> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Şiir Dünyası > İskender Pala`nin Siirleri
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İskender Pala`nin Siirleri  (Okunma Sayısı 27704 defa)
01 Ocak 2010, 02:41:35
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 01 Ocak 2010, 02:41:35 »



Iskender Pala`nin Siirleri







Sen Gidince Efendim

Sevgili!
Sen gitmiştin...
Koyup bir başımıza, bırakıp pak ellerimizi, gurbetlerine salmıştın bizi.
Yetim kaldık, öksüz kaldık ve ellerimiz kirlendi yokluğunda...
Sen gitmiştin...
Ayrılıkların dilini hece hece ağlıyoruz şimdi.
Akşamlar iniyor dağlara ve hasretimiz yankılanıyor yamaçlarda.

Sevgili!
Nasıl iltica edelim sana ;
huzuruna nasıl varalım, yalvaralım?!.
Ve duyurabilsin mi sesini!?.
Efendim, duyar misin sesimizi?..

Sevgili!
Sen aşk ikliminde sultan, sen güzellik şahikasında dolunay, sen vefa göğünde
hilal.
Biz bir bakışının dilencisi,
biz dolunay tutkunları,
biz bayramı gözleyen oruçlar.
Güzellik ordusunun hakanı sen, gam ruzigârinda gedalar biz.
Sen imrenme, biz ayıplanma.
Sen özüsün varlığın ve biz varlık iddiasında küstah yoksullar.
Sen sabah yıldızlarının ışığı, biz gaflet uykusunda kervancı.
Dert ve keder denizinde çığlık çığlığayız biz,
kumrular ve bülbüller seni bestelemekte oysa.
Çığlıklarımızı bestelere karıştırıver efendim,
düşkünlerine, savrulmuşlarına kulak ver.
İtivermezsin elinin tersiyle bizi, değil mi efendim?..

Sevgili!
Sen gitmiştin...
Yokluğunda kaybettik önce varlığımızı ve sonra yok eyledik aklımızı da.
Hasretinle akan zamanlarda cevherimiz özden, madenimiz mıknatıstan ayrıldı.
Sen gitmiştin...
Gönüllerimiz billur kadehler gibi çalındı sengsarlara;
ırmaklarımız mecralarında susuzluğa mahkum edildi.
Sen gitmiştin...
Çelik mermere çarptı, iradeye ateş düştü yokluğunda.
Hasretinden akıllar yitirildi efendim,
gönüller gölgelere düştü.
Kucak kucağa güneşlerimiz söndü,
dudak dudağa denizlerimiz kurudu
ve sen gitmiştin efendim.
Sen gitmiştin...
Seninle birlikte her şeylerimiz gitti.
Şehitlerimiz kefenlerinden sıyrıldı senden sonra;
kanlarımız sahralar doldurdu.
Kelimelerimiz anlamlarını yitirdi,
kutlu erlerimiz tutsak oldu nefis ordularına...
Hiçbir şey kazanmadık ayrılığında, efendim,
hiç kâr elde edemedik.
Aldandık, hep aldandık.
Delilimizi yitirdik, delillerimizi yitirdik.
Dillerimiz dilim dilim edildi efendim.
Bize sevmeyi unutturdular ilkin;
sonra sevginin ne olduğunu...
Kendi gönlüne ihanet edenlerimiz, gönlün kendisine ihanet ediyorlardı artık.
Vurgunlar yedik pes pese efendim...
Ve sen gitmiştin.

Sevgili!
Sen gitmiştin...
Biricik sığınağımız, varlığımızın övüncü, yüz akımızdın.
Hayırları söyleyip gitmiştin,
biz ser işler olduk.
Uzun uzun emellere kapıldık,
kapılanıp kaldık umutların kapısında.
Yolunda yürümekten üzerimize düşen,
baş kaldırdık önce ve sonra yıkılışlar gördük hep efendim.
Ellerimiz vardı açıldıkça dolan, uzandıkça verilen;
böğrümüzde kaldı ellerimiz.
Hanım idik halayık olduk;
bay idik köle edildik.
Sen gitmiştin...
Yanmış igsilerle kara bahtımıza kara resimler çizdiler.
Aşk dervişleri avare, pejmürde, hercâyî rüzgârlara kapıldılar,
dönüşlerinin ahengini kırdılar.
Bölük bölük kadınlarımız,
grup grup erlerimiz,
demet demet çocuklarımız,
kimi güler, kimi ağlarken yitirdiler kendilerini.
Ve sen gitmiştin efendim...
Sevgili!
Hani bir aşk idin, bir güzellik idin sen, güzellikle askın kesiştiği
prizmada.
Güzelliğin cihanı gösteren bir ayna;
aşkın o aynanın cilası idi hani.
Güzelliğin olmasa efendim,
aşkı hiç bilmeyecekti cihan;
aşkın olmasa güzelliği hiç anlamayacaktı.
Aşk pazarında mezat hep güzelliğine; güzellik yurdunda yollar hep aşkına
durmuştu efendim...
Ve sen gitmiştin...
Sevgili!
Derd ile ağlayandın; hem derde salandın!..
Gönül yurdunda çaresizlerin çaresi, hastaların merhemiydin.
Saadetle yasamış, saadet çağını yaşatmıştın.
Suretleri ve canları iman ile sen şekillendirmiş,
"Lâ" ile "Illa"yi i´câz ile sen dillendirmiştin.
Sen gidince, ey sevgililer sevgilisi, güvercinlerimiz tuzaklara esir düştü;
Hüdhüdlerimizin mil çekildi gözlerine.
Artık düşmanlarımız dostlar arasında;
dostumuz düşman içinde.
Divanelere döndük, yaya kaldık yolunda.
Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk...
Sana muhtacız!..
Sana en fazla muhtacız.
En fazla sana muhtacız.
Uyandır bizi uykumuzdan...
Gel ey sevgili!
Bir gelişle gel, bir gülüşle gel.
Doğ ufkumuza, sar dünyamızı, gir gönlümüze yeniden...
Sana muhtacız...

Sana en fazla muhtacız...



GÖZLERİ YIKAMALI BAŞKA ŞEKİLDE GÖRMELİ



Efendimiz, Ömer?e diyordu ki: ??Ben sana herkesten daha sevimli olmadıkça iman etmiş sayılmazsın!??. Ayet de diyordu ki:??İman edenler Allah?ı daha şiddetle sever!??.
Bilindiği gibi aşk kelimesinin bir anlamı da ?? sevgide ölçüyü aşmak, sınırın ötesine geçmek?? demektir. Her aşk, sevginin dozu çoğaltılmış drajeleridir. Bu yüzden her sevgi aşka olamaz; ama aşk mutlaka damıtılmış sevgidir.
Arifler katında aşka düşen kişinin dört hali vardır: Kabz (tutukluk, sıkıştırılmışlık hissi ve hesaba çekme), bast ( açıklık; zihnin açık, gönlün şen olması), sekr ( sarhoşluk, kayıtlardan ve alakalardan kurtulup yalnızca sevgi ile oluş, onda kendini yitiriş hali) ve sahv (ayıklık, kendinden geçen aşığın yeniden kendine gelmesi).
Âşık kabz halindeyken bir türlü davranır, bast halindeyken bir türlü. Sekr halindeyken bir türlü konuşur da, sahv halinde belki konuşmayı bile istemez.
Aşkın en aşkın ve taşkın hali sekrdir. Sekr halinde âşık ne yaptığını da ne söylediğini de bilmez. Burada bilinçsizlik değil, iradesizlik söz konusudur. Belki önce kâmil, ardından vasl ve nihayet fani olmuş bir aşığın özle ve özenilesi hali söz konusudur. İşte bu yüzden sekr halindeki aşığa yaptıklarından ve söylediklerinden dolayı sorgu sual caiz olmaz. Sarhoşa yalpalama denilebilir mi? Belki neden içki içip sarhoş oldun, denilebilir. Çünkü sarhoş olduktan sonra kişi kendine hâkim değildir. Bilakis aşk ona hâkimdir. Aşkın hâkimiyeti insanı sekre sürüklediği gibi, irade de aşkı giderip kişiyi sahv haline döndürür. Aşk sekr halindeyken ağızdan çıkan şath (şathiye, paradoksal söylemler, görünüşte küfür ve saçmalık gibi görünen ama yorumlandığı vakit derin anlamları olan sözler) yüzünden sorguya çekilemeyeceği gibi sahv halinde iken de bu söylediğini yalanlamaz. Çünkü bunlar aşığı değil bizzat aşkın çıkarımları, sevgide aşırı gitmenin sonuçlarıdır. Öyle ki bu ileri gidiş, aşığı maşukta kaybeder, seven ile seveni aynileştirir. Seven kendisini sevilende yok edince sevilenin kimliğine bürünür. İşte Hallac?ın ?? Enelhakk?? demesi de, Bistami?nin ?? Subhani ma?azama şani ?? demesi de, hatta Nesime?ye atfedilen ?? Leyse fi cübbeti illa?llah?? sözü de, Yunus?un ??Ete kemiğe büründü/Yunus diye göründü?? dizeleri de bu bakımdan hor görülemez, bu sözlerinden dolayı bu âşıklar sorgulanamaz. Belki onlara sorulması gereken soru ?? neden böyle söylediniz??? değil de ??neden sırrı açığa vurdunuz??? biçiminde olmalıdır. Çünkü aşk içinde sır gerektir ki, hakikat yolunu göstersin. Bu açıdan bakıldığında, onarlın bu sözleri ile ?? La ilahe ill-Allah?? demek arasında bir fark bulunmaz. Ama eğer aynı sözleri sahv halinde iken söylemiş olurlarsa o vakit küfürleri icap eder. Nitekim Hallac?ın Enelhakk sözü Firavun?unun ağzından da çıkmıştır; ama bu defa ?? Ben Hakk?ım!?? yerine ?? Ben Tanrıyım!?? anlamına bürünmüştür.
Bütün bunlardan sonra düşünmek ve görmek lazımdır ki, seven de sevilen de yalnızca O?dur. Sevindirir diye de ummamız işte ondan!...

İSKENDER PALA















[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İskender Pala`nin Siirleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:39:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İskender Pala`nin Siirleri rüya tabiri,İskender Pala`nin Siirleri mekke canlı, İskender Pala`nin Siirleri kabe canlı yayın, İskender Pala`nin Siirleri Üç boyutlu kuran oku İskender Pala`nin Siirleri kuran ı kerim, İskender Pala`nin Siirleri peygamber kıssaları,İskender Pala`nin Siirleri ilitam ders soruları, İskender Pala`nin Siirleriönlisans arapça,
Logged
01 Ocak 2010, 09:05:46
akmina

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 477


« Yanıtla #1 : 01 Ocak 2010, 09:05:46 »

Paylaşımın için teşekkürler
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
01 Haziran 2010, 23:36:03
Salihalp

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.265


« Yanıtla #2 : 01 Haziran 2010, 23:36:03 »

teşekkürler güzel seçim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
17 Mart 2015, 17:21:22
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #3 : 17 Mart 2015, 17:21:22 »

Esselamu Aleykum ve rahmetullah İskender Palanın şiirlerini severek okuyorum ve sen gidince Efendim şiiri en sevdiklerimden biri.Mevlam idrakimizi artırsın İnşaAllah.Rabbim razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Mart 2015, 18:33:59
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #4 : 17 Mart 2015, 18:33:59 »

Ve Aleykümselam Ve Rahmetullah...İskender palanın şiirleri bilmiyordum.Öğrendim İnşaAllah.Okumak için gayret etmeye çalışıcam.Rabbim(celle celaluhu) razı olsun paylaşımdan dolayı İnşaAllah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes