> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Avrupa Kültürüne Etkiler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Avrupa Kültürüne Etkiler  (Okunma Sayısı 522 defa)
09 Haziran 2012, 09:05:29
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 09 Haziran 2012, 09:05:29 »



AVRUPA KÜLTÜRÜNE ETKİLER

1- Bilgi

Hz.' Peygamber, ashabının hayatına yeni boyutlar kazandırmış, onlar da her alanda tüm dünya uluslarının kültür ve medeniyet­lerini etkilemişlerdir. Allah'ın, yerin ve gö­ğün derinliklerindeki, sınırsız, gizli hazine­lerini arayıp bulmak için ilmin dayanacağı sağlam temelleri ortaya koymuşlardır.

İslâm bilgiye büyük önem verir ve onu insa­nın gelişmesinin esası, kültür ve medeniye­tin büyümesinin anahtarı olarak görür. İlk gelen vahyin öğrenme ile ilgili olması, bu ger­çeğin apaçık bir deIilidir:"(Ey Muhammed) Yaratan, insanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla oku! Oku! Kalemle yazma­yı öğreten, insana bilmediğini bildiren Rab-bin, en büyük kerem sahibidir." (96: 1-5). Bu ayet, değersiz düşük bir maddeden yaratılan insanın, yükselerek meleklerden dahi üstün olabileceğini, bunun da ancak araştırma, öğ­renme ve bilgi sahibi olmayla mümkün ol­duğunu açıkça göstermektedir. Bu bilgiden herkesin istifade edebilmesi ve yaygınlaşması, nesilden nesile kültürel mirasın korunması İçin, insanın yazıyı da kullanması gereklidir. Rahman Suresi'nde şöyle buyurulmaktadır: "Rahman olan Allah, Kur'an'ı öğretti. İn­sanı yarattı, ona konuşmayı öğretti." (55: 2-4)

Daha önce meleklerin reddettiği insan, yer­yüzünde halife kılınmış, bilgi zenginliği ile teçhiz edilmiştir. "Ve Adem'e bütün isimle­ri öğretti, sonra eşyayı meleklere gösterdi. 'Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların isimlerini bana söyleyin* dedi. Cevap verdi­ler: 'Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen hem bilensin, hem Hâkim'sin. Allah, 'Ey Adem, onlara İsimlerini söyle' dedi." (2: 31-33).

İnsan hayatının her safhasında bilgi gerek­lidir. İnsanın önce kendini bilmesi gerekir; çünkü kendini bilmeden hiçbir şeyi bilemez. Gerçek şu ki, kişinin kendini bilmesi, Allah'ı da bilmesini sağlar: "O'nun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar varlığımızın belge­lerini onlara hem dış dünyada ve hem de ken­di içlerinde göstereceğiz." (41: 53).

Peygamber, "Nefsini bilen, Rabbini bi­lir." buyurmuştur. Bu bilgi şüphesiz insanın yalnız maddî ihtiyaçlarını karşılamakla kal­maz, onun birçok problemini de içine alır. İnsanın kendisi nedir ve nereden gelmiştir? Nereye gitmektedir? Bu dünyada ne amaçla bulunmaktadır? Gerçek mutluluk nedir?

"İslâm'ın Özüne göre, her insanın İdeali olan mutluluk, Allah'ı bilmekle doğrudan ilgili­dir. Bir başbakanın veya bir hükümdarın gü­venini kazanmak kişiye hoş gelebilir, fakat devletin sırlarından haberdar edecek kadar kim ona yakın olabilir!" (Dr. Ahmed A. Galvaş, The Religion of islam, Cilt II, s. 208-220). Allah'ı ve O'nun sıfatlarını bilmek elzemdir, çünkü bunlarsız kişinin inançları­nın ve imanının hiçbir anlamı yoktur. Son­ra, gündelik hayatında Allah'ın emirlerine göre davranmalıdır. İlâhî Kanun'a uygun ola­rak hayatını nasıl tanzim edecektir? İşte, Al­lah'ı ve sıfatlarını bilmekle insan ahlâkını, inançlarını, hareketlerini saflaştırır ve fazi­let sahibi olur. Bu bilgi olmadan insan ne Al­lah'ı ve sıfatlarını tanıyabilir, ne de O'nun yolundan gidebilir. Yine insanın, Allah'a inanmasının ve itaat etmesinin sonucunu bil­meli, inançsızlığın ve inkârın kötü sonucu hakkında da uyanık olmalıdır. Ancak bu dü­şünüşün sonucunda insan kendini kurtara­bilir. Cahil bir kimse ise inanmak ve inkâr etmek arasındaki farkı görmez. (A. Mevdû-di, Towards Understanding islâm, s. 20-23).

Müslümanın imanı onu her alanda bilgi sa­hibi olmaya zorlar. Kendi yaratılışı Allah'ı bilmesini ve tanımasını sağlar; kendi sahip olduğu hikmet ve potansiyel içinde Allah'ın sıfatlarının bir yansımasını görür. Böylece, kendisini tanıyan insan, Allah'ı ve sıfatları­nı da yavaş yavaş tanımaya başlar. (Dr. Ah­met Galvaş, a.g.e.) Bu, Hz. Peygamber'in açıkladığı ölümsüz hakikatin ispatıdır: "Al­lah insanı kendi suretinde yaratmıştır."

İslâm'ın bilgiye çok önem vermesinin sebe­bi budur. Allah, Peygamber'a bilgi ufku­nun daha da enginleşmesi için yalvarmasını buyurmuştur: " 'Rabbim ilmimi artır' de." (20: 114). Müminlere de şöyle öğütlenmek-tedir: "İnananlar toptan savaşa çıkmamalı­dır. Her topluluktan bir taifenin dini iyi öğ­renmek ve milletlerini geri döndüklerinde uyarmak üzere geri kalmaları gerekli olmaz mı? Ki böylece belki yanlış hareketlerden çe­kinirler." (9: 22). Cahillere ise şöyle buyurul-muştur: "Bilmiyorsanız kitaplılara sorun" (16: 43).

Musa'a da, kendisine Allah tarafından bilgi verilen birinden öğrenmesi buyurulmuş-tur: "Bu arada ikisi —katımızdan kendisi­ne bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz— kullarımızdan birini buldu­lar?' (18: 65). Sonra Allah bilgi sahiplerinin cahillere üstün olduğunu belirterek şöyle bu­yurur: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." (39: 9). Ankebut Suresi'nde de şöyle buyu-rulmaktadır: "Biz bu misalleri insanlara ve­riyoruz, onları ancak bilenler anlayabilir." (29: 43).

"O haberi Peygamber'e veya kendilerinden buyruk sahibi olanlara götürselerdi, onlar­dan sonuç çıkarmaya kadir olanlar onu bi­lirdi." (4: 83). Bu ayet, bilenlere danışarak ha­reket etmeyi öğütlemektedir.

Bilgi sahibi olmak çok Önemli olduğu için Peygamber daima öğrenmeyi buyurmuş, bunun kadın-erkek bütün müslümanlara farz olduğunu belirtmiştir.

Âlimlerin, peygamberlerin varisleri olduğunu da belirterek, Allah'ın Rasulü şöyle bu­yurmuştur: "Âlimlerin mürekkebi, şehidle-rin kanından daha üstündür; bir saat Allah-ın yarattıklarının hikmetini tefekkür etmek, yetmiş yıllık ibadetten daha hayırlıdır; bir sa­at ilimle ve bilerek hareket etmek, bin şehid namazı kılmaktan, bin gece, yatmayıp iba­det etmekten daha hayırlıdır; ilim yolunda durmadan çalışan talebeye Allah, saadet köşklerinden yüksek bir yer verecektir; her Öğrendiği şey için mükâfatlandırılacaktır; her attağı adımın karşılığım görecektir, ilim yo­lunda uğraşan kimseyi cennette melekler kar­şılayıp selamlayacaktır, tlim sahiplerinin soh­betinde bulunmak, nafile ibadetten, yüz köle azat etmekten daha hayırlıdır; kim ilimi ve ilim sahibini üstün tutarsa Allah da onu ahi-rette üstün tutar; kim âlimleri tercih ederse, beni tanır; kim Peygamber'ın öğrettikle­rinin özünü kavramak isterse âlimlere kulak versin." (Emir Ali, The Spirit of islam, Londra, 1974, sh. 360-362).

Yine, Peygamber, "Gün ağarmadan kal­kıp ilimden bir cüz öğrenmek, yüz rekat (na­file) namazdan; dünyadan ve dünyadakilerden daha hayırlıdır; ilim bir hazinedir ve onun anahtarı sormaktır. Öyleyse sorun. Çünkü dört kişiye mükâfat vardır: Sorana, ilim sahibine, dinleyene ve onları sevenlere; âlim bir kişinin sohbetinde bulunmak, bin rekât (nafile) namazdan daha hayırlıdır!' bu­yurmuştur. "Ey Allah'ın Rasulü, Kur'an okumaktan da mı hayırlıdır?" diye sorulun­ca, Rasulullah: "İlim olmadan Kur'an in­sana ne verebilir?" buyurdu.

"Beni gönderen Allah tarafından verilen ilim ve gösterilen misaller belirli bir yere yağan yağmur gibidir. Bir damlası su olur ve otlar yeşerir, bereket, fışkırır. Diğer bir damla ile kuyular, hendekler dolar, insanlar Allah'ın rahmetinden nasiplenirler. Orada"n su içer, tarlalarını sular, ekin yetiştirirler. Sonra bir damla daha vardır ki ne içilir, ne de onunla ot yetişir. İlk damla, sahip olduğu ilimden faydalanan insana benzer; ikinci damla bil­gisinden başka insanları faydalandıran kişi cibidir;üçüncüsü ise ikisinden de mahrum gi­bidir." Ve Peygamber, "İyiliği öğütleyen, iyilik işleyen gibidir!' diye ilave etmiştir. (Mu-hammed Hamidullah, Introduction to islam, s. 447).

Rasulullah şöyle buyurmaktadır: "İlim Çin'de dahi olsa gidip alınız; kim ilimden bir cüz öğrenir de onu insanlara Öğretirse, yet­miş sıddık sevabına nail olur; hikmetli bir söz işitip, onu hatırlayarak müslüman bir kardeşine Öğretmek ne güzel bir hediyedir; bir müslüman, müslüman bir kardeşine kendi­sine ulaşan doğru bir geleneği öğretmekten daha büyük bir fayda sağlayamaz; bir mü­min, güzel bir öğüt işitir de onunla amel ederse, bu onun için bir senelik (nafile) iba­detten daha hayırlı olur; kendisine gıpta edi­lecek iki kişi vardır ki, birisi Allah'ın kendi­sine verdiği ilimle âmil olan, onu diğer in­sanlara öğreten kişidir."

Bütün İslâm âlimleri ve düşünürleri de aynı şekilde ilme ve İlim ile uğraşmaya büyük önem vermişler, her şeyden üstün tutmuşlar­dır. "İlim, mal-mülk sahibi olmaktan daha İyidir. İlim seni korur, mal-mülk ise adalete muhtaçtır; mal-mülk verdikçe azalır, ilim ise dağıttıkça artar." İbni Esved şöyle demekte­dir: "İlimden daha şerefli hiçbir şey yoktur. Hükümdarlar insanlara hükmeder, âlimler ise hükümdarlara." (M. Hamidullah, a.g.e., s- 447). İbni Mesud şöyle demektedir: "Ölüm size gelene dek ilime talip olun. Nef­sin Yed-i Kudretinde olan Allah'a andolsun ki, Allah yolunda canlarını feda edenlere, âlimlerin derecesine bakıp, Allah'tan onlar­la haşrolmayı dileyeceklerdir. Âlimler çağla-nn kandilleridir denilmiştir. Her biri kendi zamanına ışık vermiş, insanları aydınlatmış­ta?' Hasan Basri ise şöyle demiştir: "İlim kişiyı hayvan mertebesinden kurtarıp, insan yapar." (M. Hamidullah, a.g.e., s.447). Ayet­lerin ve hadislerin bu konudaki bildirdikle­rini özetlersek: İlim, yolda arkadaş, yalnız­lıkta dost, dinde yol gösterici, saadet ışığı, yabancıya candan bir yakın ve Cennet yolunun göstericisidir. Onunla Allah bir kavmi yükseltir, dünyaya önder yapar, iyiliğe yönel­tir. Karada ve denizde her şey ona sığınır, hat­ta denizdeki balıklar, böcekler, ormanlardaki yaratıklar, davarlar, gökteki yıldızlar ondan yardım diler. Bilgi ile Ölü bir kalp canlanır. Karanlıkta kalmış gözlerin ışığıdır ilim. Onunla insan yüksek mertebelere ulaşır. Te­fekkür, ilim yolunda çalışmak,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Avrupa Kültürüne Etkiler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:00:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Avrupa Kültürüne Etkiler rüya tabiri,Avrupa Kültürüne Etkiler mekke canlı, Avrupa Kültürüne Etkiler kabe canlı yayın, Avrupa Kültürüne Etkiler Üç boyutlu kuran oku Avrupa Kültürüne Etkiler kuran ı kerim, Avrupa Kültürüne Etkiler peygamber kıssaları,Avrupa Kültürüne Etkiler ilitam ders soruları, Avrupa Kültürüne Etkilerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes