Konu Başlığı: Şiir Hâce Ahmed Yesevî k.s. Gönderen: Zehibe üzerinde 25 Eylül 2011, 11:44:18 Şiir Hâce Ahmed Yesevî k.s.
Eylül 2007 105.SAYI Semerkand Dergisi kaleme aldı, ŞİİR bölümünde yayınlandı. Rabbim yâdı ulu yâddır, söyler olsam Ballar gibi tatlı olur dilim benim Kendim fakir, ikrar ettim, oldum hakir Kanat çırpar uçar kuş gibi gönlüm benim Türlü aşım, türlü işim, dertli başım Eridi canım, gitti aklım, aktı yaşım Günah ile tamamen doldu içim dışım Niyazsızım açıversin yolumu benim Gözüm düştü, gönlüm uçtu, Arş’a aştı Ömrüm geçti, nefsim kaçtı, bahrım taştı Kervan göçtü, menzil aştı, yorgun düştü Sır ulaştı, nasıl olacak halim benim Sûret burada, sîret orada, kudretinde Uzun gecede, parlak günde, gönlüm orada Geçen gecede, olup bende, hepsi nerede Sorsa orada, günahkârdır dilim benim İçtim şarap, oldum harap, aslım türap Görmeye geldim, yaş dolu gözüm, gönlüm serap Hak’tan hitap gelse, kullar görmez azap Pınar gibi akar gözden yaşım benim Düşüm uzar, Burak tozar, gitse pazar Dünya pazar, içine girip kullar azar Başım bîzar, yaşım sızar, kanım tozar Adım Ahmed, Türkistan’dır ilim benim HÂCE AHMED YESEVÎ K.S. (12. YÜZYIL) Yâd: Anma, hatırlama, zikretme Hakir: Önemsiz, değersiz Arş: Allah’ın kudret ve azametinin göründüğü dokuzuncu kat gök, göğün en yüksek katı Bahr: Deniz, derya Suret: Dış görünüş, şekil Sîret: Bir kimsenin mânevi durumu, hal ve hareketleri, tabiatı, ahlâk ve karakteri Türap: Toprak Burak: Hz. Peygamber Efendimizin Miraç bineği, (mecazen aşk anlamında da kullanılır.) Tozamak: Toz kaldırmak, toz hâlinde savurmak, savrulmak; kaçmak, savuşmak Bîzar: Bezgin, rahatsız, bıkmış, şikayetçi Sızmak: Azar azar akmak İl: Memleket, ülke, diyar (Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmetten Seçmeler, Hazırlayan: Kemal Eraslan, Ankara, 1983) |