> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Ahiret İle İlgili Deliller
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahiret İle İlgili Deliller  (Okunma Sayısı 708 defa)
09 Haziran 2012, 15:49:24
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 09 Haziran 2012, 15:49:24 »



Ahiret İle İlgili Deliller

Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde ahiretin varlığının mutlak olduğuna dair çeşitli deliller verilmiştir. Öldükten sonra dirilmeye inanmamak, inkâr etmek ne akla, ne de mantığa uyar.           

1- İnsan Ruhu. Kur'an-ı Kerim, önce kişiyi kendisine bakmaya, bir damla sudan nasıl yaratılıp insan şekline getirildiğini düşünme­ye çağırır. "İnsan kendisini bir nutfeden ya­rattığımızı görmez mi ki, hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; 'Çürümüş kemikleri kim yaratacak' diyerek, Bize misal vermeye kalkar?(Ey Muhammed) De ki: 'Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, het türlü yaratmayı bilendir.' " (36: 77-79). Bir diğer surede ise şu ayetleri gör­mekteyiz: "Biz kemik ve ufalanrnış toprak olduğumuz zaman, yeniden mutlaka dirile­cek miyiz?' derler. De ki: 'İster taş veya de­mir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz.' 'Bizi tek­rar kim diriltir?' derler. De ki: 'Sizi ilk defa yaratan.' Sana başlarım sallayarak 'Ne za­mandır bu.' derler. 'Yakında olması müm­kündür.' de. Sizi çağırdığı gün O'na hamd ederek davetine uyarsınız ve kabirlerinizde pek az bir müddet kaldığınızı sanırsınız." (17: 49-52)

Meryem Suresi'nde ise şöyle buyurulmaktadır, "İnsan: 'Ben öldüğümde mi diriltilece­ğim?' der. Bir insan, kendisi önceden bir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu hatırla­maz mı?" (19: 66-67).

Sonra, bu husus aşağıdaki ayette güzelce özetlenir: "Ey insanlar! Öldükten sonra tek­rar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne ol­duğunuzu size açıklamak için, Biz sizi top­raktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğ­nem etten yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi ço­cuk olarak çıkartırız, böylece yetişip ergin­lik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştı-rılır ki, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryü­zünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir." (22: 5).

"Puta tapanlar: ' Toprağa karışıp yok olduk­tan sonra yeniden mi yaratılacağız?' derler. Evet; onlar, Rablerine kavuşmayı inkâr edenlerdir.(Ey Muhammed) De ki;'Size vekil kı­lman ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.' "(32: 10-11).

Bu kısa ayet-i kerime hayatın bütün gerçeği­ni ve felsefesini içermektedir. (E.A. Mevdû-di, Siret-i Server-u Âlem, cilt II, sh. 323-387). Ölümün, saatin durması gibi basit bir kaza olmadığını açıklamaktadır. Allah herkese muayyen bir ömür takdir etmiştir. Vadesi ye-tince Ölüm Meleği onun çanını alır. Ölüm Meleği'nİn ve yanındakilerin iyi ruha mua­melesi ayrı, kötü ruha ayrıdır. (4: 97, 6:93, 16: 28 ve 59: 83-94) (E. A. Mevdûdi, The Me-aning of the Qur'an, cilt II, sh. 10-12).

Bu ayette, ölümün bir yok oluş olmadığı, ru­hun cesetten ayrıldıktan sonra varlığını sür­düreceği de anlatılmaktadır. Kur'an-ı Kerim'deki "Ölüm Meleği ruhunuzu kabzedecek" sözü de aynı hususu belirtmektedir. Olma­yan bir şeyin ise kabzedilmesi mümkün de­ğildir. İyilik sahibi bir ruh diğer soylu ruh­larla birlikte cennet nimetlerine kavuşurken, kötülük sahibi bir ruh ise cehennemde aza­ba duçar olacaktır (56: 88-95) (E.A. Mevdû­di, a.g.e.) Bu ayet aynı zamanda, ölüm esna­sında kabzedilen şeyin insanın biyolojik ca­nı olmadığını, konuşmalarımızda "Ben, sen, biz" diye söz ettiğimiz "Ruh" olduğunu gös­termektedir. Bu dünyada ceset kalıbının için­de bulunan ruh, bütün Özellikleri ve vasıfla­rıyla olduğu gibi, Öldükten sonra, Allah'a döndürülür. Ahiret günü yeni bir vücut ve hayat verilecek, dünyada yaptıklarından he­saba çekilip, iyi ve kötü amellerinin karşılı­ğını görecektir.

Kâfirler bunu zor ve imkânsız bir iş zanne­debilirler; fakat göklerin ve yerin yaratıcısı Yüce Allah için hiçbir şey güç değildir. (37: 11, 16-20 ve 40: 57). Öldükten sonra dirilme­nin imkânsız olduğunu düşünen ve buna ina­nanlar kendi yaratılışlarına bakmalıdırlar. Nasıl meydana gelmişlerdir? Küçücük bir su damlasının kendiliğinden, konuşan, mükem­mel bir yaratık haline gelebileceğine akılları yatar mı? Bunu, ancak her şeyi bilen ve her şeye kadir olan Allah yapabilir, insan çevre­sine ve kendisine bakmalıdır. (88: 17-26)

İnsan bayağı düşük bir maddeden yaratıl­mış ve en güzel şekle sokulmuştur (75:37 ve 86: 5-8). İnsanoğluna, Allah için hiçbir zor­luk olmadığı, O'nun her şeye kadir olduğu apaçık beyan edilmektedir. Var olan şeyleri tekrar yaratmaya mı gücü yetmeyecektir? Sa­nırlar mı ki Allah yaratmaktan yorulmuştur? (50: 15). O, her şeyi bilir ve dilediği zaman dilediğini yapar. Bu O'na hiç de güç gelmez. Üstelik herkesin ameli kaydolunmuştur ve hiçbir şey unutulmuş değildir. (50: 3-4)

2- Dış Dünya. Sonra insan çevresine bakma­ya ve düşünmeye çağrılmaktadır. Kâinatın yaratılması kendi yaratılışından daha güç de­ğildir. "Göklerin ve yerin yaratılması, insan­ların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler." (40: 57) "Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı?" (79: 27)."(Ey Muhammed) Allah'a eş koşanlara sor: 'Kendilerini yarat­mak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığı­mız gökleri yaratmak mı?' Aslında Biz ken­dilerini özlü ve yapışkan çamurdan yaratmı-şızdır." (37: 11)

Gökleri, yeri ve aralarındakileri yaratmak Cenab-ı Hakka hiç de zor gelmez. O, sade­ce "Ol" der ve büyük-küçük her şey zaman­dan münezzeh olarak "Olur". Öldükten sonra tekrar dirilişin imkânsız olduğunu na­sıl düşünebilirler artık? (6: 73). Sizi yarattı­ğı gibi, Rabbiniz hiçbir zorluk olmaksızın başka bir şekilde, tekrar yaratmaya da kadir­dir (14: 19-20). Bu, O'nun için çok kolaydır.

İnsana, mevsimlerin ardısıra gelişini, kışın ardından bitkilerin yeşermesini, yeryüzünün yeşillenmesini düşünmesi söylenmektedir. Ölü duran toprak, yağmurla nasıl da canlan­makta, çeşitli bitkiler vermektedir! Ölü top­rağı canlandıran Allah, istediği şekilde mu­hakkak ölülere de tekraV can verecektir. Bu husus, insanın dirilmeye inanmasını sağla­mak için bu açıdan detaylı bir şekilde anla­tılmaktadır. Fussilet Suresi'nde şöyle buyrulmaktadır: "Kupkuru gördüğün yeryüzünün, Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geç­mesi, kabarması, Allah'ın varlığının belge-lerindendir. Ona can veren Allah, şüphesiz ölüleri de diriltir. Doğrusu O, her şeye ka­dirdir." (41: 39) Aynı şekilde A'râf Suresi'­nde şöyle buyyrulmakta, "Rahmet'inin önünde müjdeci olarak rüzgârları gönderen Allah'tır. Rüzgârlar yağmur yüklü bulutları taşıdığında onu ölü bir memlekete gönâerir, su indirir ve onunla her türlü ürünü yetişti­ririz; ölüleri de bunun gibi diriltip çıkarırız; belki bundan ibret alırsınız." (7: 57). "Yer­yüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştiri­riz. Bunlar, yalnız Allah'ın gerçek olduğu­nu, ölüleri dirilttiğini gücünün her şeye yet­tiğini gösterir." (22: 5-6).

İnsanın tekrar yaratılmasının sadece müm­kün değil, -bir hakikat olduğu daha birçok ayette belirtilir. Delil olarak da insanın ken­dine bakması ve baharda tabiatın tekrar di- -rilişini gözlemesi yeterlidir.

Ahiretle İlgili Deliller. Kur'an-ı Kerim öte dünyanın mümkün olduğunu göstermekle kalmamış, bunun gerekli olduğuna dair red­dedilmez deliller de getirmiştir. İnsanın er­genlik çağından ölümüne kadarki ömrü içinde yaptığı bütün işlerden,' ölümünden sonra nesilleri etkilemiş iyi veya kötü amel­lerinden hesaba çekileceği bir hakikattir. Ah­lâk, adalet anlayışı ve akıl, insanı başka bir hayatın var olması gerektiği sonucuna var­dırır. İyilikler mükâfatını, kötülükler de ce­zasını görmeyecek olsaydı—Hâşa— Cenab-ı Hakkın âdil olmadığı, tüm insan hayatının anlamsız, maksatsız ve neticesiz olduğu düşüncesi ortaya çıkacaktı. Buradan da, insa-,nın bu dünyada yaptıklarından hesaba çeki­leceği, iyilerin mükâfat, kötülerin cezalarını görecekleri, âdil bir mahkemenin var olma­sı gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu ancak Ahiret'te mümkündür.

Bu konu Kur'an-ı Kerim'de uzun uzadıya an­latılır. Kıyamet Suresi'nde insana, tekrar di-riltileceğini ve bu dünyada yaptıklarından hesaba çekileceğini düşünmesi söylenir (75: 36-40). Cenab-s. Hak hesap gününün gelece­ğine ve İnsanların diriltilip, sorgulanacakla­rına yemin eder. (75: 1-13). Kâinat ve içinde­ki başıboş yaratılmamıştır, hepsinin bir ga­yesi vardır. "Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bunun bo­şuna olduğu inkarcıların zannıdır. Vay ateşe uğrayacak inkarcıların haline! Yoksa inanıp yararlı iş işleyenleri yeryüzünde, bozguncu­lar gibi mi tutarız? Yoksa Allah'a karşı gel­mekten sakınanları, yoldan çıkanlar gibi mi tutarız?" (38: 27-28).

Bu ayet-i kerime Ahiret gününün gayesini açıkça belirtmektedir: Bu dünya İnsanlar ara­sında doğruluk ve adalet olmaksızın, iyilik­lerin ve kötülüklerin karşılığını görmesi dü­şünülmeden, sebepsiz, gayesiz, oyun ve eğ­lence olsun diye yaratılmamıştır. İnsan yap­tıklarından sorumsuz kendi haline bırakıl­mamıştır, çünkü iyilik ve kötülük Allah ka­tında bir değildir. Bu yüzden Cenab-ı Hak herkesin bir yere toplanıp, amellerinin kar­şılığını alacakları Hüküm Günü'nü takdir et­miştir.

İnsana bu husus şöyle hatırlatılır, "Sizi bo­şuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyece-ğinizi mi sandınız?" (23: 115).

"Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulu­nanları oyun olsun diye yaratmadık. Biz on­ları, ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık, ama insanların çoğu bilmezler. Doğrusu hü­küm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür." (44: 38.-40). Tegâbün Suresi'nde in­karcıların fikirleri şiddetle reddedilerek şöyle buyurulmaktadır; "İnkâr edenler, tekrar di-rilmeyeceklerini ileri sürerler. (Ey Muham-med) De ki: 'Evet; ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahiret İle İlgili Deliller
« Posted on: 24 Nisan 2024, 07:35:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahiret İle İlgili Deliller rüya tabiri,Ahiret İle İlgili Deliller mekke canlı, Ahiret İle İlgili Deliller kabe canlı yayın, Ahiret İle İlgili Deliller Üç boyutlu kuran oku Ahiret İle İlgili Deliller kuran ı kerim, Ahiret İle İlgili Deliller peygamber kıssaları,Ahiret İle İlgili Deliller ilitam ders soruları, Ahiret İle İlgili Delillerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes