๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Şiir Dünyası => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 11 Kasım 2010, 15:31:00



Konu Başlığı: Yuregini Yokla Ey Dost
Gönderen: Hadice üzerinde 11 Kasım 2010, 15:31:00
Yuregini Yokla Ey Dost  



Dur dostum, dur ve bak etrafina…
Ne goruyorsun?
Orada, karlar uzerinde yirtik pabuclariyla okula giden cocuklar var. Onluksuz, deftersiz, kitapsiz…
Orada dag yollarinda doguran anneler var…
Orada annesinin memesinden sut yerine kan emen bebeler var…
Orada, gozleri hep bir is umudunda sonen, evine her aksam ekmeksiz donen, yuregi utanc mengenesine
sIkismis babalar var…
Orada cocuklarini avutmak icin tenceresinde as yerine tas kaynatan anneler var.
Orada kapisini soguk ruzgarlardan baska kimsenin calmadigi, acmadigi garipler var…
Yaslilar, dullar, yetimler, yatalak hastalar var.
Doktorsuz, ilacsiz, mezar sessizligindeki evlerinde kusatilmis bir nice insan var orada…
Copluklerde ekmek arayanlar var…
Dur ve bak etrafina…
Isinamayanlar, aylarca et goremeyenler, bir lokma ekmek icin camurlara bulananlar var orada…
Gor onlari…
Once gor!
Gormezsen me’sulsun cunku…
Bir beldede acliktan olse bir kisi, tum sehrin insanlari sorumlu tutulur onun olumunden… diyor Allah’in
Rasulu…
Gor, cunku “komsusu acken tok sabahlayan bizden degildir” diyor.
Omer bin Abdulaziz gibi agla ve sor:
“ya yarin hesap gununde Rabbim bunlar icin beni sorguya cekerse, Resulullah bunlar icin bana serzeniste bulunursa ben nasil cevap verecegim.”
Cunku sorulacaksin!
Mal mulk toplayip, ustune oturanlari kiniyor Yaratan…
“yaziklar olsun” diyor toplayip toplayip sayanlara…
Karunlasanlara yaziklar olsun!
Malini mulkunu putlastiranlara!
Karunlasanlar yerin dibine geciyor Kur’animiza gore…
Elini sIkip yalayanlara yaziklar olsun!
Yetimi itip kakanlara…
Muhtaclara hor bakanlara…
Yaziklar olsun!
Unutma:
Bir melek iner her gun goklerden
Dua eder paylasanlar icin…”ihsan et Rabbim, yenisini ihsan et” diye…
Ve bir melek yonelir Rezzak-i Aleme, “telef et nesi varsa cimrilik edenin, telef et! Diye seslenir.
Kefenin cebi yok unutma…
Yagmur gibi ver, gunes gibi ver, toprak gibi ver…
Kibirsiz ol verirken..
Basa kakmadan ver!
Mihnet yuklemeden!
Asagilamadan, hor gormeden ver!
Kendini onun yerine koyarak ver… Duygularini paylasarak ver!
Allah’in lutfunu paylasan iki kul gibi ver.
Malinin icinde saklanmis hakki iade eder gibi…
Arinma duygusuyla ver!
Rabbinin buyruguna butun kalbinle katilircasina ver.
Yarim hurma da olsa atesten korunurcasina ver.
Kazalara belalara zirh olsun diye ver.
Kurtlanmis fasulyeyi verme,, curumus domatesi, kokmus eti, atilacak elbiseyi verme…
Seni igrendirecek olani verme…
Yarin senin sofrana konulacak olani, uzerine giyecegin seyleri ver…
Verdiklerin ahiret azigin olsun..
Cennet sofrana konsun.
Erteleme ver!
“erteleyenler helak oldu” diyor Kutlu Onder’in…
Yarin verecek zamanin olmayabilir…
Bak nasil da gocup gidiyor ansizin kafileler…
Daglar gibi mali mulku birakarak…
oysa ecelde pazarlik yok.
Dar zamana birakma hesabi, kitabi…
Derle, toparla, denklestir ve gonder gondereceklerini…
Bak etrafina bir…
Gor…
Gormemekten sorumlusun.
Ver
Vermemekten sorumlusun…
Altina gumuse kul olanlar helak oldu…