๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 30 Temmuz 2012, 18:15:23



Konu Başlığı: Borçların ödenmesi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 30 Temmuz 2012, 18:15:23
Hz. Peygamber'in Kararları

Borçların ödenmesi
 
1- Borcun ödenmesi: "Yaptığı vasiyetten ve­ya borçtan arta kalanın..." (4:12) ayetini açık­lamak için Peygamber'in, "Allah size ema­netleri ehline teslim etmenizi emrediyor." (4:58) ayet-i kerimesine bakarak borcun vasi­yet bırakmadan evvel ödenmesi gerektiğine hükmettiği rivayet edilmektedir. Borcun gö­nüllü olarak bırakılan vasiyete nazaran önce­liği olduğuna hükmetmiştir (Buhari).

2- Yakınlara Vasiyet: Enes, Peygamber'in bir bahçe hakkında Ebu Talha'ya şöyle dedi­ğini rivayet etmiştir: "Onu yakınlarından fa­kir olanlar arasında bölüştür. " Ebu Talha da bahçeyi çok yakınlarından Hasan ve Ubey b. Kab'a vermiştir.

3- Kişinin Annesi Adına İnfakı: İbni Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Sa'd b. Ubade'nin an­nesi onun yokluğunda öldü. Sa'd, Peygamber'e giderek: 'Ya RasûluIIah! Annem ben bu­rada yokken öldü, onun nâmına sadaka verir­sem ona bir faydası olur mu?' dedi. Peygam­ber; 'Evet' dedi. Sa'd, 'el-Mekref adlı bahçemi onun nâmına sadaka olarak verdiği­me şahid ol' dedi." (Buharî).

4- Vakfetme: İbni Ömer'den rivayet olundu­ğuna göre, babası Hz. Ömer, Rasululullah'ın sağlığında Semğ denilen öz malı hurma­lığı vakfetmek isteyerek "Ya RasûluIIah! Ben nazarımda en güzel ve kıymetli bir hurmalığa mâlik bulunuyorum. Hâlis kazancım olan bu malımı vakfetmek istiyorum" diye Rasûl-i Ekrem'den sormuş. Peygamber: "Bu hur­malığın aslını, rakabesini vakfet!. Artık o sa­tılmaz, hibe edilmez, vâris olunmaz, yalnız onun mahsûlü (hak etmiş olana) infak edilir, yedirilir" buyurdu. Ömer de bu malım o su­retle vakfetti. Ve bu sadakası, Allah yolunda gaza eden mücahidlere, esaretten kurtulmak isteyen kölelere, misafirlere, vâkıfın yakın akrabasına meşrut idi. Bununla beraber mütevvelli nasb olunan kimsenin, vakfın rakabesine tecavüz etmiyerek yalnız nemasından ör­fe göre yemesinde, yahut dostuna yedirmesin­de de günah yoktur. (Buharî ve Müslim).

Zübeyr evini vakfetmişti. Boşanmış olan kız­larına, sıkıntı çekmemeleri için, zarar verme­mek şartıyla evde oturabileceklerini, şayet onlardan birinin yeniden evlenmesi hâlinde orada kalmaya hiçbir hakkı olmayacağını söylemiştir. (Buharî).

5- Ölenin Borcu: Câbir b. Abdullah nakledi­yor: "Babam Abdullah b. Amr, Uhud günü şehid olarak vefat etmişti. Halbuki üzerinde (yalnız bir Yahudiye otuz vesk hurma) borç vardı. Alacaklılar haklarım istemekte şiddet göstermeğe başladılar. Bunun üzerine Pey­gamber s.a.v.'e geldim. (Durumu arzettim). O da bunlara hurmalığının mahsûlünü kabul edip babamı üzerindeki haklarından ibra etmeleri­ni teklif ettim. Fakat alacaklılar bu teklıtı Ka­bulden kaçındılar. Rasûlullah de bunlara hurmalığımı vermedi. Ve bana; 'Sana kuşluk vakti gelirim!' buyurdu. Ertesi sabah kuşluk zamanı geldi. Hurmalıkta dolaştı. Mahsûlün bereketi hakkında dua buyurdu. Hurma mahsûlünü kestim. Alacaklıların haklarım ta­mamen verdim. Bana da hurmamdan (bakisi, aslı gibi hiçbir şey eksilmeksizin) kaldı." (Buharî).