> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Allah'a Yakın Olmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah'a Yakın Olmak  (Okunma Sayısı 501 defa)
19 Temmuz 2012, 12:20:27
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 19 Temmuz 2012, 12:20:27 »



1- Allah'a Yakın Olmak

Huzur ve sükûnun nihaî kaynak ve sebebi bizzat Allah'tır. Bu yüzden kişinin bütün ye­tenek ve güçlerini kullanarak O'nunla çok ya­kın ve daimi bir münasebet kurması, geliştir­mesi ve devam ettirmesi esastır. Yerleşik ve herkesin tanıdığı genel pratik hatırlanacak olursa, kişi belli bir süre birlikte yaşayacağı başka şahıs ya da şahıslarla iyi münasebetler geliştirmek durumundadır, bu onun hayatını daha mutlu ve daha huzurlu kılacak Önemli bir unsurdur. Tanışmak insanlarla iyi ilişkiler geliştirmenin başlıca şartlanndandır.

Biliyoruz ki Allah bütün huzurun kaynağıdır, ve bizim de dönüşümüz O'nadır. Buna göre kişinin Vaadedilen Gün gelip bizzat Rabble buluşmadan önce O'nunla iyi ve yakm bir bağ geliştirmeye çaba göstermesi esastır.

Allah'ın bizzat bizi kendi selâmet yoluna da­vetini görünce bunun önemi daha bir açığa çı­kıyor: "Allah; barış yurduna çağırır ve diledi­ğini doğru bir yola iletir." (10: 25).

Bu maddî hayatın geçici ve belirsiz hazlanna zıt olarak, Allah'ın bizi sürekli biçimde çağır­dığı daha üstün bir hayat vardır. Burası "Barış Yurdu" diye isimlendirilir. Zira orada korku, hayal kırıklığı, ya da kederden eser yoktur. Rabbin davetine uyanlar yalnızca maddî men­faatlerle kalmayacak, Allah'ın yüce hoşnutlu­ğunu da elde edeceklerdir. (A. Yusuf Ali, The Holy Qur'an, sh. 491, not: 1413).

Bu âyet bütün insanlığı "Barış Yurdu"na da­vet ettiği halde tabiatıyle oraya ancak o Yolu takip edenler ulaşabilecektir. Bir şeyi yalnız­ca arzu etmekle kalıp onu elde etmek için gerçek ve içten hiçbir gayret sarfetmemek Al­lah katında kabul edilir ve sonuç getirir cins­ten değildir.

Haşr sûresinin 23. âyetinde Allah "barışın kaynağı" olarak nitelendirilirken bu, barış ve güvenliğin O'nun zâtiyle içice olduğu anlamı­na gelmektedir. Ve O, insanları selâmete ça­ğırırken, kendi irade ve dileğinin bütün insan­lığa esenlik sunmak olduğu görülüyor. Ancak O'nun teklifi şu şartı da beraberinde taşır: kişi Allah'ın rasûlleri vasıtasıyle kendisine ulaşan Allah'ın hidayetini benimsemek suretiyle kur­tuluş için çaba gösterecektir. Allah Yolunu benimseyerek içtenlikle bunu izleyenler Al­lah'ın esenliğini hemen yanıbaşlannda bula­caklardır. Gerçekten, zihnin selameti gönül hâli olup maddî faktörlerden ziyade manevî faktörlerce belirlenir. Maddî tatmin ve refahın da zaman zaman gönül hâlini etkilediği ve hoşnut ettiği sözkonusu ise de asıl itibariyle burada etki ve belirleyicilik maddî zenginlik­le ilgisi olmayan manevî faktörlere aittir.

Allah'ın bizzat insanları yönelttiği Yol niha­yetinde "Barış Yurdu"na varmaktadır. Kur'ân, esenliğe giden bu Yolu şu beyanıyle zikreder: "...Deki: 'Allah, dilediğini saptırır, (Hakka) yöneleni de kendisine iletir. Onlar ki, iman etmişlerdir ve kalpleri Allah'ı anmakla yatışır. İyi bilin ki ancak Allah'ı anmakla kalbler yatışır." (13: 27-28).

Bu ayetin açık ifadesine göre gerçek itminan içte olan bir şey, kişinin kalbi, zihni ve ruhun­da gerçekleşen bir olaydır. Ve maddî dünya­daki herhangi bir şeyden ziyade kişinin içine, manevî tecrübesine ve Yaratıcısıyle olan iliş­kisine istinat eder. Günlük hayatında Allah'ın Rehberiyetine uyan, sıkıntılı anlarında O'nun yardım ve inayetini talep ederken rahat ve bolluk günlerinde O'na şükrandan vazgeçme­yen, bu dünyanın karanlığında hayat gemisini yönlendirmek için hep O'nun ışığını arayan kişiye, kuşkusuz Rabb'i, dünyanın karanlık vadilerinde rehberlik yapacak ve onu ebedî esenlik yurduna alacak, nurunu gösterecektir.

Rabb'ine itibar etmeyen ve O'nun barış yur­duna yakın olma gayreti içinde bulunmayan­ları ise Allah Teala böyle davranmaya zorla­mayacaktır. Rabbin katiyetle böyle bir eğilimi yoktur, zira O, Yolu göstermiş ve insanları tutacakları yol konusunda hür iradeleriyle başbaşa bırakmıştır.

M aide sûresinde yer alan şu beyanla Allah'ın evrensel prensibine dikkat çekilmiştir: "... Gerçekten size Allah'tan bir nur ve açık bir Kitap geldi. Onunla Allah, rızasının peşinden gidenleri esenlik yollarına iletiyor ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp dosdoğru bir yola iletiyor." (5: 15-16).

Kur'ân'ın bu beyanında bir dizi husus insa­noğlunun menfaati için açık ve kafi biçimde ifade edilmiştir. Öncelikle, Allah yeni nurunu rasulü Muhammed'in şahsında insanlara göndermiştir; rasul gerekli Rehberiyeti onlara sağlayacaktır.

İkinci olarak, Rabb, Kitabı Kur'ân'la elçisini güçlendirmiştir, Kitab zamanların ihtiyaç ve şartlarını karşılamak isteyenlere sürekli hida­yettir.

Üçüncüsü, bahsedilen bu iki rehberiyet kay­nağı Rabb'in yolunu dileyen herkes İçin daimi surette hazır bulunacaktır.

Dördüncüsü, Rabb'in hidayetini arzulamayan ve bu konuda bir gayret göstermeyen kişiler buna zorlanmayacaktır.

Beşincisi, Rabb'in yüce rızâsını arayanlar her daim O'nun esenlik ve güvenlik yollarına ile­tilecek ve onlar orada beden, zihin ve ruhun tam bir huzur ve itminanı ile birlikte eksiksiz mutluluğu yaşayacaklardır.

Altıncı olarak ise, bu Rehberiyet insanı kar­maşa ve düzensizliğin karanlık vadilerinden çekip alarak Rabb'in barış yurduna giden doğru yola iletmek için gönderilmiştir.

Buradan mutlak bir açıklıkla görüldüğüne gö­re, barış yurdu daima Rabb'in yüce rızâsını arayan muti ve inançlı kullara ayrılmıştır, Rabb'in hâkimiyetini inkâr ve şeriatıne itaat­sizlik ile birlikte O'nun barış yurduna girmek için hiç bir arayış ve gayret içinde olmayanla­ra değil. Kuşkuya hiç mahal kalmayacak şe­kilde denebilir ki, gerçek ve kalıcı esenlik Al­lah'ın hoşnutluğunu arayan ve her yer ve za­manda daima O'nu tezekkür ve tefekkür eden­lere aittir. Böylesi insanlar hep Rabb'in huzu-rundadırlar ve hiç bir zaman kendilerini yal­nız ve O'nun dostluğundan uzak hissetmezler. Zira nerede olursa olsunlar ve ne yaparlarsa yapsınlar Rabb hep onlarla birliktedir:

"Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiği­ni görmüyor musun? Üç kişi gizli konuşsa dördüncüleri O'dur. Beş kişi gizli konuşsa mutlaka altıncıları O'dur. Bundan az, bundan çok olsalar, nerede bulunsalar mutlaka O, on­larla beraberdir..." (58: 7).



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah'a Yakın Olmak
« Posted on: 24 Nisan 2024, 07:39:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah'a Yakın Olmak rüya tabiri,Allah'a Yakın Olmak mekke canlı, Allah'a Yakın Olmak kabe canlı yayın, Allah'a Yakın Olmak Üç boyutlu kuran oku Allah'a Yakın Olmak kuran ı kerim, Allah'a Yakın Olmak peygamber kıssaları,Allah'a Yakın Olmak ilitam ders soruları, Allah'a Yakın Olmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes