๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 24 Haziran 2012, 11:59:45



Konu Başlığı: Allah'a Hamd
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 24 Haziran 2012, 11:59:45
6- Allah'a Hamd

Ana-babalar çocuklarına daima iyi şeyler öğret­meli ve daima hamdetmeleri gereken nimet ve ihsanları hatırlatmalıdırlar. Kişinin yapmaya muktedir olduğu bütün iyi-ve güzel eserler de Allah'ın yardım ve inayeti ile olur, O olmadan kişi iyilik ve adalet yolunda ilerleyemez. Rabbi-ne şükretmek insanların asli vazifelerinden biri­dir: "... Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni iyi kul­larının arasına koy!" (27:19) "Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve be­nim razı olacağın faydalı bir işi yapmamı sağla." (46:1$).

Böylece çocuklarda olduğu kadar ana-babalarda da onları Sırat-ı Müstakim'de tutacak sağlıklı dengeli ve adil tavırlar oluşturul­muştur. Bu tavır sayesinde insanlar dünyanın zevk ve nimetlerinden tad alırlar ve aynı zaman­da Allah'ın kanunları içerisinde kalırlar.

Hz. Muhammed insanların tavır, davranış ve ahlaklarını -hayatın tüm sahalarında örnek şah­siyet olarak -mükemmelleştirmek üzere Allah Hz. Muhammed, babası Abdullah'ı daha anasının karnındayken kaybetti. Annesi Amine'yi ise henüz altı yaşında iken kaybetti. Anne­si, küçük Muhammed'i de yanına alarak, ko­casının mezarım ziyaret etmeye gitmişti. Fakat ziyaretten dönerken Amine, Ebva denen yerde vefat etti ve oraya defnedildi. Böylece müstak­bel peygamber henüz altı yaşında hem anne iken hem de babadan yoksun kaldı. Olayların ardın­da ilahi elin olduğunu ve Muhammed'ın vela­yetini O'nun yüklendiğini kim bilebilirdi ki?

Bir defasında Peygamber annesinin me­zarının yanından geçerken durdu ve sevgili an­nesinin hatırasına gözlerinden yaşlar süzülme­ye başladı.

Hz. Muhammed doğumundan kısa bir süre sonra Halime'ye teslim edildi ve altı yaşına gele­ne kadar onun bakımında kaldı. Hz. Muham­med ona gerçek annesi imiş gibi sevgi ve hürmet gösterirdi. Ebu Tufeyl, Ci'rânede Hz. Muhammed'ı bir kadının karşıladığını riva­yet etmiştir. Hz. Peygamber, onu bulunca ne­reye oturdu ise yaygısını altına sermişti. Ebu Tufeyl, kadının kim olduğunu bilmek istedi. "O, Hz. Peygamber'ın süt annesidir" dediler. (2:12).

Bir başka zamanda, Hz. Peygamber, Huneyn Gazvesinde alınan altı bin esiri serbest bıraktı. Serbest bırakmasının sebeplerinden biri bazı esirlerin süt annesi Halime'nin kabilesinden oluşları idi.

Ana-Babaya Karşı Vazifeler Konusunda Peygamber'în İdeal Öğretileri

1- Ana babaya karşı olan vazifeler Allah'a karşı olan vazifelerden hemen sonra gelir. Bundan Hz. Muhammed'ın ana-babaya itaate ne derece önem verdiği gayet iyi tasavvur edilebilir. Anaya-babaya itaatte annenin yeri babanın ye­rinden çok üstte gelmektedir. Çünkü ufak ço­cuğun sıkıntılarının büyük kısmını anne çek­mektedir.

Hz. Peygamber'e göre en acınacak kişi evde yaşlı anne-babası olduğu halde Cennet'e gire­meyen kimsedir. Ana-babaya isyan büyük günahtır. Bundan dolayı ana-babaya itaat Pey­gamber'in birinci büyük öğretişidir.

2- Maddî şartları iyi olan çocuklar fakir ana-babalanna bakmakla yükümlüdürler. Şartlar iyi değilse bu sadece bir vazifedir. Fakir çocuklar da eğer ana-babaları fakır ise onlara bakmaya mecburdurlar. Din değişikliği çocukları ana-babasına bakmak mecburiyetinden muaf tutma­maktadır. Anne müşrik bile olsa ilgi ve hürmet göstermelidir.

3- Onlara daima ihsanda bulunmalı, hediyeler vermelidir.

4- Memleketten dışarı çıkarken ana-babadan izin almak gerekmektedir. Çünkü Peygamber şöyle buyurmuştur: "Allah'ın rızası ana ba­banın nzasmdadır. Ve Allah'ın hoşnutsuzluğu ana babanın hoşnutsuzluğundadır." Cihad gibi faziletçe en üstün kabul edilen bir amel için ana-babanın  rızası  şart koşulmuştur.  Burada Müslüman olmaları şartı vardır. Peygamber evde bakıma muhtaç anne veya babası bulunan kimsenin müracaatım reddederek: "Onlara hiz­met suretiyle cihad et" diye geri çevirmiştir. (Buharî, Müslim ve Tirmizî).

5- Onlara hürmetin azamisi gösterilmelidir. Ebu Hureyre: "Kişi babasını ismen çağıramaz, ondan önce oturamaz, önünde yürüyemez." der. Babaya itaat hususunda enteresan bir misal İbni Ömer'den  gelmektedir.  Babası  kendisine hanımını boşamasını emreder. Hanımından memnun olan Abdullah buna yanaşmaz. Bunun üzerine Hz. Ömer, Rasulullah'a durumu ar-zedince, Abdullah'a "boşa" emrini verir. (Ebu Davud). Peygamber şöyle buyurdu: "Cennet, üç kimseye haram kılınmıştır: a) Devamlı sar­hoş gezene, b) Anne-babaya asi olana, ve c) Ai­lesinin   zina  etmesine   müsaade  edene." (Mişkâtu'l-Mesabih).

6- Ana-babanın vefatından sonra da, çocuk­ların onlara karşı bazı vazifeleri vardır. Bu vazi­fe aşağıdaki hadiste şu sözlerle ifade edilmekte­dir: "Onlar için dua etmek, günahlarının affını dilemek, ölümlerinden sonra onların sözlerini yerine getirmek, onlann arkadaşlarıyla ilişkileri sürdürmek ve hürmet etmek çocukların vazife-lerindendir." Peygamber ayrıca şöyle buyur­muştur: "Muhakkak babaya itaatin en iyi şekli, onun ölümünden sonra dostlarını dost edinmek­tir." Çocuklar ölmüş bulunan ebeveyninin ar­dından sadaka vermelidirler."

Bazı Maddi Faydalar: Anne-babaya itaatin bu dünyada elde edilen bazı maddi yararları vardır. İlk olarak, Peygamber'in buyurduğu gibi, ömür uzayabilir: Sadece anne-babaya itaat ömrü uzatır. İkinci olarak eğer anne babaya itaat edilmezse bu dünyada da cezası görülür. Pey­gamber şöyle buyurmuştur: "Anne-babaya isyan eden kişinin cezası çabuklaştınlır ve o bu dünyada da cezalandırılır. Üçüncü olarak, ana-babasına itaat edenin can vermesi kolay olur. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir kimse­de şu üç şey varsa Allah onun canım kolay alır ve Cennetine kabul eder: Zayıflara acımak, an­ne-babaya ihsan ve kölelere iyilik etmek."