Konu Başlığı: Necip Fazıl Kısakürek`in Siirleri Gönderen: Ekvan üzerinde 01 Ocak 2010, 00:14:33 Necip Fazıl Kısakürek`in Siirleri O´NUN ÜMMETİNDEN OL Beri gel serseri yol! O´nun ümmetinden ol! Sel sel kümelerle dol! O´nun ümmetinden ol! Sen hiçliğe karşı yön Hep sıfır arka ve ön Dosdoğru kıbleye dön! O´nun ümmetinden ol! Gel, dünya murdar kafes Gel gırtlakta son nefes Gel arşı arayan ses O´nun ümmetinden ol! Solmaz, solmaz bu bir renk, ölmez, ölmez bir ahenk, insanlık; hevenk, hevenk O´nun ümmetinden ol! Gökte çakıyor haber: Geber, çelik put geber! Doğrul yeni seferber! O´nun ümmetinden ol! AYRILIK VAKTİ Akşamı getiren sesleri dinle, Dinlede gönlümü alıver gitsin. Saçlarımdan tutup kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin. Güneşle köye in,beni bırakta, Küçüle küçüle kaybol ırakta... Şu yolu dönerken arkana bakta, Köşede bir lahza kalıver gitsin! Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgara salıver gitsin!.. KALDIRIMLAR Sokaktayım kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn-cin uykuda bir tek iki yoldaş uyanık. Biri benim bir de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler, Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor. Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş insanların annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir insandır. Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta. Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum... Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta, Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum. Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin, İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler... Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin. Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim! Gündüzler size kalsın verin karanlıkları. Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim. Örtün üstüme örtün serin karanlıkları. Uzanıverse başım taşlara boydan boya, Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya. Ölse kaldırımların bu kara sevdalı eşi. O Var!.. Her defa haberi taze bir müjde; O var! Her defasında, geç, gafletten vecde; O var! Ne sen varsın, ne ben, ne yâr, ne kimse; O var! Bütün sevdiklerin elden gittiyse; O var! Kalacak kim var ki dost tomarında? O var! Sana daha yakın şah damarından; O var! Arama, bir ilaç yok ezzahanede! O var! Gayede, sebepte ve bahanede; O var! Sevdiğini ebed boyu tutan dinç; O var! Ölümsüzlük şevki, ilahi sevinç; O var! Yıkılmaz dayanak, kırılmaz destek; O var! Tekten de tek, bir tek, tek başına tek; O var! Ağzımı Dikseler Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; ALLAH... Yoklayanlar nabzımı Allah Dostu Allah dostunu gördüm, bundan altı yıl evvel; Bir akşamdı ki, zaman, donacak kadar güzel. Allah ve İnsan Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Yunus Emre Kaç mevsim bekleyim daha kapında, Ayağımda zincir, boynumda kement? Beni de, piştiğin bela kabında, O kadar kaynat ki, buhara bezet! Bekletme Yunusum, bozuldu bağlar, Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar; Veriyor, ayrılık dolu semalar, İçime bayıltan, acı bir lezzet. Rüzgara bir koku ver ki, hırkandan; Geleyim, izine doğru arkandan; Bırakmam, tutmuşum artık yakandan, Medet ey sairim, Yunusum medet! Dua bıçak soksan gölgeme sıcacık kanım damlar girde bir bak ülkeme başsız başsız adamlar ağlayın su yükselsin belki kurtulur gemi anne seccaden gelsin bize dua et emi Aralık Kapı Bu dünya bir kuyu havasız çömlek Daralıyorum! Kelime manayı boğan bir gömlek Paralıyorum! ALLAH ismi varken lügat ne demek Karalıyorum! Kapımı,buyursun diye o melek Aralıyorum! ! Kurtuluş Bestesi Aç kapıyı haber var, Ötenin ötesinden. Dudaklarda şarkılar, Kurtuluş bestesinden. Biz geldik, bilen bilsin. Gönül gönül girilsin. İnsanlar devşirilsin, Sonsuzluk destesinden. |