Konu Başlığı: Astroloji Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ağustos 2012, 14:51:35 Astroloji (İlm-i Nücum) Müslüman astronomi âlimleri astronominin temel âletlerinden usturlabı icat ettiler. Endülüslü Ali b. Halef (onbirinci yüzyıl), Oğlak ve Yengeç dönencelerinin ekliptike dik açı yapan bir levha (evrensel levha) üzerinde yerlerini belirledi. Bundan kısa bir süre sonra, Batılıların Azarquiel olarak bildikleri Zerkalî (öl. 1087), ekvator ve ekliptik dairelerinin projeksiyonlarını aynı levha üzerinde belirlemeyi mümkün kılan bir usturlap tipi (safiha) icat etti. Bu usturlab yüzyıllar sonra Frisia'lı Gemma (1508-1555) tarafından astrolabum (sic.) caîholicum adıyla yeniden canlandırıldı. Muzaffer Şerefüddin Tûsî'nin (öl. 1213) lineer usturlabı bu aletlerin en kolay kullanılır hale getirilmiş olanı olarak kabul edilebilir. Kurtuba'nın çok yönlü alimlerinden Abbas İbni Firnas'ın (dokuzuncu yüzyıl) evinde yıldızların, bulutların, şimşek ve gökgürültüsünün bulunduğu bir oda hazırladığı söylenmiştir. Birunî'ye ait mücehhez bir usturlabın çizimleri halen mevcuttur ve bu konuyla ilgili ikna edici bir delildir. Bu mekanik tertibat İbnü's-Semh tarafından "yedi gezegenin levhasına dönüştürülerek mükemmelleştirildi ve Orta çağın hatt-i istiva âleti (gezegenlerin hareketini belirlemeye yarayan alet) hâline getirildi ve bu da mekanik saatin Öncüsü oldu. Arap âlimlerinin en büyük başarılarından biri Batlamyus'un teorisini terkederek kıble yönünü tayin için trigonometrik hesaplara başvurmuş olmalarıdır. Bu mânada, küresel trigonometrinin temel formüllerini bulan el-Battânî'nin, sinüsler teorisi nedeniyle Ebu Nasr'ın (öl. 1036); kıblenin azimutunu tesbit için kotanjant teoresini bulan İbni Heysem'in eserleri Batıyı etkilemiş çok önemli eserlerdir. Battânî mümtehan cetvellerinin müellifidir ve pek çok kat'î rasatta bulunmuştur. Öyle ki güneşin halkavi tutulmasın varlığını göstermeye muvaffak oluşu, yüzyıllarca sonra (1749) Dunthorne'nun ayın hareketlerine bir yüzyıllık seyrini tesbit etmesini mümkün kılmıştır, Battânî'den sonra İbni Yunus (Öl. 1009), Zerkâlî ve pek çok diğerleri gelmiştir. Zerkâlî ve çalışma arkadaşlarının çabaları sayesinde Teledo Astronomi Cetvelleri meydana getirilmiştir. Müslüman astroloji âlimleri, onüçüncü yüzyılda, güneş ve ayın astrolojik takvimini gösteren sistemi de keşfettiler. Daha sonra bunu diğer gezegenlere uyarladılar. Gerçek yıllık tarihleri hesaplamaya muvaffak oldular. Bunlar okyanusötesi seyahatler başladığında yaygın, olarak kullanılmaya başlanmış olan takvimlere kaynak teşkil etmişlerdir (The Legacy of islam, sh. 474-482). Horasan'da Belh şehrinin yerlisi olan ve Bağdat'ta yetişen Ebu Ma'şer (886) astroloji ilminin en Önde gelen şahsiyeti idi. Hıristiyanlarca Orta Çağda Albumasar adıyla anılarak sık sık kendisine atıflarda bulunulmuş, bir konuyu tasvirde şekil kullanması bakımından Öncü kişi olarak kabul edilmiştir. Eserlerinden dördü onikinci yüzyılda İşbiliye'li (Sevil) John ve Bath'h Adelard tarafından Latince'ye çevrilmiştir. Astrolojik olayların doğum, Ölüm ve hayatın olayları üzerinde etkili olduğu şeklindeki fantezi inançlarının yanında Ebu Ma'şer Avrupa'ya med-cezir kanunlannı da hediye etmiştir. Bir risalesinde med-cezir olaylarının ayın yükselişi ve batışı ile ilgisini tanımlamıştır. Müslümanların eserlerinin bir kısmı zaman zaman, özellikle İspanya'da, Latince'ye tercüme edilmiştir, ve Hıristiyan Avrupa'da ilmin gelişmesinde belirleyici tesirleri olmuştur (R K. Hitti, a.g.e., 378). Ebu Ma'şer ilk astroloji âlimlerinin en nüfuzlu ve muhterem ismidir. Onun batı felsefesinin gelişimine olan etkisi ayrıntılı bir araştırmanın konusu olmuştur. Yıldızların ve burçların işaretlerinden birtakım mânalar çıkaran nazariyesi Rönesans ressamları üzerinde büyük tesir bırakmıştır. İslâm'ın ilim mirasının umulmadık bu yönü, araştırmaları tebdil eden bu tasvirli dersi gösteren A. Worburg tarafınHan ortaya konmuştur... Astroloji konusunda en kapsamlı ders kitabı Kayrevan'lı Ali İbni Eb£'l-Racal'a aittir (Latince'de Haly Filius Abenregal). el-Bari fi Ahkam-ül Nücum adlı kitabı 10. Alfonso el-Sabio için İspanyolca'ya tercüme edilmiş olan eserlerden biridir. Astroloji hakkındaki bir diğer eseri İspanyolca'ya, Latince'ye ve en az üç kez İbranice'ye tercüme edilmiştir. Eserlerinin etkisi Reform dönemine kadar süregelmiştir." {The Legacy of islam, sh. 441-442). "Her halükârda takvime duyulan ilgi, müslü-man astronomların başlıca meşguliyeti olarak, Celâli takvimine kadar devam etti. Hayyâm da dahil olmak üzere bu takvimin icadında rolü olan Selçuklu bilginleri bugüne kadar geniş ölçüde kullanılmış olan en kesin ve mükemmel şekliyle güneş takvimini ortaya koydular. Müslüman astronomlar, çiftçiler tarafından kullanılan ve Batıda en tanınmışı Kurtuba takvimi olan daha halk tipi takvimler de İcad ettiler. Bu takvimler Batılı çiftçilerin takvimlerine model olmuşlardı. Zaten (almanac) yıllık takvim kelimesinin Arapça iklim anlamına gelen el-munahdan geliyor olması, müslüman eserlerinin bu alanda Batı'ya tesirini ortaya koymaktadır. Astronomi alanındaki yaygın faaliyetler, Ebû Seni el-Kûhî ve Şiraz'da günün uzunluğunu kesin olarak hesaplayan ve Suver el-kevâkib (Yıldızların Şekilleri) adlı eseri gözleme dayalı astronominin şaheserlerinden biri sayılan Abdurrahman es-Sûfî gibi simalarla devam etti... X. Alfanso el-Sabio'nun Libros del Saber de Astronomia'sı vasıtasıyla da 'yıldızların mevkileri'ne dair ilim alanında Batı'yi oldukça etkilemiştir. Müslüman astronomların bilimin tabiatında meydana getirdiği fiilî değişikliği anlayabilmek için Emile Meyerson ve Henri Poincare gibi modern bilim filozoflarının tartışmalarım incelemekte fayda vardır. Onlara göre, özellikle İbni Heysem (Latince'de Alhazen) matematik ile ilgili ilimleri fenomenleri matematik modellerle açıklamaktan, realitenin bir yönünü keşfetmeye döndürmüştü." (Seyyid Hüseyin Nasr, Islamic Science, Londra, 1976, sh. 96, 99 ve 133). |