> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Açık Deliller Eski Ahid
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Açık Deliller Eski Ahid  (Okunma Sayısı 757 defa)
10 Haziran 2012, 11:15:24
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Haziran 2012, 11:15:24 »



Açık Deliller Eski Ahid (Tevrat)

Ahmed. Yahudilere, Süleyman Peygamber'ın mabedi yıkıldığı ve sürgünde bulun­dukları zaman büyük bir rasulün geleceği müjdelenmişti. Ve bütün milletleri sarsaca­ğını ve bütün milletlerin Hamda'sı (değerli şeyleri) gelecek; ve bu evi izzetle dolduraca­ğım, orduların Rabbi diyor... Bu evin sonra­ki izzeti öncekinden büyük olacak, ordula­rın Rabbi diyor; ve bu yerde Şalom'u (selâ­met) vereceğim, ordular Rabbinin sözü. (Haggay II, 7-9) Hamda kelimesi, hemen he­men tavsiye edilir, övülmeye lâyık, arzu edi­len beklenen mânasına gelen 'Ahmed' ile ay­nı anlamdadır. İslâm. Aynı şekilde, Şalom kelimesi de islâm ile tam manasıyla aynı anlamdadır. Her iki­si de 'selâmet, barış, itaat ve teslimiyet' de­mektir. (Prof. Abdul Ahad Davud, Muham-med in the Bible —İncil'de Muhammed—, sh. 22-127).

Eski Ahid (Tevrat) da, bu görüşü kuvvetlen­diren başka bir tahmin de vardır: "İşte, size elçimi göndereceğim ve önümdeki yolu ha­zırlayacağım, o, aniden bu mabede gelecek­tir. O, sizin arzu ettiğiniz sizi sevindirecek Ahid'in elçisi Adon (yani Rab)dur..Bak, ge­liyor, demektedir sahiplerin Rabbi." (Mala-ki, III, 1). Allah'ın son elçisi (rasulü)nin, ma­bede aniden gelişi Kur'an'da da doğrulan­maktadır: "Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini müba­rek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Al­lah'ın şâm yücedir. Doğrusu O, işitendir, gö­rendir." (17:1).

Muhammed: Tekvin'deki bir haber de Muhammed'ın Allah'ın vaad edilen elçi­si olduğuna işaret etmektedir: "Saltanat Ya-huda'dan ve Kanun-vericinin ayaklan arasın­dan Şilo'nun gelişine kadar uzaklaşmayacak-tır." (Tekvin XXV. 1). Bu kelime Şilua'ya benzemektedir. Muhtemelen, bir lisandan di­ğerine çevirilirken böyle bir değişikliğe uğ­ramıştır. Haddi zatında, ''Yahova'nın Havarisi" tabiri, Muhammed'in resmî sı­fatı olan "Allah'ın Rasulü (EIçisi)"ne teka­bül etmektedir. Zaten, o bölgede "hüküm­ranlık ve kanun" ile çok kuvvetli bir hâki­miyeti tesis edenin Muhammed'ın oldu­ğunu söylemeye gerek bile yoktur. Rasulullah kesinlikle eski tahrif olmuş Yahudili­ğin saltanatı yerine, arza, Rabbinin ve Şeri-atı'nın Nihaî Hâkimiyetini tesis etmiştir.

Eğer Şİlo veya Şilua salim ve emin anlamla­rında da alınsa, tam olarak Muhammed'a uymaktadır. Gençliğinde, Mekkeliler ona, onun dürüst ve doğruluğundan ötürü "el-Emin" (güvenilir) ve "el-Sadık" (doğru) der­lerdi.

Daniel Peygamber'in Rüyası. Daniel Pey-gamber'in gördüğü rüya ise, mecazî de olsa, Muhammed'ın gelişine işaret etmektedir. "Tanrı'nın dört rüzgârı büyük denize doğ­ru gümbürdüyordu. Derin denizden çıkan ilk canavar kanatlı bir aslandır; sonra dişleri arasında üç parça et tutan ayı şeklinde bir hayvan ikinci olarak öne çıkar. Bunu müt­hiş bir hayvan takip eder; gelen dört başlı, dört kanatlı kaplandır. Dördüncü hayvan ön­cekilerden daha korkunç ve vahşidir. Bu ba­şında on boynuzu, demirden dişleri olan hil­kat garibesi bir canavar, bir devdir. Boynuz­larından biri yükselmektedir. İşte, bu boy­nuzun üstünde insan ağzı ve gözleri vardır. Ve En Yüksek Olan'a karşı büyük şeyler söy­lemeye başlar. Birdenbire göz kamaştıran bir ışık arasında, ışıktan bir alevin üstündeki te­kerlekli nurdan olan Kürsüsüne oturmuş bir vaziyette semadan Tanrı'nın hayali göründü, önünde nurdan bir ırmak akmakta; milyon­larca kutsal yaratıklar Ona hizmet ediyor ve onbinlercesi de önünde duruyordu. Hüküm Kürsüsü olağanüstü bir dönemini sürüyor­du; kitaplar açıldı. Canavarın vücudu ateşle yakıldı, fakat küfreden boynuzu, 'Bar Neşe' —Adamın Oğlu— bulutların üstüne alınıp, güç, şeref ve ebedî hükümranlık aldığı Tanrı'ya sunulana kadar yaşayacaktır." (Daniel VII).

Tarihî olaylara baktığımızda, şer güçlerin dünyada yaygınlaştığı ve insanlara her yerde zulmedildiği görülür. Bu rüyada bilinmeyen bir dönemde Rabbin yardımıyla hayırlı ge­liş ve bölgeye yayılışı gösterilmektedir. 'Bar Neşe' (Adamın Oğlu) ye Şoltana (saltanat), yağar ve melkute (melekût) bahşedilmiştir. Bunlar ülke, şan ve egemenlik anlamına gel­mektedir. 'Bar Neşe', bütün diğer kıralhkla-rı ezmeye ve arzda Rabbin kanununu tesis et­meye yetkili kılınmıştır. Bu tarif, hiç kimseyle değil, sadece Allah tarafından yetki verilen (53: 2-4) ve Miraç gecesinde İlâhî işaretlere, mucizelere mazhar olan, Allah'ın şeriatını, hayır ve adaleti arza hâkim kılan Muhammed'a uymaktadır.

Davud Peygamber'ın Kerameti. Davud Peygamber de, Allah'ın yetkili ve güçlü bir elçisi (rasulü) nin geleceğine işaret eden bir rüya görmüştü: "Rab, efendime dedi: Ben düşmanlarını senin ayakların altına koyun-caya kadar sağımda otur." (Matta XXII. 44: Markos XII. 36 ve Luka XX. 42) Allah'ın, düşmanlarım ezmesi için ilâhî yetkiyi vere­ceği bu kutsal insandan Davud Peygamber 'efendim' diye bahsetmektedir. Bu, İsa Peygamber olamaz. Çünkü, o hükümran­lığı haiz değildir. Ayrıca Peygamber 'ın oğ­lu olup olmadığı sorulduğunda, kendisi olmadığını söylemiştir. Barnaba İncili'nde İsa'nın cevabı açıkça ifade edilmektedir: "Tanrı, İbrahim ve İsmail arasında Ahid ya­pıldı." Ve "en yüce ve övülen" Davud vası­tasıyla îshak'ın olmayıp, İsmail'in neslidir." (Prof. Abdul Ahad Davud, Muhammed in the Bible, —İncil'de Muhammed—, sf. 22-127).

Bu durum, Davud Peygamber'in sözlerine baktığımızda daha da doğrulanmaktadır. Davud ona 'efendim' veya 'Adon'um' de­mektedir. Davud Peygamber'den sonra, Muhammed'den başka kim peygamber­lerin 'Efendisi' olabilir. Ona, 'Peygamberlerin önderi-efendisi' (Seyyid el-Mürselin) de denmektedir. Çünkü, Miraç gecesinde Rasulullah Allah'ın mucizelerine mazhar ol­madan önce, Kudüs'te bütün peygamberle­rin önünde, onlara namaz kıldırmıştır. Mu­hammed'dan başka hiçbir peygamber bu şerefe nail olmamıştır.

Ahİd'in Efendisi ve Elçisi. Muhammed'a başka bir atıf da, tahmin şeklinde yapılmış­tır. Malakî Kitabı'nda şöyle ifade edilmiştir: "İşte! Size elçimi göndereceğim ve önümdeki yolu hazırlayacağım; o aniden bu mabede ge­lecektir. O, sizin arzu ettiğiniz, sizi sevindi­recek Ahid'in elçisi Adon'dur. Bak, geliyor, demektedir sahiplerin Rabbi." (Malakî, III, 1). Bu tahmin beş noktaya işaret etmektedir. İlki, "benim için yol açacak"; ikincisi, "ani­den Kudüs Mabedi'ne gelecektir."; üçüncü­sü, "O Ahid'in (İbrahim Peygamber'e yapı­lan) Elçisi (Rasulü) dir."; dördüncüsü, o di­nin elçisi (rasulü) dir; ve beşincisi, Hüküm Sahibi Rab'dir.

Her şeyden önce, bu tahminden beri görü­len o ki, Allah'ın dininin yolundaki bütün engelleri temizleyen Muhammed'dan baş­kası değildir. Allah'ın dinini sıradan bir ima­nın anlayıp uygulayabileceği kadar, sade ve açık vaazetmiş, kolaylaştırmıştır. O, tüm in­sanlık için, yeryüzünde barış, adalet ve İyili­ğin tesisi için evrensel bir din verilen tek in­sandır. İbrahim Peygamber'ın dinini 'hâ­kim kılan, insanların kalbine tek olan Allah1 in şanım ve sevgisini nakşeden yine odur. İkincisi, "o aniden mabede gelecektir." ifa­desidir. Miraç gecesi aniden Kudüs'de olan ve peygamberlere namazda imamlık eden de Muhammed'dır. Üçüncüsü, 'Ahid'in Elçisi' olarak nitelenebilecek de daha önce de ifade edildiği gibi Muhammed'dır. Dördüncü olarak, Musa'dan beri bağım­sız bir dini kuran Muhammed'dan başka peygamber yoktur. İslâm dinini açıklayarak, musevîlik ve hıristiyanhğın âdet ve gelenek­lerini kaldıran ve İbrahim'ın tevhidi di­nine bağlayan yine odur. Beşincisi, Musa (S)'in zamanından beri devrinin şeytanî ve şer kuvvetlerine karşı mücadele eden, onları yok etmek için büyük ordular kuran ve Allah'ın gerçek ve saf dinini insanlığa tesis eden yal­nız Muhammed'dır. (Prof. Abdul Ahed Davud, a.g.e., 22-127).

Bir Peygamberin Ayırdedici Özellikleri. Al­lah'ın gerçek peygamberinin açık bir işareti Yeremya'da şu sözlerle açıklanmıştır. "İslâm (Şalom) ı haber veren Peygamber, bu pey­gamber sözünün gelişinde, gerçekten Allah tarafından gönderilen bir Peygamber olarak bilinecektir." (Yeremya, XXVIII, 9) Gerçek­ten de insanları Allah'ın dinine davet etmek ve kendiliğinden bir şey söylemediğini ve an­cak kendisine vahyolunana davet ettiğini söy­lemek, Muhammed'ın ayırdedici bir özel­liğidir. "De ki: 'Ben de ancak sizin gibi bir insanım; bana tanrınızın tek bir Tanrı oldu­ğu vahyolunuyor..'"(18: 110). Fussilet Sure-si'nde de şöyle buyurulmaktadır: "De ki: 'Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tarîrınızın bir tek Tanrı olduğu vahyediliyor. O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Or­tak koşanların vay haline!'"(41: 6). Yerem-ya'ya göre her gerçek peygamber İslâm di­nini tebliğ etmiştir. (Prof. Abdul Ahed Da­vud, a.e.g., 22-127). "İslâm (Şalom)'ı tebliğ eden Peygamber, bu Peygamber sözünün ge­lişinde, gerçekten Allah tarafından gönderi­len bir Peygamber olarak bilinecektir'' Şüp­hesiz, o zamandan beri insanlara saf olarak İslâm'ı (İbrahim'in tevhidi dinini) tebliğ eden ve diğer bütün hayat tarzlarını reddeden Mu­hammed'dır. "İbrahim ne yahudi, ne de hıristiyandı; dosdoğru bir müslümandı. Müşriklerden de değildi." (3: 67).

İslâm Dünyada Allah'ın Hükümranlığıdır.

Daniel'den bir pasaj da, İslâm'ın gelişiyle Al­lah'ın Hükümranlığının dünyaya hâkim ol­duğunu teyid etmektedir. "Hükümranlık su­nanın altındaki bu hükümranlığın azameti ve egemenliği En Yüksek olan Azizlerin hal­kına verilecektir; onun (halkın) hükümran­lığı ebedî bir hükamdarlık olacak ve bütün icareler ona itaat ve "hizmet edeceklerdir." (Daniel, VII, 22 ve 27). Daniel'in bu tahmini de İslâm'ın devlet konularında din ayırı­mı yapmayışı ve bunları aynı şeyin iki veç­hesi olarak ele almasına uymaktadır. Bu, in­sanların günlük hayatlarına, işlerine hükme­den ve Allah'ın arzdaki Hâkimiyet ve Şeria­tını tesis eden bir dindir. Diğer bir ifadeyle, Allah'ın Dini aynı zamanda Allah'ın hüküm­lerinin cari olduğu, dünyevî egemenliğidir. Ve bu tahminden bu yana, Muhammed 'dan başka Allah'ın hiçbir rasulü (elçisi) bunu te­sis etmemiştir.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Açık Deliller Eski Ahid
« Posted on: 25 Nisan 2024, 03:27:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Açık Deliller Eski Ahid rüya tabiri,Açık Deliller Eski Ahid mekke canlı, Açık Deliller Eski Ahid kabe canlı yayın, Açık Deliller Eski Ahid Üç boyutlu kuran oku Açık Deliller Eski Ahid kuran ı kerim, Açık Deliller Eski Ahid peygamber kıssaları,Açık Deliller Eski Ahid ilitam ders soruları, Açık Deliller Eski Ahid önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes