Konu Başlığı: Bahçıvanlık Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Haziran 2012, 19:09:32 17- Bahçıvanlık (Bahçecilik) Ziraat ve bahçecilik, birbiriyle yakından ilişkilidir ve birinin büyümesi, diğerinin büyümesine yol açar. Bu endüstri de, Kur'an-ı Ke-rim'den büyük destek almıştır. Meyvalar, daima insanların günlük yiyeceklerinin önemli bir parçasını oluşturmuşlardı; müslümanlar da bundan hariç tutulamazdı. Kur'an-ı Kerim'den destek almalarından dolayı, bu konu, müslümanlarla daha büyük bir önem kazandı. Kur'an'da, bahçeciliğin değişik şekillerde büyüme ve gelişmesine dikkat çeken, birçok teşvik edici pasaj vardır: "Çardaklı ve çardaksız üzüm bağlarını, tatları ve yemişleri muhtelif hurmaları, hububatı, zeytinleri, narları, birbirine hem benzer, hem de benzemez bir halde meydana getiren Allah'tır." (6: 141). Nahl Suresi'nde: "Allah, sizin için, o su ile ekinler, zeytinler, hurmalıklar, üzümler ve her türlü ürünü yetiştirir. Elbet bunda düşünecek bir topluluk için bir ders vardır..." {16: 11). Abese Suresi'nde de: "Böylece onda taneler, üzümler, yoncalar, zeytinlikler, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir:' (80: 27-32). Kur'an-ı Kerim'in bu ayetleri, insanın dikkatini, değişik tip bahçelere çeker; zeytin ve hurma gibi yüksek meyva ağaçları olan çok iyi gelişmiş bahçeler, üzüm ve incir gibi dikkatli bakılmış ve büyütülmüş meyva ağaçları, hayvanların beslenmeleri için otlama alanları. Böylece o, değişik bahçe tiplerinin ve meyva ağaçlarının, insan çabasıyla geliştiğini ortaya koyar. Burada, Bahçeciliğin, sadece meyva ve sebzeleri kapsamadığını, çeşitli çiçeklerin yetiştirilmesine kadar uzandığını belirtebiliriz. Kur'an-ı Kerim'in öğretisi, sadece lüzumlu mahsullerin ve meyvaların değil, aynı zamanda insanlar İçin bir zevk ve güzellik kaynağı olanların da yetiştirilmesine yol açmıştır. Bunun için, Kur'an-ı Kerim, bitkilerin yanısıra, çeşitli bitkilerin de büyütülmesini teşvik etmiştir. Kur'an'ın cennet bahçelerini tasvir etmesi, müslümanlar için bahçelerini o şekilde geliştirmeleri yolunda realistik bir benzetme sağladı ve bahçeciliklerini o çizgilerde geliştirmek için büyük çaba harcadılar. Müslürnanlar da meyva ağaçlarını ve diğerlerini dikkatlice düzenlediler ve Kur'an'da anlatıldığını gördükleri bahçeler ve sarayların arasında akan su yollan yaptılar: "Sakınanlara vaad edilen Cennet şöyledir: Orada temiz su, ırmaklar , tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Hem orada meyvaların her çeşidi onlarındır?' (47: 15). Yasin Suresi'nde de şunları okuyoruz: "Gerçekten Cennetlik olanlar, bugün pek güzel eğlenceyle meşguldürler. Kendileri ve zevceleri, ağaçların gölgeleri altında tahtlar üzerine yaslanmışlardır ve her istedikleri onlarındır." (36: 55-57). Kur'an-ı Kerimdeki bu ve benzer diğer ayetler, İslâm dünyasında bahçeciliğin gelişmesine büyük bir itici güç verdi ve insanları, bahçecilik alanında daha fazla araştırma yapmaya şevketti. Ayrıca, ziraatle beraber düşünülen ve ondan ayrılması hemen hemen imkânsız olan hayvan yetiştiriciliğine de destek sağladı. O günlerde, ziraat ve hayvan yetiştiriciliği, aynı kişiler tarafından yapılıyordu. Bu endürstri, ziraatle birlikte, Kur'an-ı Kerim çalışmalarından büyük bir güç aldı: "Hayvanları da yük ve kesim için yaratan O'dur... Sekiz çift yarattı: Koyundan erkek ve dişi olarak iki, keçiden de iki... deveden de iki, sığırdan da iki olmak üzere erkek ve dişi çiftler yarattı." (6: 142-144). Sonra, Kur'an, insanların hayvanlardan çeşitli şekillerde yararlanmalarından bahseder: "Hayvanları da O yarattı. Bunlarda sizi ısıtacak şeyler ve birçok faydalar vardır. Onların etlerini de yersiniz. O hayvanları, getirirken ve götürürken, onlarda sizin için bir zevk ve güzellik var. Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere yüklerinizi taşırlar. Muhakkak ki Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. Sizin için atları, katırları, merkepleri binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratır." (16: 5-8). Kur'an-ı Kerim, Allah'ın çeşitli şekillerde, nasıl rızık verdiğine dikkatleri çeker. Burada da O'nun mucizelerinin pek çok alâmeti vardır. "Hayvanlarda da size bir ibret vardır; bağır-saklarındakiler ile kan arasindan,içenlere halis ve içimi kolay süt İçiririz." (16: 66). Aynı surede şunları okuyoruz: "Allah, size evlerinizi bir dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden, yolculukta ve ikamet zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız çadırlar, yün, tüy ve kıllarından bir süre kullanacağınız giyimlikler ve geçimlikler var etmiştir?' (16: 80). Mü'minûn Suresi'nde de şu sözler geçer: "Ehlî hayvanlarda da sizin için muhakkak bir ibret vardır. Karınlanndaki sütten size içiririz. Sizin için onlarda daha birçok faydalar vardır. Onların etlerinden de yersiniz. Bir de hem hayvanların, hem gemilerin üzerinde taşınırsınız." (23: 21-22). Böylece, Kur'an çalışmaları hayvan yetiştiriciliğinin, mandıracılık, davar yetiştirme, et ve yün için koyun besleme gibi çeşitli yanalanlardaki araştırmaları teşvik etmiştir. |