> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > İslam Peygamberi > Astronomi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Astronomi  (Okunma Sayısı 792 defa)
13 Ocak 2011, 07:03:13
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 13 Ocak 2011, 07:03:13 »



Astronomi


1283. Kur’ân bu bilim dalına sık sık göndermede bulunur ve hatta bir ayetinde daha da ileri giderek şöyle buyurur:

           “Hayır! Yıldızların battığı yerlere (kara deliklere) yemin ederim ki –eğer bilirseniz, bu gerçekten büyük bir yemindir.” (Vâkıa: (56/75-76)

1284. Burada, astronominin dinle ilgili bazı göze çarpan noktalarına işaret edelim:

1285. (a) Arabistan gecelerinin sıcak, açık ve çoğunlukla bulutsuz atmosferi, Bedeviler gibi sıradan Arapların ve bilhassa çölde göçebe bir hayat süren insanların, eğlence ve vakit geçirmekten çok pratik ihtiyaçları ve bundan sağlayacakları yararlı sonuçlar bakımından bir astronomi amatörü olmasını gerektirmekteydi. Kur’ân’ın da işaret ettiği gibi:

           “Kendilerine rehberlik eden yıldızlar sayesinde” (Nahl: 16/16)

           kendisine yol gösterecek hiç kimsenin bulunmadığı çöllerde yollarını izlerlerdi. Hacca gitmek üzere yola çıkan Bedevi, kendisini ve devesini gündüzün kavurucu sıcağından korumak için özellikle geceleri seyahat eder. Bu durumda, onun yanlış yollara saparak yönünü kaybetmesini engelleyecek tek şey, gökteki yıldızlardır.

1286. (b) İslâm Devletine olan zekât vergilerinin ödenebilmesi için zamanın hesaplanıp tâyin edilmesi kaçınılmaz bir husustur; dahası, günlük (beş vakit), haftalık (cuma), ve yıllık (iki bayram) namazların kılınması için, ve yine Zilhicce ayında yerine getirilmesi gereken Hacc’ın mevsimini tayin etmek amacıyla ve özellikle de oruç ayı olan Ramazan ayının hem başlangıç ve bitiş gününü belirlemek, hem de oruçlu günlerde, tan yerinin ağarmasıyla birlikte yiyip içmeden el çekmek (sahur) ve orucu açmak için de güneşin batış saatinin belirlenmesi, hep astronomi bilgilerinin kullanılmasıyla mümkün hale gelmektedir. Ayrıca, günün beş ayrı vaktinde kılınan namazların vaktinin tayin ve tesbiti de astronomik olaylara bağlıdır: Tan yerinin ağarmaya başlaması(fecr), güneşin doğuşu, güneşin meridyeni aşması (zeval), bir nesnenin gölgesinin uzunluğunu ölçmek suretiyle ikindi namazının (asr) vaktini gözlemek, güneşin batıp ufuktaki alaca karanlığın kayboluşu (mağrib). Bütün bunlar, sıradan da olsa her Müslümanın pratik astronomi bilgilerine sahip olmasını ve o kimsenin, takvime ihtiyaç duymadan, güneşin durumlarını tayin etmek ve hilâlin çıkışını gözlemlemek için sürekli olarak gök yüzüne bakmasını gerektirir. Hatırlanacağı gibi, Kur’ân, günde beş vakit namaz kılınmasını farz kılmıştır:

           “(1) Güneşin doğmasından önce de, (2) batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et, (3) gecenin bir kısım saatleri ile (4-5) gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et…” (Tâ-Hâ, 20/130)

           Ayetteki “gündüzün etrafında” ifadesinin, en azından iki uç noktayı içermesi gerekir. Bu durumda, mealde (l) numara ile gösterdiğimiz vakit sabah namazı (fecr), (2) numara ikindi (asr), (3) numara yatsı (işâ), (4 ve 5) numaralar da, öğlen (zuhur) ve akşam (mağrib) namazları olmaktadır. (4) numaranın öğlen namazına işaret ettiğini söyledik: zira öğle (zuhr) vaktinin girmesiyle birlikte Güneş, artık tepe noktasından aşağıya doğru kaymaya (zeval) başlamıştır. Akşam (mağrib) vakti ise, günün sonu (Kur’ân’daki ifadesiyle nehâr) demektir.

1287 (c) Takvim konusunda, İslâm Öncesi Arabistan’ında birbirinden tamamen farklı iki zaman hesabı kullanılıyordu: 1. Yıldız takvimi ve 2. Ay-güneş (kamerî-şemsî) takvimi.

1288 (i) Yıldız takviminde bir güneş yılı, her biri yaklaşık 13 gün süren 28 menzile ayrılmıştı. (Ne gariptir ki bugün Birleşmiş Milletler Teşkilâtı (UN), bütün yeryüzünde geçerli olmak üzere, her biri 28 gün süren 13 aylık bir yıl hesabına dayanan çok modern bir öneri hazırlamıştır. Yıldız takvimi, sanki bu öneriye öncülük etmiştir). İşte bu Yıldız Takvimi için eskiler, birbiri arkasına yaklaşık 13 günlük aralıklarla doğup batan 28 yıldız seçmişlerdi. Bu tam anlamıyla güneş yılı demekti ve mevsimler hep aynı yıldızların doğduğu sırada başlamaktaydı.

1289. (ii) Diğer hesaplama yöntemi221 ise ayın hareketlerini esas alıyor, ama güneşin hareketlerini de hesaba katıyordu. Zaten bu nedenle “Ay-güneş takvimi” denilmektedir. Güneş’in hareketleriyle uyum içinde olması için, bu takvimde normal olarak her üç yılda bir, ve bazen de iki yılda bir, takvime fazladan bir 13. ay ekleniyordu. Bilindiği gibi, güneş yılı ortalama 365.2422 gün sürmektedir. Ay yılı ise 354.36705 gündür.222 Her ikisi arasında yaklaşık 11 günlük bir fark bulunmaktadır. Bu durumda, saat ve dakikalardan kaynaklanan küsuratlar bir yana atılırsa, 30 güneş yılında 10 gün 11 saat var demektir; 30 yıl 11 ay süren ay yılında ise daha fazla gün olacaktır. Bu durum, astronomları 30 Kamerî yıllık zaman diliminde, güneş takvimi ile uyum sağlamak üzere 11 aylık bir ilâve yapmaya yöneltmiştir. Her üç yılda bir, araya bir ay eklenmesi yeterli değildir, çünkü böylece otuz yıl boyunca toplam 10 ay eklenmiş olacaktır. Oysa fazladan bir aya daha ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durumda iki olası yöntem vardır: Ya otuz yıllık bir devrenin sonuna fazladan 11. ayı eklemek, ya da ay takvimi ile güneş takvimi arasındaki fark 29 gün veya daha fazla olduğunda, bir kamerî ay eklemek. Hesaplara göre bu ekleme işleminin 3., 6., 9., 11., 14., 17., 20., 22., 25., 28., ve 30. yıllarda, yani 30 yılda 11 kez yapılması gerekmektedir. Bu işlemin nasıl yapıldığı aşağıdaki tabloda görülmektedir:

 

                                                                                                                   

1 365.2422            354.36705

2 730.4844           708. 73410

3 1095.7266         1063.10115                    1 ay             32 gün

4 1460.9688         1417.46820

5 1826.2110         1771.83525

6 2191.4532         2126.20230                    2 ay             65 gün

7 2556.6954         2480.56935

8 2921.9376         2834.93640

9 3287.1798         3189.30345                    3 ay             98 gün

10 3652.4220        3543.67050

11 4017.6642        3898.03755                    4 ay           119 gün

12 4382.9064       4252.40460

13 4748.1486       4606.77165

14 5113.3908       4961.13870                    5 ay           152 gün

15 5478.6330       5315.50575

16 5843.8752       5669.87280

17 6209.1174       6024.23985                    6 ay           185 gün

18 6547.3596       6378.60690

19 6939.6018       6732.97395

20 7304.8440       7087.34100                    7 ay           217 gün

21 7670.0826       7441.70805

22 8035.3284       7796.07510                    8 ay           239 gün

23 8400.5706       8150.44215

24 8765.8128       8504.80920

25 9131.0550       8859.17625                    9 ay           272 gün

26 9496.2972       9213.54330

27 9861.5394       9567.91035

28 10266.7816    9922.27740                  10 ay           304 gün

29 10592.0238 10276.64445

30 10957.2660 10631.01150                  11 ay           326 gün

           10957 gün süren 30 yıllık bir güneş takvimi, 10631 gün süren sâfî ay takvimi ile karşılaştırıldığı zaman, birinci takvim sisteminin 326 gün daha uzun sürdüğü göze çarpacaktır. Astronomi yasalarına göre, “ay takvimi”nde 30 gün süreli ayların sayısı, her zaman 29 gün süreli ayların sayısından biraz daha fazladır. Bu durumda 30 güneş yıllık bir dönem, ay hesabına göre 326 gün daha kısa demektir; bir Ay yılında, 4 tane 29 günlük ve 7 tane de 30 günlük ay olduğuna göre, o yıl 326 gün sürmüş olacaktır. Aradaki bu fark, ay yıllarına ilâve edilmek suretiyle her iki takvim, yani ay ve güneş takvimleri birbirine eşitlenmiş olacaktır. Yukarıda Kamerî-Şemsî takvimde uygulanan ay ilâvesi (nesî) ile ilgili iki metottan bahsetmiştik. Acaba Mekkeliler bu iki metottan hangisini uyguluyorlardı? Bugünkü bilgilerimizle bu soruya kesin bir cevap veremiyoruz; zira bu konuyu ele alan kaynaklarda görüş farklılıkları bulunuyor. Konu oldukça önemlidir, zira İslâm Peygamberi, vefatından 3 ay önce ay ekleme yöntemini (nesî) yürürlükten kaldırmıştı. Bu durumda, onun hayatı ile ilgili bütün olayların doğru bir biçimde tarihlendirilmesi tamamen bu sorunun halledilmesine bağlı gözükmektedir.

1290. (d) Nesî konusunda, Müslüman tarihçiler arasında en azından görünürde bir ayrılık göze çarpmaktadır: Bunlardan bazıları, nesî’nin yani Ay takvimine bir ay ekleme işleminin her yıl uygulandığından bahsederler; kimileri ise her iki yılda bir, bir grup da her üç yılda bir, ve nihayet bir kısım tarihçiler de, bazen üç ve bazen de iki yılda bir olmak üzere, astronomi hesaplarının gösterdiği ihtiyaçlara göre değişken bir biçimde nesî’nin uygulandığını öne sürerler (Bunlarla ilgili her türlü doğru referans için, önceki paragrafın dipnotunda geçen Nesî konusundaki makaleme bakınız). Her üç yılda bir (30 yılda 10 kez) takvime bir ay ilâve edilmesini ve böylece 30 yıllık dönemin sonunda da 11. ayın eklenmesi yöntemini benimseyecek olursak, ortaya çıkan bütün bu farklılıklar kendiliğinden kalkmış olacaktır. Zira 30. yılın sonunda normal bir ay eklenmiş olacaktır; 31. yılda ise, onbirinci defa on üçüncü ay (normalde o yılın ilâve bir ayı) takvime ilave edilecektir ki, 30 yıllık sürenin sonunda bunun yapılması zorunludur. 33. yılın sonunda ise yeni dönemin ilk ay ekleme işlemi gerçekleşecektir. Bu durumda, tarihçinin haber kaynağı belli bir nesî döneminin 30 ve 31. yıllarının sonunda Mekke’de gerçekleştirilen bir nesî işlemine tanık oldu ise, o zaman bu olayı aktaran kişi, “Nesî, her yıl uygula...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Astronomi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 06:51:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Astronomi rüya tabiri,Astronomi mekke canlı, Astronomi kabe canlı yayın, Astronomi Üç boyutlu kuran oku Astronomi kuran ı kerim, Astronomi peygamber kıssaları,Astronomi ilitam ders soruları, Astronomiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes