Konu Başlığı: Ailesine Baskı Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Temmuz 2012, 11:50:39 Ailesine Baskı Akîl b. Ebî Talib'in şöyle dediği rivayet edilmektedir: Kureyş eşrafı Ebû Tâlib'e gelerek: "Ey Ebû Tâlib, senin kardeşinin oğlu mahfel-lerimize ve oturduğumuz yerlere gelerek bizi rahatsız eden sözler sarfediyor. Onu bu işten menedebilirsen men et." dediler. Bunun üzerine Ebû Tâlib bana, "amcan oğlunu ara, O'nu bana bul" dedi. Gittim O'nu küçük bir odadan çıkardım. Gölgeyi takib ederek benimle birlikte yürüdü. Tam gölgeden istifade edemedi. Yanma varınca Ebû Tâlib kendisine şöyle dedi: "Ey kardeşimin oğlu! Allah'a yemin ederim ki ben her zaman seni sözüme itaat eden bir kimse gördüm. Senin kavmin şu iddiayı ileri sürüyor. Onların Kabe'lerine ve oturdukları yerlere giderek onları rahatsız eden sözler söylüyorsun. Bundan vazgeçsen iyi olur." Hz. Peygamber, bunun üzerine gözlerini göğe doğru kaldırarak şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz güneşten bir meş'ale yakıp getiremediği gibi, ben de bu hak davayı bırakamam." Bunun üzerine Ebû Tâlib: "Allah'a yemin olsun ki, kardeşimin oğlu asla yalan söylemedi. Dönünüz, doğru yola devam ediniz" dedi. (Heysemî, c. V, sh. 14. Taberânî ve Ebû Ya'lâ hadisin başını biraz kısaltarak rivayet etmişlerdir). Beyhâkî'nin rivayeti de şöyledir: Ebû Tâlib kendisine: "Ey kardeşimin oğlu! Kavmin bana geldiler (ve şöyle şöyle dediler). Hem bana, hem kendine acı. Ne benîm ne de senin güç yetiremiyeceği bir yükü bana yükleme. Kavminin sevmedikleri sözleri onlara söyleme." dedi. Rasûlullah amcasının bu sözlerinden bir şeyler sezdi. Artık kendisine yardım etmeyeceğini ve onun safında durmayacağını tahmin etti. Rasûlullah buna karşılık: "Ey amca! Bir elime güneşi, bir elime ayı koysalar Risaletten zerre kadar ayrılmam. Ya Allah onu (o dini) îfâya kuvvet verir, yahut onun uğrunda canımı feda eder giderim." dedi. Bu sözleri söyledikten sonra kalkıp yürüdü. Rasûlullah'in böyle mahzun, gözleri dolu dolu kalkıp gitmesine üzülen amcası: "Sen işine bak oğlum! Ben sağ oldukça onlar sana bir şey yapamazlar. İstediğini söyle, dilediğin gibi konuş!" dedi. (Bidâye, İbni Hişâm). büyüklerine karşı gösterilen saygı adetini ve liderlerine itaat geleneklerini bilen kimse, benî Hâşim'in büyüğü olan Ebû Talib'in, kavminin zorlaması neticesinde yaptığı müdahalenin ne kadar büyük bir etki yapacağını anlar. Hele o haya sahibi ve pâk olan Hz. Muhammed, amcasının emrine ve arzusuna asla muhalefet etmezdi. Fakat dâva, şahsî bir davanın daha Ötesindedir, Allah'ın emridir. Bütün âdet ve geleneklerden büyüktür. Bu hâl, Arap kabilelerinin âdetlerini bilen kimse için Hz. Muhammed'in Allah'ın rasûlü olduğuna dair bir belgedir. |