbette ki, böyle bir çalışma senelerin mahsulüdür. Bu yaratılış özelliğinde de şüphesiz belli bir maksat ve gaye vardır.

Bu müddet zarfında kadın ve erkek sımsıkı bir­birlerine sarılacak, beraber bulunacaklardır. Daimi şekilde birbirleriyle alakalan olacak ve yardımlaşacaklardır. Birbirlerinin dertleriyle derleneceklerdir. Yani böylece insan medeni­yetinin bir çeşit çekirdeğini teşkil edeceklerdir.

Yine böyle bir gaye uğruna, öbür canlıların hep­sinden daha fazla insan kalbine çocuk muhab­bet ve şefkati konmuştur. Hatta bu muhabbet, bu sevgi ve alaka sadece evlatlara inhisar etmez. Onlan aşar, torunlara, torunların torunlarına ka­dar genişleyen bir zamana kadar uzanır gider. Kısaca, bu muhabbet ve aşk bir ömür boyu de­vam eder. İnsanlarda evlad sevgisi bazan o ka­dar taşkın bir ruh hali belirtir ki, nefsi için arzu ettiğinden çok daha fazlasını anne ve baba, ço­cukları için ister. Hatta, bu ruh halinin galeyana geldiği anlarda, ebeveyn, imkanlannın son had­dine kadar evladlannın rahatını temin etmeye çalışır ve kendi istirahatini, huzur ve sükununu feda ettirir. Çalışır, çabalar, uğraşır, didinir, sa­dece evladını rahat ettirmeyi düşünür. Vanm yoğunu onların uğruna sarfeder. Cinsî cazibe ve arzunun erkek ve kadım kalıcı bir dostluğa bağladığı, sonra da onlan birçok aileler haline getirerek, kan bağı yolu ile aile hayatının esas­larını kurduğu, onlan sevgi ve yardımlaşma ve­silesiyle birbirine Ördüğü, sonuç olarak, toplu­mu geliştirdiği ve dostça işbirliği tarzındaki me­deniyet hayalının esaslannı tesis ettiği, zihinler­de hiç şüphe bırakmayacak kadar aşikardır.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cinsî Cazibenin Fonksiyonu
« Posted on: 26 Nisan 2024, 04:17:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cinsî Cazibenin Fonksiyonu rüya tabiri,Cinsî Cazibenin Fonksiyonu mekke canlı, Cinsî Cazibenin Fonksiyonu kabe canlı yayın, Cinsî Cazibenin Fonksiyonu Üç boyutlu kuran oku Cinsî Cazibenin Fonksiyonu kuran ı kerim, Cinsî Cazibenin Fonksiyonu peygamber kıssaları,Cinsî Cazibenin Fonksiyonu ilitam ders soruları, Cinsî Cazibenin Fonksiyonuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes