๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Haziran 2012, 14:50:14



Konu Başlığı: Allahın Hükümranlığına İtaat
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Haziran 2012, 14:50:14
1- Allah'ın Hükümranlığına İtaat

Kur'an, devletin bu kavramı kabulüne büyük önem atfederek, itaati bütünüyle kâinatın ya-ratıcısı ve hükümdarına mahsus kılar. "Hü­küm yalnızca Allah'ındır. O kendisinden baş­kasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dos­doğru olan yol (din) işte budur." (12: 40). Bu âyet bütün insanlığa tek olan Allah'tan baş­kasına itaat etmemeleri gerektiğini gösteren açık bir emirdir. Ve bu emir hayatında ahlâ­kî, ruhî, toplumsal, siyasî, kısaca tüm yönü­nü kapsar. Kur'an hayatın tüm bu cephele­rinde İnsanın Allah'a itaat etmesini ve sadık kalmasını apaçık ilan etmiştir. "... Ve Rabbi'ne ibadette (itaatte) hiç kimseyi O'na ortak tutmasın." (18: 110), "Haberiniz olsun, yaratmak da, emretmek te (yalnızca) O'nun-dur." (7: 54). Kur'an Allah'ın yalnızca yara­tıcı ve ilâh olmadığını, aynı zamanda hük-medici (el-Hakem) ve Melik olduğunu zik­reder. "De ki: insanların Rabbine sığınırım, insanların Melikine (yöneticisine, sahibine) ve insanların gerçek ilâhına.," (114: 1-3). Me­lik ve hükmedici olarak Allah dilediğine yer­yüzünün yönetimini verir. "De ki: Ey mül­kün sahibi Allah'ım, sen dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip alır­sın..." (3: 26). Kur'an'ın şu ayeti Allah'ın ha­kimiyetinin siyasî ve hukukî yönünü göste­rir: "Rabbinden size indirilene uyunuz, O-ndan başka (öyle isimlendirilen) velilere (dostlara, koruyuculara, yardımcılara) uyma­yın..." (7: 3). Allah'ın emirlerine itaat etme­yen ve uymayanları Kur'an Özellikle inanma­yanlar (kâfirler) olarak isimlendirir. "Kim Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezse, işte onlar kâfir olanlardır." (5: 44), "Onlar za­lim olanlardır." (5: 45), "Onlar fasık olan­lardır." (5: 47). Allah'ın hükümranlığı ilkesi Kur'an'da çeşitli söz dizinleriyle açıklanır, ancak hepsinde de O'nun kanununun ve O'-nun gösterdiği yaşam yolunun mutlak üstün­lüğü fikri hâkimdir. "Siz O'nu bırakıp an­cak sizin ve atalarınızın taptığı bir takım (an­lamsız, boş) isimlere tapıyorsunuz. Allah on­lar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hü­küm yalnız AlIah'mdır.O,kendisindenbaşka-sına kulluk etmemenizi em ret m iştir. Dos doğ­ru olan yol (din) işte budur, ancak insanla­rın çoğu bilmezler." (12: 40), "Allah ile bir­likte başka ilâhlar edinme, yoksa kınanmış ve kendi basma (yapayalnız ve yardımcısız) bırakılmış olursun. Senin Rabbİn yalnız ken­disine kulluk(ve itaat) etmenizi emretti." (17: 22-23).

Bu ayetlerle, Kur'an Allah'ın siyasî ve hukukî hükümranlığı kavramını aydınlatmaktadır. Müslüman fakihler arasında hukukî hüküm­ranlığın kesinlikle ve öncelikle Allah'a has ol­duğu hususunda tam bir ittifak vardır. Al-lame Amidî'ye göre; "Bil ki, Allah'tan baş­ka hiçbir hükümran yoktur ve O'nun verdiğİ emirler dışında hiçbir emir itaat edilmeye değer değildir!' Şeyh Muhammed Kadirî şöy­le yazmıştır: "Emretmek Allah'a has yetki olduğundan O'nun dışında hiçbir kimseye emretme yetkisi verilmemiştir. Bu, tüm müs-lümanların ortaklaşa kabul ettikleri bir hu­sustur." (Ebu'I-Alâ Mevdudî, The Islamic Low Constitution), Bu yüzden, bir devleti İs-lâmî yapan ilk ve önde gelen prensip Allah'ın hâkimiyeti kavramını kabul etmesidir. Al­lah'ın hukukî ve siyasî hükümranlığını ka­bul eden; O'nun kanununa, sunduğu yaşam şekline itaat eden ve her kayıt ve şart altın­da O'nu ibadet edilmesi gerekli yüce tek güç olarak tanıyan devlet, gerçekten İslâm Devleti'dir.