๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 19 Haziran 2012, 20:58:14



Konu Başlığı: Bedenî Çalışma
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 19 Haziran 2012, 20:58:14
Bedenî Çalışma

Kur'an-ı Kerim, Peygamberlerin kıssalarında fikri olduğu kadar bedenen de çalışmaya İşa­ret etmektedir: "(kızların babası, Musa'ya) de­di ki: '(Bak), bana sekiz yıl hizmet etmen şar­tıyla şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer (bu süreyi) on (yıl) a tamam­larsan artık o, senin tarafından (bir iyilik)tir. Ben sana zahmet vermek istemem. İnşaallah beni iyilerden bulacaksın." (28:27).

Musa ile Hızır birlikte seyahat ederlerken başlarına gelen hadiselerin zikredildiği Kehf süresindeki bahislerde de bedenen çalışma sözkonusu edilmektedir: "Yine yürüdüler. Ni­hayet bir köy halkına varıp onlardan yemek istediler. (Köy halkı), onları konuklamaktan kaçındılar. Derken orada yıkılmak isteyen (yı­kılmak üzere olan) bir duvar buldular, hemen onu doğrulttu. (Musa): 'İsteseydin, buna karşı­lık bir ücret alırdın.' dedi." (18: 77).

Sebe suresinde Davud'a hitab edilerek zanaatkarlığını ifa etmesi istenir: "Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik: 'Ey dağlar, (onun yaptığı teşbihi) onunla beraber yankılayın. Ve ey kuşlar (siz de onun teşbihi­ne katılın)! 'Ve ona demiri yumuşattık. Geniş zırhlar yap, dokumasını Ölçülü yap ve (hepi­niz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim.' diye (vahyettik)". (34: 10-11). Davud'ın demiri yumuşatması, kendi döne­minde demirin savaş ve diğer gayeler için yo­ğun bir şekilde kullanımım ifade etmekte ve dolayısıyla bir sonraki ayette zırhtan bahsedil­mektedir.

Nuh'a bir gemi yapması emredildi. Hud su­resinde bu husus ile ilgili ayet meali şöyledir: "Gözlerimizin önünde ve vahyimiz gereğince yap ve zulmedenler hakkında bana hitabetme (onların kurtuluşu için bana yalvarma) onlar mutlaka boğulacaklardır! 'Nuh gemiyi yapı­yor..." (11: 37-38) Aşağıdaki ayetlerde de Zülkarneyn'in kıssasında geçen demirden du­varın inşasına ait ifadeler yer almaktadır: "(Zülkarneyn) dedi ki: 'Rabbimin beni içinde bulundurduğu (mal ve mülk, sizin vereceği­nizden) daha hayırlıdır. Siz bana (insan) gücüyle yardım edin de sizinle onlar arasına sağ­lam bir engel yapayım. Bana demir kütleleri getirin. '(Zulkarneyn) iki dağın arasmı (demir kütleleriyle doldurtup dağlarla) aynı seviyeye getirince: 'Üfleyin' dedi. Nihayet o (demir kütleleri)ni bir ateş haline koyduğu zaman: 'Getirin bana, üzerine erimiş bakır dökeyim' dedi." (18: 95-96).

Süleyman'ın zenaatkarlarmm yeteneği ve işçiliği Sebe' suresinde şu şekilde ifade edil­mektedir: "(Süleyman)a dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sa­bit kazanlar yaparlardı. 'Ey Davud ailesi, şük­redin! 'Kullarımdan şükreden azdır." (34: 13). Davud'un halkına sulh ve sükunet dolu bir hayatı elde edebilmeleri için çok çalışmaları tavsiye edilmektedir. Refah dolu bir hayat, ancak, çok çalışmaları şartıyla vadedilmektedİr.

Kur'an-ı Kerim'in bütün bu ayetlerinde Pey­gamberler ve ümmetleri geçimlerini temin et­mek için çok çalışmaktan zevk duyarlardı. Onlar, bir topluluğun refahı elde etmek ve art­tırmak için çalışmayı ısrarla tavsiye etmekte­dirler. Çünkü hiç bir ülke, emek faktörünün yardımı olmaksızın ekonomik refahını ve baş­ka milletler üzerindeki üstünlüğünü sürdüre­mez. Bu şekilde emeğin önemi gösterilmek suretiyle Kur'an-ı Kerim toplumda emeğe iti­bar kazandırmıştır. Günümüzde kapitalist sis­temin etkisiyle birçok sermaye sahibi müslü-manın el emeğine gereken önemi vermemeye başlaması son derece üzüntü verici bir haldir. Rasulullah emeğin değerini arttırmış, asha­bına kendisi dahil bütün Peygamberlerin yap­tığı gibi hayatlarını el emeği ile kazanmalarını tavsiye etmiştir. Bir buçuk asırdan beri önemli gelişmeler kaydetmiş olan batı ülkelerinin müslümanlardan emeğe önem verme prensibi­ni almış görünmektedir.