๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2012, 12:39:48



Konu Başlığı: Ailenin Fiilleri
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2012, 12:39:48
Ailenin Fiilleri

Peygamber'in aile fertlerinin hayatlarının en başta ve göze çarpan veçhesi, onların fiilleri Peygamber'ın gece-gündüz meşgul olduk­larının aynısı idi. Ailesi dünyevi arzular ve maddi gayeler peşinde koşarken Hz.Muhammed'in halka Allah'a ibadet ve itaati anlat­ması veya evi dışındaki insanlara takva, kanaat, cihad gibi konulan öğretip eve gittiğinde bu ko­nuları unutması, kendisini evin işleri ve ra­hatlığında kaybetmesi gibi tezat teşkil eden du­rumlar asla söz konusu değildi. Gerçek tam tersi idi; Evinin dışında ne vazifesi varsa evine de aynı vazifeyle girerdi. Kendisinin meşguliyeti neyse ehli de vakitlerini aynı meşguliyetle geçi­rirdi. Kur'an, Hz.Peygamber'ın bu yüce vası­flarını ve vazifelerini şöyle ifade etmektedir: "Okuma yazma bilmeyenlere, içlerinden kendi­lerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arın­dıran, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir pey­gamber gönderen Ali ah'tır... "(62:2).

Peygamber'ı bu vazifeleri, kadın-erkek bütün münafıkların gece gündüz ilgilerini bu yüce vazifeden dünyevi arzu ve ilgilere çekip uğraştıkları bir zamanda o münafıklarla be­raber Peygamber zevcelerine de hatırlatılmıştır. Münafıkların kadınları Peygamber'in ev halkına gitmişler ve onları çeşitli yollarla ya­nıltmaya çalışmışlardır. Şöyle demişlerdir: "Sizler soylu ve zengin ailelerin kızlarısınız. Rahat ve lüks içinde yetiştiniz. Bu adam sizi se­falet ve yokluk içine attı. Eğer onun esaretinden kurtulursanız o zaman büyük kabilelerin başkanları size evlilik teklif ederler, hayatınız çok rahat ve lüks içinde-geçer." Peygamber'ın hanımları bu şekildeki şeytani propagandalar­dan etkilenmeyecek kadar bu duyguları aşmışlardı. İnsan tabiatının genel zayıflığını en iyi bilen Allahu Teâlâ yine de onlara tevdi edi­len büyük ve ulvi vazifeyi hatırlatmıştır. Hz.Muhammed onları bu yüce vazifenin so­rumluluklarını omuzlamaları için seçmiştir, bu dünyadaki hiç bir mevki ve şeref onlara Allah'ın tevdî ettiği bu vazifenin azametine ve yüce­liğine denk olamaz: "Ey peygamberin hanım­ları! Sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer Allah'tan sakınıyorsanız, edalı ko­nuşmayın, yoksa kalbinde hastalık olan kimse tamaha düşer; daima ciddi ve ağırbaşlı söz söyleyin. Evlerinizde oturun; önceki cahiliyye-de olduğu gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın, zekatı verin; Allah'a ve peygamberine itaat edin. Ey peygamber ailesi! Şüphesiz sizden ku­suru giderip sizi tertemiz yapmak ister. Evleri­nizde okunan Allah'ın ayetlerini ve hikmetini hatırda tutun. Şüphesiz ki Allah, Latif dir, Habir'dir...."(33:32-34).

Kur'an'ın bu ayetleri açıkça göstermektedir ki, Hz.Muhammed Allah tarafından insanların hallerini iyileştirmek ve onları arıtmak, onlara Kitab ve hikmeti Öğretmek için gönderilmiştir. Yine bunun gibi aile fertleri de vazifesinin ta­mamlanmasında yardımcı olabilmeleri için özellikle seçilmiştir. Peygamber nasıl bir rehber, imam, lider, elçi olarak en yüksek mer­tebede yer alıyor ve insanlar ona uymakla emrediliyorsa, aynı şekilde Peygamber'ın hanı­mları da erkek ve kadınların anneleri ol­muşlardır ki, böylece insanlar onları model ola­rak kabul edip Peygamber'dan gözledikleri hayat tarzını yine onlardan öğrensinler.

Nasıl ki, Hz.Muhammed diğer insanlara an­lattığı davetin icablarını herkesten daha dikkatli ve gayretli olarak bizzat yerine getirmiş ve tat­bik etmişse, benzer şekilde hanımlarına ve ev halkına da evlerinden çıkan bu nur kaynağından Önce kendilerini aydınlatma va akabinde başka­larını aydınlatma mesuliyeti yüklenmiştir. Al­lah, bu dünyanın zenginliklerinin Peygamber'i kendine çekmesini nasıl istememişse, öyle­ce ehli beytin de bu dünyanın zevk, eğlence ve servetleri ile meşgul olmalarından hoşlan-mamıştır. Hz.Muhammed'ın hususi ve umu­mi hayatında tam bir ahenk ve benzerlik vardı. O'nun ev halkı da onun gece-gündüz meşgul ol­duğu bu ulvî gayeye gönülden bağlı idiler.

Fâsık ve münafık kimselerin, Peygamber'e ve memur kılındığı vazifeye karşı akla-hayale gelebilecek her saldırıyı, iftirayı Allahu Teala'nın yardımı ve yol göstermesi sayesinde Hz.Muhammed bu planlardan emin ve göre­vinde sabit kaldı. Yine aynı yoldan kadın-erkek münafıklar Peygamber 'in ev halkıhın ve evi­nin huzur ve sükunet dolu havasım bozmak ve karışıklık içine itmek için planlar yaptılar; fakat Allah Teâlâ onlan emin kıldı; bu dünyanın arzu ve cazibeleri onları Peygamber'ın ulvî reh­berliği altında takip ettikleri Hak ve Hakikat yo­lundan çevirmekte başarısız kaldı.