Konu Başlığı: Borçlular Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 20 Haziran 2012, 16:28:10 f- Borçlular Borçlan şahsî varlıklarını (ve Ödeme kabiliyetlerini) aşan bütün borçlulara, borçlan gayri meşru yani lüks İptilası, içki, kumar ve spekülasyon vb. fiiller sebebiyle edinilmemiş olmadı şartıyla borçlarının ödenmesi için zekat gelirlerinden yardım yapılır. Bu amaçla borçlular İki sınıfa ayrılmışlardır: (1) İhtiyaçlarım karşılamak için borca girenler. Eğer zengin değiller ve servetleri nisab miktarını aşmıyorsa, borçlan zekat fonundan ödenebilir. (2) Başkalarına yardım ederken borca giren insanlar. Bu insanların borçları da, zengin olsun, fakir olsun, zekat gelirlerinden ödenir. (Dr. Yusufu'd-Din, a.g.e., sh, 728-740). İmam Ebu Yusuf a göre "borçlular" borçlarını ödeyemeyen herkestir. Hidaye'de, bu kelimenin nisab miktarı üzerinde bir şeye sahip olmayan ve borcu olan insanlar anlamına geldiği kaydedilmektedir. Katade, "borçluların" borç kapanına kısılmış ve borç yükleri müsrifliklerine veya gayri meşru harcamalara veya sefahatlerine bağlı olmayan kişiler anlamına geldiğini ileri sürmektedir. Mücahid'e göre "borçlu", evi yanmış veya sahip oldukları şeyler sel felaketi ile yok olmuş ve ailesinin maişetini temin edemeyen kimsedir. (S.A. Sıddikî, a.g.e., sh. 158-195). Kur'an-ı Kerim'in zekata müstahak olanlan tarif ederken "borçlular" kelimesini "fakirler ve yoksullar" ile beraber kullanmış olması bu harcama kaleminin şartlar sebebiyle borçlanmak zorunda kalmış zengin borçluları ima ettiğini açıkça göstermektedir. Çünkü fakir borçlular yukanda bahsi geçen "fakir" ve "yoksul" kategorilerine girmektedirler. Bütün bu ve benzeri şartlarda, borçluların borcunu zekat gelirlerinden ödemek devlet başkanının vazifesidir. Peygamber, fakir borçluların ve hatta israf etmedikleri halde kazalar sonucu borca girmiş zenginlerin borçlarını ödeme ve ailelerinin maişetim temin sorumluluğunu devletin hazinesinden karşılamak üzere tamamen kabul etmiştir. Bu sebeple, bütün borçlar halifeler tarafından beytü'l-mal'den ödeniyordu. (Dr. Yusufu'd-Din, a.g.e. sh. 728-740). Aşağıdaki hadis bu görüşü desteklemektedir: "Herhangi bir mümin ölür de mal bırakırsa, bu mala kim olursa olsun onun asabesi vâris olsun. Herhangi bir mümin de borç bırakırsa o da bana gelsin. Ben onun velisiyim." (Buhari). Üretim amacıyla ya da ailelerin maişetini temin amacıyla girilen borçların ödenmesinde devlet yardımı yapılması fakir ve tarıma dayalı ülkelerde büyük Öneme sahiptir. Buradaki çiftçiler, tarımın tabiatı itibariyle büyük oranda tabii faktörlere bağlı oluşundan dolayı, genellikle büyük borç altındadırlar. İslam, devlete, böyle insanların borçlarını ödemeyi ve yüklerini hafifletmeyi emretmiştir, böylece bu kişiler maişetlerini temin etmeye ve kendilerinin ve genelde toplumun iyiliği için çalışmaya muktedir olabilirler. Kısaca "borçlulara yardımda kullanılır" sözü çok geniş kapsamlıdır; hak eden ve dürüst borçlulara yardım temin edilmesi anlamına gelir. |