> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Şiir Dünyası > Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri  (Okunma Sayısı 7551 defa)
12 Ocak 2010, 21:25:09
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 12 Ocak 2010, 21:25:09 »






Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri











ÇOĞALDI CÜRMÜM

Çoğaldı cürm ü isyânım benim pek yâ Rasûlâllah
Kati müşkil huzûr-i Hak?ka gelmek yâ Rasûlâllah!.

Erişmezse bana lûtfun efendim rûz-i mahşerde
Mekânım nâr-ı dûzeh ola bî-şek yâ Rasûlâllah!.

Bırakma bendeni ol gün açılır çün Livâ-ül-hamd.
Beni de ol livânın tahtına çek yâ Rasûlâllah!.

Ümîdim var, yine mağfûr ü mesrûr olurum ol gün
Girince destime pây-i mübârek yâ Rasûlâllah!.

Bihâkkı Hazret-i Zehrâ bihakkı Hazret-i Sıbteyn
Sana geldi kulun Ulvi, dahîlek yâ Rasûlâllah!.





DOĞMAZDI KALBE İMAN


Doğmazdı kalbe iman, inmezdi arza Kur´an,
Meçhul olurdu esmâ, Levlâke yâ Muhammed!
( Sensiz cânım Muhammed)

Mâtem tutardı gökler, gülmezdi hiç melekler,
Mahzûndur Arş-i alâ, levlâke yâ Muhammed!

Feyzinle güldü âlem, gufrâna erdi âdem,
Ağlardı belki hâla, Levlâke yâ Muhammed!...

Sayende erdi insan Tevhîde, yoksa putlar,
Mâbûd olurdu -hâşâ- Levlâke yâ Muhammed!..

Şefkatli annesinden öksüz kalan yetîme,
Benzerdi sanki eşyâ, Levlâke yâ Muhammed!..

Gün görmeden baharlar, sislerle örtülürdü,
Zindan olurdu dünyâ, Levlâke yâ Muhammed!..

İnler dururdu sesler, her nağme hıçkırıkdı;
Tutmuştu Arşı şevkâ, Levlâke yâ Muhammed!..

Dünyâda tek hakîkat uğrunda can verenler,
Bulmazdı derde kimyâ, Levlâke yâ Muhammed!..

Al kan, figan içinde te´yîd ederdi zulmû;
Binlerle kanlı sehpâ, Levlâke yâ Muhammed!..





RÛHUM SANA ÂŞIK


Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim,
Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim.

Ecrâm ü felek, Levh u kalem, mest-i nigâhım,
Dîdârına âşık Ulu Yezdân?dır Efendim.

Mahşerde nebîler bile senden medet ister,
Rahmet, diyen âlemlere, Rahman?dır Efendim.

Tâ Arşa çıkar her gece âşıkların âhı,
Medheyleyen ahlâkını Kur?an?dır Efendim.

Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim,
Sensiz bana cennet bile hicrândır Efendim.

Doğ kalbime bir lahzacık ey Nûr-i dilârâ
Nûrun ki gönül derdime dermândır Efendim.

Ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
Feryâdı bütün âteş-i sûzândır Efendim.

Kıtmîriniz ey Şâh-ı rüsûl, kovma kapından,
Âsîlere lûtfun yüce fermândır Efendim.

Ecrâm ü felek: Gök cisimleri, yıldızlar
Levh-u kalem: Allah tarafından takdir edilip yazılmış olan
Mest-i nigâh: Hayran olarak bakma
Dîdâr: Yüz, çehre
Yezdân: Allah, hayırları yaratan mâbûd
Mahşer: Kıyametten sonra insanların yeniden dirilip toplanacağı yer
Nebiler: Peygamberler
Medet: Yardım
Kıtmîr: Ashâb-ı Kehfin köpeğinin adı
Şâh-ı rüsûl: Peygamberlerin şahı
Buhurdan: Tütsü
Hicrân: Ayrılık
Lahzâ: Kısa zaman, bir bakış
Dilârâ: Gönül alan
Âşık-ı zâr: Ağlayan aşık
Âteş-i sûzân: Yanan ateş





DERDİMENDİM

Derdimendim yâ Rasûlallah, devâ ol derdime,
Destgir ol, yâ Habiballah, bu asî mücrime!..
Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime?..
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım..

Bûy-i vaslındır, muattar eyleyen sünbülleri,
Nur cemâlinden eserdir, bağ-ı aşkın gülleri,
Gül cemâlindir Habîbim, mesteden bülbülleri,
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım

Cânını cânâne kurban eyliyor pervâneler,
Bezm-i vaslın neş?esinden, gaşyolur mestâneler,
Aşıkın gözyaşlarından, doldu hep peymâneler,
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım..

Ermek istersen, O şâh?ın himmet-ü imdâdına,
Cânü dilden âşık ol sen; ?İsm-i zât? evrâdına,
Ses verir (Ulvî); melekler âteşin feryâdına,
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım





Habib-i Kibriya


Habîb-i Kibriyâ, bâb-ı recâsın yâ Rasûlallah,
Muhammed Mustafa, hayrul verâsın yâ Rasûlallah!..

Tecellây-ı cemâlinden elest?in bezmi şâd oldu,
Dil-i mecrûh-u uşşâka şifâsın yâ Rasûlallah!,,

İlâhî bir güneşsin, nûruna pervânedir âlem,
Yakan uşşâkı ol muhrık sâdâsın yâ Rasûlallah!..

Nebîler Rûz-i Mahşerde, şefâat bekliyor senden,
Gönül şehrinde her medhe sezâsın yâ Rasûlallah..





UYANIŞ FECRİNİN AYDINLIĞI
Ne gelen var, ne giden var; ne gülümser bir yüz.
Yolcu yorgun, yük ağır, menzil uzaklarda henüz.
diye milletçe ümitsizliğe düşmüştük dün,
Uyanış fecri ufuklarda belirmekte bugün.
Kararan dünkü ufuklarda güneşler yanıyor.
Her ışık dalgası umman olarak çalkalanıyor.
Nurlu bir yüz gibi dünyaya doğarken gündüz,
Uyanış fecrinin aydınlığıdır gördüğümüz
En ağır şartlara rağmen yine şahlanmada din,
Külle örtülmesi mümkün mü bu kudsi alevin
Bu alev, nûrunu Kur?an-ı Kerim?den alıyor
Bütün âlem uyanış fecrine hayran kalıyor
Genç nesilden bize hep müjdeci sesler geliyor
Uyanış fecrini marşlarla bütün besteliyor
Taşı toprakları yurdun dile gelmişçesine
Uyuyorlar koro halinde İlahi sesine
Bu muazzam sese alkış kopuyor her yerden
Görünen âlemin ardındaki âlemlerden
Büyük aydınlığa yol gösteriyor rehberimiz
Bütün âlemlere rahmet yüce Peygamberimiz (sav)
Açtı insanlığa on dört asır evvel bu yolu
Ufku güllerle, çiçeklerle, meleklerle dolu.
Büyük ecdadımızın gördüğü parlak rüya
Vuruyor her gece yıldızlarını aksiyle suya..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:54:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri rüya tabiri,Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri mekke canlı, Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri kabe canlı yayın, Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri Üç boyutlu kuran oku Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri kuran ı kerim, Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri peygamber kıssaları,Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleri ilitam ders soruları, Ali Ulvi KURUCU`nun Siirleriönlisans arapça,
Logged
01 Haziran 2013, 21:53:09
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 01 Haziran 2013, 21:53:09 »



      Doğ kalbime bir lahzacık ey Nûr-i dilârâ
      Nûrun ki gönül derdime dermândır Efendim.


      Rabbim ebeden razı olsun..aşk ve iştiyaklarından bir katrede bize nasib etsin inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Şubat 2014, 20:05:07
8-D fatma zehra

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 402


« Yanıtla #2 : 01 Şubat 2014, 20:05:07 »

çok güzel şiirler allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Bir günah işlediğinde hemen tövbe et, insan suya düştüğü için boğulmaz, çıkamadığı için boğulur.
01 Şubat 2014, 20:09:41
Meryem Gamze
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 439


« Yanıtla #3 : 01 Şubat 2014, 20:09:41 »

en çok bunu beğendim lahza-i kalpten vuruldum sana efendim...

RÛHUM SANA ÂŞIK

Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim,
Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim.

Ecrâm ü felek, Levh u kalem, mest-i nigâhım,
Dîdârına âşık Ulu Yezdân?dır Efendim.

Mahşerde nebîler bile senden medet ister,
Rahmet, diyen âlemlere, Rahman?dır Efendim.

Tâ Arşa çıkar her gece âşıkların âhı,
Medheyleyen ahlâkını Kur?an?dır Efendim.

Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim,
Sensiz bana cennet bile hicrândır Efendim.

Doğ kalbime bir lahzacık ey Nûr-i dilârâ
Nûrun ki gönül derdime dermândır Efendim.

Ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
Feryâdı bütün âteş-i sûzândır Efendim.

Kıtmîriniz ey Şâh-ı rüsûl, kovma kapından,
Âsîlere lûtfun yüce fermândır Efendim.

Ecrâm ü felek: Gök cisimleri, yıldızlar
Levh-u kalem: ALLAH tarafından takdir edilip yazılmış olan
Mest-i nigâh: Hayran olarak bakma
Dîdâr: Yüz, çehre
Yezdân: ALLAH, hayırları yaratan mâbûd
Mahşer: Kıyametten sonra insanların yeniden dirilip toplanacağı yer
Nebiler: Peygamberler
Medet: Yardım
Kıtmîr: Ashâb-ı Kehfin köpeğinin adı
Şâh-ı rüsûl: Peygamberlerin şahı
Buhurdan: Tütsü
Hicrân: Ayrılık
Lahzâ: Kısa zaman, bir bakış
Dilârâ: Gönül alan
Âşık-ı zâr: Ağlayan aşık
Âteş-i sûzân: Yanan ateş



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes