๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Şiir Dünyası => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Şubat 2011, 14:41:53



Konu Başlığı: Bir Dostu Olmalı İnsanın
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Şubat 2011, 14:41:53
Bir Dostu Olmalı İnsanın

Saate bakmaksizin kapisini çalabilecegi bir dostu
olmali insanin
"Nereden çiktin bu vakitte" dememeli, bir
gece yarisi
telasla
yataktan firladiginda;
"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli
sormadan, söylemeden
anlamali
Arka bahçede varligini sezdirmeden,
mütemadiyen dikilen
vefali
bir agaç gibi köklenmeli hayatinda; sen, her daim
onun orada
durdugunu hissetmelisin ihtiyaç duydugunda gidip
müsfik gövdesine
yaslanabilmeli, kovuklarina saklanabilmelisin
Kucaklamali seni güvenli kollari,
dallari bitkin basina omuz, yapraklari
kanayan ruhuna
merhem
olmali
En mahrem sirlarini verebilmeli, en derin
yaralarini açip
gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin
sorgusuz sualsiz
Onca dalkavuk arasinda bir tek o, sözünü
egip bükmeden
söylemeli, yanlis anlasilmayacagini bilmeli
Alkislandiginda degil sadece, asil
yuhalandiginda yaninda
durup
koluna girebilmeli
Övmeli alem içinde, bas basayken sövmeli ve
sen öyle
güvenmelisin ki ona, övdügünde de sövdügünde de
bunun iyilikten
oldugunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin
Teklifsiz kefili olmali hatalarinin;
günahlarinin yegane
sahidi
Seni senden iyi bilen, sana senden çok
güvenen bir sirdas
Gözbebekleri bulutlandiginda yaklasan
firtinayi
sezebilmelisin
Ve sen agladiginda, onun gözünden gelmeli
yas

Böyle bir dostum var benim
Pek sik görmesem de hep yanimda oldugunu
bildigim, yalansiz
riyasiz dertlesebildigim
Kusagimin en iyisiydi hilafsiz
Beraber okuduk, birlikte kostuk son 20
yilin amansiz
parkurunu
Katilasiya agladik, doyasiya güldük yol
boyu Ekmegimizi
ve
acilarimizi bölüstük Çocuklar dogurduk, büyükler
gömdük
Sonunda yara bere içinde oraya buraya
savrulduk
Bulustuk geçenlerde
Bitapti; kayan bir yildiz kadar isiltili,
bir o kadar
yorgun:
"- N'apiyorsun" diye sordum
"- Seyrediyorum" dedi; "çaresizce, öfkeyle,
saskinlikla ama
sadece seyrediyorum".
Seyrettigi; kusagimizin en kötülerinin,
pespayelik yarisinda
ipi
ilk gögüsleyenlerin zirveye hak kazanmalarindaki
akil almaz
gariplikti
Iyiligin ve ustaligin bu kadar eziyet
gördügü, kötülügün ve
yeteneksizligin bunca ödüllendirildigi bir baska
cografya var
miydi
acaba?
Okuldaki ideallerimizden, gençlik
coskumuzdan söz ettik bir
süre; tozlu raftaki bir kitabi yillar sonra
merakla karistirir
gibi
Ülkemizin kaderini degistirmeye azimliydik
mezun olurken;
lakin
karanligini bogmaya yemin ettigimiz ülke,
karanligina bogmustu
bizi
Pazarda görsek tezgahindan meyve
almayacagimiz adamlarin
cenderesinde bir ömür geçirmis, Tünelden çikis
sandigimiz isigin,
üstümüze gelen kamyonun fari oldugunu çok geç
fark etmistik
Velhasili ne sevebilmis, ne terk
edebilmistik
Krizde geçmisti bütün gençligimiz; ve simdi
çocuklarimiza
tek
devredebildigimiz, çok daha agirlasmis bir
kriz
"- Iste" diye iç geçirdi kadim dostum,
"..bunlari
seyrediyorum
bir kenardan sessizce"

Iste en çok da böyle zamanlarda bir dostu
olmali insanin
Yillarca ayni ip üstünde çalismis,
cesaretle ihanet arasinda
gidip gelen bir salincagin sinavinda birbiriyle
kaynasmis iki
trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri
"Parkurun bütün zorluguna ragmen
dostlugumuzu koruyabildik,
acilari birlikte gögüsleyebildik ya; yenildik
sayilmayiz"
diyebilmeli
Issizligin, yalnizligin en koyulastigi
anda, küçücük bir
kagida
yazdigimiz kisa, ama ümitvar bir yaziyi, yürege
benzer bir tasa
baglayip birbirimizin camindan içeri
atabilmeliyiz:
"Bunu da asacagiz!
Imza: Bir dost!"  


Can Dündar