> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Şiir Dünyası > Ahiret Yolu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahiret Yolu  (Okunma Sayısı 971 defa)
25 Ocak 2011, 16:39:45
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 25 Ocak 2011, 16:39:45 »



Ahiret Yolu

    Sokakta sâde bir "âmîn!" sadâsıdır gidiyor:

    Mahalle halkı birikmiş, imam duâ ediyor.


    Basık bir ev; kapının iç yanında bir tâbût,

    Başında çınlayan âvâzı dinliyor, mebhût;


    Denildi: "Fâtiha! ; âmîni kestiler bu sefer,

    Göğüsler inledi, derken, açık duran eller,


    Hazîn alınları bir kerre okşayıp indi;

    Deminki zemzemeler bir zaman için dindi.


    Duyuldu sonra imâmın nidâ-yı mağmûmu,

    Diyordu:

    - Söyleyin Allâh için şu merhûmu,


    Nasıl bilirsiniz ey müslümanlar?

    - İyi biliriz!

    -Yarın huzûr-i İlâhîde toplanıp hepiniz,


    Bu yolda hüsn-i şehâdet edersiniz ya?

    - Evet!

    - İmâm efendi, helâllık da iste, merhamet et...


    - Helâl edin hadi öyleyse şimdi hakkınızı.

    - Helâl edin hadi bekletmeyin adamcağızı!


    Cemâatin yüreğinden kopup "helâl olsun!"

    Nidâ-yı saffeti, birden cenâze, ah-ı derûn,


    Misâli uğradı evden; fezâda yükseldi.

    İçerde başladı bir cûş-i nevhadır şimdi;


    Baş örtüsüyle kadınlar gözüktü pencereden:

    - Bıraktın öyle mi, en sonra kardeşim, bizi sen?


    - Yıkıldı dostlar evim, barkım... Âh gitti kocam!..

    - Dayım melek gibi insandı; ben nasıl yanmam!


    - Tamam otuz senedir komşuyuz da bir kerre,

    Kızıp da "ey!" demiş insan değildi, hemşîre!


    - Zavallı Remziye! Boynun büküldü evlâdım...

    - Babam ne oldu?

    - Baban... Öldü.

    - Etme Ayşe Hanım,


    Bu söylenir mi ya? Hicrân olur zavallı kıza...

    - Ayol, şu öksüzü bir parçacık avutsanıza...


    Açın da cumbayı etrâfa baksın ağlamasın...

    Göründü cumbada baktım ki tombalak, sarışın,


    Sevimli bir küçücek kız... Beşinde ancak var.

    Donuk yanakları üstünde parlayan yaşlar,


    Zavallının eriyen ruh-i bî-günâhı idi.

    Benim o mersiye yâdımda ağlıyor ebedî.


    Sefine pâre ki: sırtında mevc-i bî-hissin,

    Yüzer... Önünde ademden nişâne bir engin,


    Çeker durur onu sâhil-cüdâ açıklarına;

    Bakar mı bir taşın üstünde durmuş ağlıyana?


    Cenâze dûş-i cemâatte çalkalandıkça,

    O tahta pâreye benzerdi, düşmüş emvâca.


    Nasıl duyar ki uzaklarda inleyen kadını?

    Nasıl görür ki yetîmin huruş eden yaşını?


    Bu hây ü hûy-i kıyâmet-nümûn içinde söner,

    Samîm-i hilkati sûzân eden enîn-i beşer.


    Değilmiş öyle geniş nâlenin hudûdu meğer:

    Sokak bitip dönülürken kesildi mâtemler.


    O tahta pâre-i câmid, o iğbirâr-ı samût,

    Güzer-gehindeki eşbâhı bir mehîb sükût


    İçinde haşr ederek dalgalarla seyrediyor;

    Zemîne bakmıyor artık semâ deyip gidiyor.


    Bu mahmilin neye sık sık değişsin efrâdı?

    Suâli fikre büyük bir hakîkat anlattı:


    Evet bekâ ezecek cism-i zâr-ı fânîyi,

    Vücûd çekmiyecek ömr-i câvidânîyi,



    Bu bâr-ı müdhişin altında titreyip dizler,

    Dayanmıyor üç adımdan ziyâde dûş-i beşer!


    Ağır ağır gidiyorken cenâze kâfilesi,

    Nihâyet oldu musallâ birinci merhalesi.



    Çıkınca üstüne son minberin hatîb-i memât,

    Açıldı dîde-i im âna perde perde hayât.


    Senin en son serîrindir şu bî pervâ uzanmış taş;

    Ki nermin hâb-gâhından çıkar, bir gün vurursun baş!


    Elinde yok halâs imkânı, mâdâme l-hayât uğraş...

    O, mutlak sedd-i râhındır, aşılmaz.. Muktedirsen aş!


    Musallâ: Müncemid bir mevcidir eşk-i yetîmânın;

    Musallâ: Ahıdır, berceste, mâtem-zâr-ı dünyânın;


    Musallâ: Minber-i teblîğidir dünyâda, ukbânın;

    Musallâ-: Ders-i ibrettir durur pîşinde, irfânın.


    Bu minberden iner nâsûta en müdhiş hakîkatler,

    Bu yerden yükselir lâhûta en hâlis kanâ atler.


    Civârından geçer zulmette bî pâyan hayâletler:

    Kefen-ber-dûş geçmişler, kalan üryan sefâletler!


    Babam, kardeşlerim, evlâdım, annem... Belki bunlardan

    Muazzez bildiğim kıymetli birçok yâr-ı can el ân


    Bu taştan atfeder zanneylerim dünyâya son im ân...

    Benim rûhum bu heykelden duyar hâmûş bin efgân!


    Serîr-i saltanatlar devrilir, alt üst olur dünyâ;

    Müşeyyed bürc ü bârûlar düşer bir bir, bu taş hâlâ,


    Zamânın dest-i tahrîbiyle, durmuş, eyler istihzâ;

    Bütün mevcûda hâkim bir adem timsâlidir gûyâ.


    Namaz kılındı; duâ bitti. Kârban, yoluna

    Düzüldü taht-ı memâtın girip birer koluna.


    Yarım sâat henüz olmuştu. Yolcular durdu;

    Demek ki; komşusu dünyânın âhiret yurdu.


    Cenâze indi omuzdan yavaş yavaş, sonra,

    Sokuldu servilerin ortasında bir çukura,


    Atıldı üstüne üç beş kürek kemikli çamur

    Kabardı toprağın altında bir an, bir ur


    Evet, çıban, ki yatan duymuyorsa dehşetini,

    Dönün de arkadakinden sorun fecâ atini·


    Sükûn içinde uyurken şu bir yığın toprak

    İlel ebed o küçük rûh çırpınıp duracak!...



Mehmet Akif Ersoy

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahiret Yolu
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:02:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahiret Yolu rüya tabiri,Ahiret Yolu mekke canlı, Ahiret Yolu kabe canlı yayın, Ahiret Yolu Üç boyutlu kuran oku Ahiret Yolu kuran ı kerim, Ahiret Yolu peygamber kıssaları,Ahiret Yolu ilitam ders soruları, Ahiret Yolu önlisans arapça,
Logged
05 Eylül 2017, 06:15:55
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #1 : 05 Eylül 2017, 06:15:55 »

Bu dünya gelip geçici oyüzden herdaim bunun bilincinde olarak yaşıyalımMevlam her iki cihanda da yar ve yardımcımız olsun inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Eylül 2017, 06:38:45
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 05 Eylül 2017, 06:38:45 »

Dünya hayatı yalan ahiret gerçek... Rabbim bizleri dünyaya değil ahirete hazırlık yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes