> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer  (Okunma Sayısı 1798 defa)
24 Kasım 2011, 22:53:04
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 24 Kasım 2011, 22:53:04 »



3- Kim Bir Şeye Yemin Eder De O Şeyin Yeminden Daha Hayrlı Olduğunu Görürse O Hayrlı Olan Şeyi Yapa­rak Yemininden Dolayı Kefaret Vermesinin Mendub Olması


1506- Ebu Musa eİ-Eş'arî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Eş'arilerden bir topluluk içinde, binmek ve yüklerimizi taşıyacak deve istemek için Peygamber (s.a.v.)'e gelip ondan deve istedim. O da:

“Allah'ın adına yemin ederim ki, size deve veremem. Çünkü ben de size verecek deve yok” buyurdu.

Bunun üzerine Allah'ın dilediği kadar durduk. Sonra Resulullah (s.a.v.)'e bir ta­kım develer getirildi. Yanındakilere, bize yaşları üç ile on arasında olan üç tane beyaz hörgüçlü deve verilmesini emretti. Nihayet yola koyulduğumuz zaman:

“Allah bize bereket ihsan etmez. Biz kendisinden binecek ve yükleri­mizi taşıyacak deve istemek için Resulullah (s.a.v.)'e gitmiştik, o da bize de­ve veremeyeceğine yemin etti. Sonra da verdi” dedik yada birbirimizle böyle konuştuk.

Sonra Peygamber (s.a.v.)'e gelip ona bu konuştuklarını anlattılar. Bunun üze­rine Peygamber (s.a.v.):

“Size yük hayvanlarım ben vermedim. Fakat onları size Allah verdi. Doğrusu vallahi, Allah diler de ben bir şeye yemin eder, sonra ondan daha hayrlısım görürsem hemen yeminime kefaret verip o hayrlı şeyi yaparım” buyurdu. [802]

1507- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Bir adam, Peygamber (s.a.v.)'in yanında kalıp evine gitmeyi biraz geciktir­mişti. Sonra adam ailesinin yanına döndü, fakat küçük çocukları uyur vaziyette bul­du. Derken hanımı ona yemeğini getirdi. Adam ise çocuklarının uyumasından dola­yı yemek yememeye yemin etti. Sonra fikrini değiştirip yemeği yedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.)'e gelip ona durumu anlattı. Resulullah (s.a.v.):

“Bir kimseye bir şeye yemin eder de başka bir şeyi ondan daha hayrlı görürse, o diğer hayrlı gördüğü şeyi yapsın. Yemininden dolayı da kefaret versin!” buyurdu.[803]

1508- Temîm b. Tarefe'den rivayet edilmiştir:

“Bir dilenci, Adiyy İbn Hâtim'e gelip ondan bir hizmetçinin değeri yada değeri­nin bir kısmı oranında bir nafaka istedi. Adiyy:

“Yanımda sana verecek bir şey yok. Ancak zırhlı gömleğim ile miğferim var. Dolayısıyla aileme yazayım da onlar sana bu nafakayı versinler” dedi.

Fakat o kimse buna razı olmadı. Adiyy, adamın bu tavrına kızıp:

“Şunu iyi bil ki, Allah'ın adına yemin ederim ki, sana hiçbir şey verme­yeceğim” diye uemin etti. Sonra o kimse, Adiyy'in teklifine razı oldu. Bunun üzerine Adiyy:

“Yine şunu da iyi bil ki, Allah'a yemin ederim ki, ben, Resulullah (s.a.v.)'i:

“Kim bir şeye yemin edip sonra o yemin ettiği şeyin dışında olan bir şe­yi Allah için daha takvalı bîr iş görürse o takvalı olan şeyi yapsın” buyururken işitmiş olmasaydım, yeminimden asla dönmez, onun gerektirdiğini muhakkak yerine getirirdim” dedi. [804]

1509- Abdurrahman b. Semure (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.), bana:

“Ey Abdurrahman b. Semure! İdareci olmayı isteme! Çünkü bunu istemen ha­linde sana verilirse onunla tek başına bırakılırsın. Eğer istemeden sana verilirse bu konuda yardım görürsün. Bir şeye yemin edip sonra da bunun dışında olanı ondan daha hayrlı görürsen derhal yemininden dolayı kefaret ver ve o hayrlı olan şeyi yap!” buyurdu.”

Açıklama:

Bu hadisler, iki hükmü ihtiva etmektedirler:

A- Her hangi bir konuda yemin eden kişinin sözünde durup yemine devam etmesi mi, yoksa yemini bozup keffaret ödemesi mî daha iyidir? Bu mesele, yemins konu olan şeye göre değişir:

1- Farz veya vacip bir şeyi yapmak ya da bir haramı yapmamak için edilen yemin, tâat-tır. Dolayısıyla yemine sadakat gerekir. Yeminin bozulması günahtır. Ramazan orucunu tut­mak veya içki içmemek için edilen yemin bu kabildendir.

2- Yukarıdaki maddenin aksi; yani, farz veya vacib bir ibadeti yapmamak ya da haram bir şeyi yapmak için edilen yemin. Bu şekildeki bir yemin bozulur, yani sözde durulmaz, keffaret ödenir. Çünkü yemine sadakatin icabı ya bir borcu terketmek ya da bir haramı işle­mektir.

3- Müstehap olan bir işi yapmak için edüen yemin bir tâattır. Bu yemine devam yani sözünde durmak müstehap, yemini bozmak ise mekruhtur.

4- Müstehap bir ameli meselâ bir hastayı ziyareti yapmamak için edilen yenlini bozup keffaretini ödemek müstehap, yemine sadakat ile mekruhtur. Üzerinde durduğumuz hadis bu şıkla ilgili olsa gerektir.

5- Mubah bir işi yapmak ya da yapmamak; meselâ, bir elbiseyi giymemek için yemin edilirse, yemin sahibi yeminine sadakat gösterip göstermemekte muhayyer olmakla beraber sözde durup yemine sadakat göstermek daha evlâdır.

B- Yemin edip de yeminini bozmayı daha hayırlı gören kişi; keffareti, yemini bozmadan mı yoksa bozduktan sonra mı öder? Bu konu âlimler arasında ihtilaflıdır. Keffaretin üç hali vardır:

1-Yemin etmeden önce keffaret ödemek. Bu, hiçbir âlim tarafından caiz görülmemiştir. Yani önce yemin keffareti ödemek, sonra yemin edip daha sonra da yemini bozmak meşru değildir.

2-Yemin edip bozduktan sonra keffareti ödemek. Bu da bütün âlimlerin ittifakı ile caiz­dir. Yani kişi bir şey için yemin eder, yemininin gereğini

yerine getirmemeyi uygun bulur ve yeminini bozar daha sonra da keffaretini öderse, bu keffaret ihtilafsız geçerlidir.

3-Yemin edip yemini bozmadan önce keffareti ödeyip daha sonra yemini bozmak. İşte bu konu İhtilaflıdır. Alimler bu konuda üç ayrı görüşe sahiptirler:

a.Yemini bozmadan önce, ne şekilde olursa olsun köle azadı, fakir doyurma, oruç tut­ma keffaret ödemek caizdir. Bu keffareti daha sonra gerçekleştirecek olan yemine riayet etmemek için yeterlidir. İbnü'l-Münzir'in ifadesine göre; Rabîa, Evzaî, Mâlik, Leys ve Hanefîlerin dışındaki şehirler alimler bu görüştedir. Bunlar, bu hadislere dayanırlar. Çünkü Hz.Peygamber bu hadislerin çoğunda önce kefareti, sonra da yemini bozmayı anmışhr. Hat­ta, bazılarında, “Keffareti öde, sonra yemini boz” ifadesini kullanmıştır.

Kadı İyaz bu görüşün ondört tane sahâbîden nakledildiğini söyler. Hattâbî de; İbn Ömer, İbn Abbas, Âişe (r.anhüma), Hasen el-Basrî, İbn Şîrîn, Mâlik, Evzaî, Şafiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak'ın bu görüşte olduklarını; ancak Şafiî'nin, keffaretin oruçla ödenmesi halini istisna ettiğini kaydeder.

b- Keffaret malî bir yolla, yani köle azad etmek, fakir doyurmak veya fakir giydirmek şek­linde ödenecekse, yemini bozmadan önce keffaret ödenebilir. Ama, oruç tutmak suretiyle ödenecekle, yemin bozulmadan keffaret ödenmez.

Bu görüş, Şâfiîlere aittir.

c- Yemin bozulmadan önce keffaret ödenemez. Ödenirse bu yeterli değildir. Yemin bo­zulduktan sonra tekrarlanması gerekir. Bu görüş, Hanefîlere aittir.

Hanefîlerin, görüşlerini destekledikleri delilleri de şunlardır:

1- Keffaret, günah olan bir işin telafisi için meşru kılınmıştır. Yemin konusunda günah olan bizatihi yemin değil, yemini bozmaktır. Çünkü yemin etmek meşrudur. Bu konuda hiç­bir tereddüd ve ihtilâf yoktur. Zaten Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadislerde birçok yemin mevcuttur. O halde yemin meşrudur, mübahdır. Öyleyse, yemin bozulmadan keffaret olmaz.

2- Bozulan yeminin keffareti farzdır. Yemin bozulmadan önc'e ödenen keffaret ise nafi­ledir. Nafilenin ise farzın yerini tutması mümkün değildir.

3- Hadislerin bazılarında, önce keffarelin sonra hinsin yemini bozmanın anılması da deli! olamaz. Çünkü Ebû Davud'un da işaret ettiği gibi bazı rivayetlerde durum tam tersine­dir. Yani keffaret, yemini bozmadan sonra zikredilmiştir. [805]


[802] hârî, Meğâzî 78, Eyman 1, Keffaratu'l-Eyman 9; Ebu Dâvud, Eyman 14, 3276; Nesâî, Eyman 15; İbn Mâce, Keffarat 7, 2107; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/398.

[803] Tirmizî, Eyman 6, 1530; Ahmed b. Hanbel, Müsned,  2/361 Beyhakî, Sünenü'l-Kübrâ, 10/32.

[804] Nesâî, Eyman 16; İbn Mâce, Keffarat 7, 2108; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/256, 257, 258, 259.

[805] B.k.z: N. Yeniel-H. Kayapınar, Sünen-i Ebu Dâvud Terceme ve Şerhi, 12/236-238.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:46:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer rüya tabiri,Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer mekke canlı, Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer kabe canlı yayın, Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer Üç boyutlu kuran oku Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer kuran ı kerim, Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer peygamber kıssaları,Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yer ilitam ders soruları, Yemine Karşılık Kefaret Vermenin Mendup Olduğu Yerönlisans arapça,
Logged
19 Ağustos 2015, 16:31:18
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 19 Ağustos 2015, 16:31:18 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Peygamber efendimiz eğer bir kişi bir şeye karşı yemin ederse,eğer ondan hayır görür ve yeminini bozarsa kefaretini versin demiştir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Temmuz 2016, 22:10:10
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #2 : 20 Temmuz 2016, 22:10:10 »

Aleykum selam..Allah razi olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
20 Temmuz 2016, 22:14:17
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #3 : 20 Temmuz 2016, 22:14:17 »

Esselamu aleykum
Bir söz verdi isek mutlaka sözümüzü tutmaliyız...Ama gücümüz yetmiyorsa sözümüzün kefaretini vermeliyiz...Peki sözün kefaretini neye ve nasıl verilir?Rabbim sözünde duran kimselerden etsin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes