Konu Başlığı: Devriye Gönderen: Zehibe üzerinde 05 Kasım 2011, 21:26:46 Devriye Aşık Gufranî (1863-1926) Temmuz 2005 79.SAYI Semerkand Dergisi kaleme aldı, ŞİİR bölümünde yayınlandı. Katredamla idim ummanlara kavuştum Kaç bulandım kaç duruldum kim bilir. Âlemleri kaç devredip dolaştım Bir sanata kaç sarıldım kim bilir. Bulut olup ağdığımı bilirim Bâranyağmur ile yağdığımı bilirim Alt’anadan doğduğumu bilirim Kaç ebeden kaç soruldum kim bilir. Kaç kez ganizengin oldum kaç kere fakir Kaç kez altın oldum kaç kere bakır Bilmem ki kaç kâtip ismimi okur Kaç defterde kaç görüldüm kim bilir. Kaç alet oldum ellerde bakıldım Semadan kaç kere indim çekildim Balçık olup binalarda yapıldım Kaç yıkıldım kaç kuruldum kim bilir. Bazı nebatbitki oldum toprakta sürdüm Bilmem kaç atanın sulbüne durdum Bir defa cennet-i âlâya girdim Fakat nâraateşe kaç sürüldüm kim bilir. Beni birkaç şekle nakletti HallâkYaratıcı Külli şey’e kâdir feyyaz-ı mutlak Kaç kez kâse oldum kaç kere bardak Kaç yoğruldum kaç kırıldım kim bilir. Hikmet-i Yezdan’a karışmak muhalimkansız Bazı nisakadın eyler bazı da ricalerkek Bu kaçıncı kemalmükemmellik kaçıncı zevaldüşkünlük Bir Mansûr’um kaç dâr oldumasıldım kim bilir. Şikarav olup saydolundumavlandım tutuldum Nice nice penbe olup atıldım Dokundum tezgahta halka satıldım Kaç açıldım kaç dürüldüm kim bilir. Kaç kere süt oldum kaç kere ayran Kaç kez davar oldum kaç kere kurban Kaç kez memlûktutsak olup misal-i hayvan Elden ele kaç verildim kim bilir. Kaç kez gezdim ehl-i dükkan elinde Kul ne bilir her şey Sultan elinde İlaç idim Hekim Lokman elinde Kaç kurudum kaç kırıldım kim bilir. Kaçıncı Âdem’in evlâdındanız Kaçıncı âlemin bünyadındanızbinasındanız Kaçıncı fırkanın efradındanız Anlatamam kaç bozuldum kim bilir. Olamaz ecza-yı ebdânabedenlerin kısımlarına durak Aldanma dünyaya hey kara batak Kaç atıldı üzerime bu toprak Kaç derildim kaç serildim kim bilir. Gufranî der tarifatım boş değil Güzel dinle bağrın demir taş değil Felekdünya, zaman ile hiç aramız hoş değil Kaç barıştım kaç darıldım kim bilir. Devriye, eski edebiyatımızdaki şiir türlerinden biridir. Bu türü doğuran düşünce, sufilerin “insan bir oluş, bir devir geçirdikten sonra insan olabilir” anlayışıdır. Buna göre insan olmadan evvel nutfe halinde hayvanda, nebatta, eşyada; bunlardan evvel de dünyanın esasını teşkil eden dört unsurda (toprak, ateş, su, hava); daha evvel de kuruluk, yaşlık, sıcaklık, soğukluk adı verilen dört tabiatta, ondan evvel de göklerde, en evvel ise Cenab-ı Hak'ta bulunuyorduk. İnsan, sırasıyla bu merhalelerden geçtikten sonra insan olmuştur. Bu oluşu anlatan şiirlere “Devriye” denir. Devriye tarzının asıl etkileyici yanı, anlatılan halden hale geçişin, oluş ve bozuluşun, insanın iç aleminde ve hayat macerasında çok gerçekçi karşılıklarının bulunmasıdır. |