๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Temmuz 2012, 11:48:25



Konu Başlığı: Alay Hakaret Taciz
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Temmuz 2012, 11:48:25
Alay, Hakaret, Taciz

Hacc mevsimi geldiği sırada Kureyş kabile­sinden bir grup, yaşlılarından Velîd b. Muğîre'nin evinde toplandılar. Velîd onlara hitaben şöyle dedi: "Ey Kureyş cemaatı! Hacc mevsimi gelip çattı. Araplardan birçok heyet gelecek. Adamınızın haberi oralara ulaşmıştır. Ne yapacağız? Bir esas üzerinde anlaşalım, birbirimizi yalancı çıkarmayalım, söyliyeceklerimizi kararlaştıralım." Müşrik­ler, ayrı ayrı görüş beyan ederek; Hz. Mu­hammed için "kâhin, deli, şair veya sihir­baz diyelim" dediler. Velîd bu yakıştırmaları beğenmeyerek: "Hayır Allah'a yemin ederim ki, O kâhin, deli, şair veya sihirbaz değildir. Biz bunları çok gördük. Fakat O'nda ne kehânet mırıldanması, ne de sesi vardır. Onda ne deliliğin sıkıntısı, ne de vesvesesi vardır. O'nun sözü şiir değildir. Sihirbazları ve onla­rın sihirlerini de gördük. Onun ne üfürmesi, ne düğüm çalması vardır." dedi. Bunun üzeri­ne: "Ey Ebû Abdi'ş-Şems! Sen ne diyorsun?" diye sordular. O da: "En çıkar yol, en yakışan O'na sihirbaz, büyücü demektir. Kişiyi baba­sından, kardeşinden, eşinden ayıran bir sihir getirmiştir, diyeceğiz." Buna karar verip da­ğıldılar.

Hacc mevsiminde gelen hacıların yolunda oturup, iftiralarını dile getirip O'ndan sakın­malarını tavsiye etmeye devam ettiler. (İbni Hişâm).

Bir gün Ubey b. Halef eline çürümüş ve ufalanmak üzere bulunan bir kemik parçası ala­rak Rasûlullah'in yanına gitti. Ona: "Ey Muhammedi Çürüdükten sonra şu kemiği Allah'ın yeniden dirilteceğini söyleyen sen değil misin?" dedi. Sonra kemiği elinde ufa­layarak Rasûlullah'in bulunduğu yere doğ­ru ağzıyla üfürdü. .Rasûlullah Ubey'e: "Evet, öyledir. Ben böyle dedim. Allah bu ke­miği de, seni de bu duruma geldikten sonra diriltecek, seni de Cehennem ateşine atacak­tır" dedi. Bunun üzerine AUahu Teâlâ, Ubey hakkında Yasin sûresinin şu âyetlerini indirdi: "Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel verdi: 'Şu çürümüş kemikleri kim dirilte­cek?' dedi. De ki: 'Onları ilk defa yaratan di­riltecek. O, her yaratmayı bilir. O ki size yaş ağaçtan ateş (olacak odunu verdi) yaptı da siz (de bu) o(du)ndan (ateş) yakıyorsunuz." (36: 78-80).

İbni İshâk şöyle kaydetmektedir: Hz. Pey­gamber ile müslümanların düşmanlığı Ku-reyş'i iyice rahatsız ettiği için şiddete baş vur­maya başladılar. Ayak takımlarını Peygamber'e karşı kışkırttılar. O'nu yalanladılar. Ezi­yet ettiler, şair, sâhir, kehânet ve delilikle itti-ham ettiler. Fakat Allah'ın Rasûlü, Cenab-ı Hakk'ın emrini gizlemeksizin davetini sürdür­dü. Onların dinlerini ayıplamak, putlarını bı­rakıp küfürden uzak kalmak suretiyle karşılık verdi.