๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 30 Temmuz 2012, 17:54:07



Konu Başlığı: Ceza Hukuku
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 30 Temmuz 2012, 17:54:07
CEZA HUKUKU (II)

Ceza hukuku, ferdin kişiliğine, malına veya haysiyetine yönelik bütün olayları, -meselâ, adam öldürme, hırsızlık, zina vb. ve içki iç­me, kumar oynama, karaborsacılık gibi diğer gayri ahlâkî ve gayri meşru fiilleri içine alır. İslâm hukukunda bu fiiller hududuîlah (Al­lah'ın sınırlann)ı aşmak olarak adlandırılır. Her kim bu sınırları ihlâl ederse Allah'ın ta­yin ettiği cezalara göre cezalandırılır. Aslında hadler kişinin işlediği günaha kefarettir. Ubâde b. es-Sâmit şöyle rivayet etmiştir: "Bizler Rasûlullah ile bir arada iken biz­den 'Allah'a ortak koşmamak, hırsızlık yap­mamak ve zinadan kaçınmak' (60:12) üzere biat aldı ve sonra şöyle ilave etti: 'İçinizden kim sözünü yerine getirirse mükâfatı Allah kalındadır ve kim de bu günahlardan birini işlerse kendine had uygulanacaktır ve bu onun günahına kefaret olacaktır; onun cezası­nı vermek veya affetmek Allah'a kalmıştır." (Buhari). Bir başka rivayette Rasûlullah zikredilen âyetin devamını söz konusu etmiş­tir: "Çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz, iyi bir işte bana karşı gelmeyeceksiniz."

Yukarıda bahse konu olan âyeti Rasûlullah, kendisinden bîat almaya gelen kadınlara da okumuştu. Hz. Aİşe, Rasûlullah'in biz­zat kendisini ilgilendiren ve önüne getirilmiş bulunan hiçbir konuda intikam almadığını, ancak Allah'ın sınırlarının ihlâl edilmesi kar­şısında yalnızca Allah rızası için hadleri tat­bik ettiğini rivayet etmektedir (Buhari).

Allah'ın rasûlü Muhammed hadlerin tatbi­kinde zengin-fakir, güçlü-zayıf arasında hiç bir fark gözetmemiştir. Bazıları ona suçlu adına aracılık yapmak üzere müracaat ettikle­rinde ise şöyle buyurmuştur: "Sizden önceki­lerin helak olmasının sebebi; aralarında zengin-eşraftan birisi hırsızlık yaparsa bırakıp, zayıf olan çaldığında da ona haddi tatbik et­meleriydi. Nefsim yed-i kudretinde olan Al­lah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fâtıma bile hırsızlık yapsa onun da elini ke­serdim." (Buharı).

Dâva sonuçlandıktan sonra hadlerde iltimas kesinlikle yasaklanmıştır. Hz. Aişe şöyle ri­vayet ediyor: "Benî Mahzum kabilesinden hırsızlık eden bir kadın Kureyş'i bir hayli meşgul etmişti. Kendi aralarında konuşurken: Rasûlullah ile kim konuşabilir; O'nun sevdiği Üsâme'den başka huzuruna çıkmaya kim ce­saret edebilir? deyip Üsâme'yi gönderdiler. O da Rasûlullah'a gelip, o kadın hakkında konuşunca Allah'ın Rasûlü'nün yüzü renkten renge girdi. Sonra (Üsâme'ye): 'Allah'ın hu­dudundan bir hadd hakında şefaat mı ediyor­sun?' dedi. Yatsı vakti geldiğinde Rasûlullah Mescidde ayağa kalktı ve Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra şöyle hitab etmeye başladı: 'Ey insanlar! Bilin ki, sizden önceki­leri, içlerinde şerefli bir aileye mensup birisi hırsızlık yapınca onu bırakıp, zayıf bir kimse çaldığında ona had uygulamaları helak etmiş­tir. Allah'a yemin ederim ki, kızım Fâtıma bi­le hırsızlık yapsa onun elini keserdim.' dedi. Sonra hırsızlık yapan o kadının elinin kesil­mesini emretti ve eli kesildi." Hz. Aişe diyor ki: "O kadın sonra çok güzel bir tevbede bu­lundu ve evlendi; ara sıra bana gelir ihtiyaç­larını söylerdi. Ben de bunu Allah'ın Rasûlü'ne iletirdim." (Buharı, Müslim, Ebû Davud, Hakim, Darekutni).

Bu hadîs, suçluyu cezalandırma konularında kısas hükümlerinin kat'î ve kesin olduğunu göstermektedir.

Hudud iki kısma ayrılmıştır. Hadd: Kur'an ve Sünnet'in belirlediği ceza ölçüleridir. Di­ğer yandan îa'zîr ise, tatbik edilecek olan ce­zanın şeklini ve miktarını takdir yetkisinin mahkemeye bırakıldığı cezalardır.

Hadd yoluyla cezalandırma şu şekillerde ol­maktadır. Recm (taşlayarak öldürme), uzuv­ların veya bir uzvun kesilmesi, yüz veya seksen değnek vurmak. Bu cezalar evli kişilerin zina etmesi, hırsızlık, yol kesme, sarhoşluk, kadınların şerefini lekeleyecek iftirada bulun­ma gibi suçlar için tayin edilmiştir. Bunlar, sözkonusu suçlara verilebilecek olan en üst sınırdaki cezalardır. Suçun işlendiği şartlar, delillerin durumu ve suçluyu suça teşvik eden saikler gözönüne alınarak bu cezalarda indi­rim yapılabilir (Müslim).