Konu Başlığı: İlim Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Ocak 2012, 17:39:06 15- İLİM I. Îlim Ve Âlim 898. Mes’ele: Bir müslime, kesb-i helâl ile mal eylemek sünnet midir, yoksa raüstehab mıdır? Elcevap: Taleb-i 'ilm farz olduğu gibi farzdır. [949] 899. Mes’ele: Bir mescide imam olmakla, dülgerlik işlemek, kangısı efdaldir? Elcevap: Asla salât terk etmeden san'at işlemek makbul ameldir. [950] 900. Mes’ele: Zeyd-i ganînin oğlu Amr-i baliğ, tahsîl-i ilmde olmağla kâr-i kesble kadir olmayıp, fakir olduğu takdirce, nafakası babasına lâzım olur mu? Elcevap: Olur. [951] 901. Mes’ele: Ehl-i ilm olan Zeyd, Amrın kızı Hind-i müslime nara-zed olup, bir miktar mehr-i mu'accel dahi gönderse, kabl-en-nikâh Amr Hindi rızasıyla Zeyde vermeyip akçalı olan Bekre vermeğe kadir olur mu? Elcevap: Müslime lâyık değildir ki, ehl-i ilmden gayri kimseyi tercih ede. [952] Bu Surette: Amr, Zeydi "fakirdir" deyu Bekri tercih edicek, şer'an Amra ne lâzım olur? Elcevap: Leydin ilmi gayrinin dünyâsından hayırlıdır, ilmi tercih etmek lâzımdır. [953] 902. Mes’ele: "Fıkıh okumak nesne değildir, nesne bildirmez. Ma'kûlât lâzımdır" deyu, fıkhı tahfif edene şer'an ne lâzım olur? Elcevap: İlmi tahfif ise küfürdür. "Ma'kûlât okumayınca meleke-i ilmiyye hâsıl olmaz" demek ise öyledir, nesne lâzım olmaz. [954] 903. Mes’ele: Zeyd-i imam, dânişmend olan Amra "hep okuduğunuz mühmelâttır" dedikten sonra "felsefiyyât okursuz" dese ne lâzım olur? Elcevap: Küfür lâzım olmaz. [955] 904. Mes’ele: Zeyd-i câhil, ehl-i ilmden Amra "behey mel'un, be hey kezzâb" dese şer'an ne lâzım olur? Elcevap: Ke'y-i hâkim ile ta'zir olunur. [956] 905. Mes’ele: Amrın her zamanda âdeti, 'ulemâ-i dîni ve erbâb-i şerî'ati kadh edip, "kâdîlerin yedikleri ve içtikleri haramdır, ve müderrislerin dahi şüpheden hâlî değildir. Bunların ettikleri câhil etmez. Her ne fesâd olursa dânişmend taifesinden zuhur eder ve cehele haramdan artık ictinâb ederler" deyip ve 'ulemânın 'uyû-bunu tecessüs edip, 'ale-d-devâm bunlara bu'z ü 'adavet üzere, mecâliste mezemmetlerin etmeden hâlî olmayıp halka nefret verse ana ne lâzım olur? Elcevap: Eğer 'ulemâ-i dîne ilimleri için bu'z ü 'adaveti olup söylediği andan nâşi ise küfür lâzımdır. İsnât ettiği umura te'âti için bu'z ederse nesne lâzım olmaz, içlerinde bî-günâh olanlara iftira etmeyicek. [957] 906. Mes’ele: Zeyd-i şâir, ulemâ ve sulehâdan ba'zı kimseleri el-fâz-i kabîha ile hicv etmek âdet edinse, şer'an Zeyde ne lâzım olur? Elcevap: Ta'zir-i şedîdden sonra zindana ilkâ olunup, tevbe ve salâhı zahir olmayınca ihrâc olmamak lâzımdır. Hazret-i Ömer İbn-ül-Hattâb (radiyalldhu te'âlâ anh), Hatî'e, meşâhir-i şu'arâ-i İslâmiyyeden iken şi'rinde ba'zı kimselere ta'arruz etmeğin, ta'zîr ve habsedip, hapisten tevbesi zahir olmayınca ıtlak etmemiştir. [958] 907. Mes’ele: "Manav taifesi manîden müştaktır mubâhîlerdir" deyu eşkiyâ hicv ettiklerinde, ehl-i ilmden ba'zı kimseler istihsan eyleseler, mezbûrlara ne lâzım olur? Elcevap: Ne ehl-i ilm olanlar ol asil bâtılı istihsan ederler, ne istihsan edenler ehl-i ilmden olurlar. Şâir tâvâif-i İslâmiye gibi anlar da eyili yaramazlı bir taifedir. [959] II. Tıb 908. Mes’ele: Zeyd-i mu'allim vasiyyet edip, öldükten sonra gövdesin deryada bıraktırıp müslümanlar müntefi' olsunlar deyu mumya etmek caiz olur mu? Elcevap: Olmaz. [960] 909. Mes’ele: Adam etinden olan mumyanın bey'i caiz olur mu? Elcevap: Olmaz. [961] 910. Mes’ele: Zeyd'in çıbanı olup dâima cerahati akmasa, yuyup pâk edip içine fitil sokup. [962] 911. Mes’ele: Zeyd-i imamın ekser zamanda gözünün yaşı aksa, şer'an imamete halel verir mi? Elcevap: Garb derler bir maraz vardır, eğer ol ise asla imameti sahîh değildir. [963] 912. Mes’ele: Tâ'ûn emrâz-i cismâniyeden bir maraz mıdır, yoksa mekr-i cin ile olur nesne midir? Elcevap: Mizaç, i'tidalden keyfiyet-i hassa üzerine münharif oldukta, bi-emrillâhi te'âlâ, cin dahi etmek müsteb'ad değildir. [964] 913. Mes’ele: Tâ'undan kaçmağa şer'an mesâğ var mıdır? Elcevap: Hak te'âlâ hasretinin kahrından lütfuna iltica etmek niyeti ve i'tikâdı ile caizdir. [965] 914. Mes’ele: Zeyd, Amrın kafasına 'asâ ile vurup mecruh ettiği hînde, bir ayağı ma'lûl olup, Zeyd ancak başına darb etmiş olup, ayağına darb etmediği mukarrer olucak, Amr "benim ayağım senin darbından oldu" demeğe kadir olur mu? Elcevap: Darb akabince öyle olduysa olur, a'sâb baştan biter. [966] 915. Mes’ele: Hind-i müteveffanın karnında canlı oğlan olsa, sol böğründen yarıp çıkarmak lâzım olur mu? Elcevap: Olur. [967] III. Îmlâ 916. Süile: Zeyd-i ehl-i ilm, Amr ile niza' edip "vat'ın imlâsı yâ ile kitabet olunur, eğer böyle değil ise fukaraya bin akça nezrim olsun" dedikte, Amr "hemze tarafında vâki' olup, makabli sakin olucak hiç bir şey suretinde kitabet olunmaz, ancak hemze kitabet olunur" dese ol dahi nezr eylese kangısının kavli sahihtir? Ücîbe: Asl-i kânûn-i hat Amr dediğidir. Ama hemzeye merkez yazılıp, mehmûz ile muzâaf farkı emrinde ihtimam olunmuştur. Âmme-i kütüb bunun üzerine tahrir olunmuştur. [968] 917. Mes’ele: Zeyd deyu tarih deyicek, Amr "bu yazılmak gerektir" deyu niza' edip, dese ki "avretin üç talâk boş olsun mu?" dese "elbette yâ ile yazılır". Zeydin avreti boş olur mu? Elcevap: Asl-i kânûn-i hat muktezâ yâ ile yazılmaktır. Amma zamane kâtipleri hemze ile iktifa ede gelmişlerdir. Anlar âdetlerince caiz değil dedi ise boş olmaz. [969] 918. Mes’ele: Zeyd "yazmalı olup, vech-i mezbûr üzerine dalla yazdıkta, Amr "tâ ile yazmak gerek idi, tâ ile esahtır" deyip, Zeyd "belki dalla esahtır" deyip, Amr "eğer öyle esah değil ise kulum âzâd olsun" dese, mezkûr kula 'ıtk vâki' olur mu? Elcevap: Dalla yazmak esahtır. Türkî ibârâtta isti'mâledir. Eğerçi dal bir miktar şedîd isti'mâl olunur, amma tadan dala akrebdir. [970] IV. Eser Ve Müellifler 919. Mes’ele: Zeyd-i müverrih, Kur'an-i azîmi iktibas edip bir hususta tarih dese Zeyde ne lâzım olur? Elcevap: Nazm-i kerîme tağyir olmayıcak tecviz etmişlerdir. [971] 920. Mes’ele: Türkî tefsir eden Zeyd-i müfessir, Fatiha sûresinde ma'nâsın "dahi senden 'inayet dileriz" deyu tefsîr eylese galat etmiş olur mu? Elcevap: Olur, "i'ânet" demek gerektir. [972] 921. Mes’ele: Zeyd esnâ-i kelâmda "tavşan ve sırtlan bir yıl erkek ve bîr yıl dişi olurlarmış, Kemâleddin Demiri "Hayât-i Hayvan" da böyle zikr eder, ve tavşan emrinde Sahibül-Kâmüden ba'zı kelâm nakl edip kelâmını teyid eder, ve sırtlan emrinde "Rebî'-ul-eb-râr" da Kazvînî "Acâib-ül Mahrukat" ta ve İbn-üs Salâh Aristodan böyle nakl eder, deyu kelâmını teyid eder" dedikte, Amr "ne ihtimaldir bu dünyada ola, bu söz gerçek ola. Bir canavar bir yıl erkek olup, bir yıl dişi olmak mümkün değildir. Baştan Kemâleddin dedikleri ne kişidir, anın sözüne i'tibar. "Hayât-i Hayvan" da yazdığı hep yalandır, inanmazım dedikten sonra "eğer Kemâled-dîn'in bu sözü mu'teber ise ve bu sözler yalan ise, avretim üç talâk boş olsun" dese şer'an Amra ne lâzım olur? Elcevap: Avreti boş olmaz. Amma "hep yalandır" dememek lâzım olur. Ol kitapta ahbâr-ı sâdika vardır. [973] 922. Mes’ele: Ebû Zeyd Debûsî hazretlerinin kitablarında zikr ettiği mesâil ile 'amel sahîh midir? Elcevap: Sahîhdir. [974] 923. Mes’ele: "Fetâvâ-i Bezzâziye" ve "Câmi'-ül Füsûlîn" ve "Dürer" "Gurer" sahiplerinin sözlerine itimad olunur mu, ve anların kavillerine nisbet edip 'amel eylemek caiz olur mu? Elcevap: Şâir kütübde hilâfına Mes’ele olmaytcak olur. [975] 924. Mes’ele: "Muhît" ve "Bezzâziye" ve "Câmi-ül Füsûlîn" sahipleri tabakası ednâdır, deyu yemin eden kimseye hins lâzım olur mu? Elcevap: Sâhib-i Muhitten muradı Radiyüddîn Semhsî ise olur. [976] 925. Mes’ele: “Mecma'-ul Bahreyn'e Firiste oğlu şerhi" mu'teberâttan mıdır? Elcevap: Eyüdür. [977] [949] B. 314 b [950] A. 26 a [951] B. 59 b [952] A. 45 b [953] A. 45 b [954] B. 25 a [955] A, 24 b [956] B. 91 a [957] A. 87 a [958] B. 316 a [959] A. 243 b [960] A. 53 b [961] A. 200 a [962] A. 9 a [963] B. 20 a [964] A. 197 b [965] B. 271 b [966] B. 301 a [967] B. 21 b [968] B. 7 a [969] B. 316 a [970] B. 81 a [971] B. 316 a [972] B. 320 b [973] B.88 b [974] B. 25 a [975] B 25 a [976] B. 25 a [977] B. 25 a |