Konu Başlığı: Yatsı Namazının Vakti Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 18 Aralık 2011, 18:02:10 39- Yatsı Namazının Vakti ile Yatsı Namazını Geciktirme 531- Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.) bir gece yatsı namazını, karanlık basıncaya kadar geciktirdi, iteme” (=karanlık) denilen namaz, işte budur. Resulullah (s.a.v.), (o gece odasın-an erken) çıkmadı. Nihayet Ömer İbnu'l-Hattâb sesli bir şekilde; “Kadınlar ile çocuklar uyudu” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.), namaza çıktı. Mescittekilerin yanına varınca, onlara: “Bu namazı sizden başka yeryüzünde yaşıyanlarin hiç biri beklemez” buyurdu. Açıklama: Bu söylediklerim, İslâmiyet henüz insanlar arasında yayılmadan önce idi. İbn Şihâb der ki: “Bana anlatıldığına göre, Resulullah (s.a.v.): “Resulullah'a namaz hususunda ısrar etmeye hakkınız yoktu” buyurdu. Resulullah (s.a.v.), bu sözü, Ömer İbnul-Hattâb'ın bağıra bağıra seslendiği bu İhtan üzerine söylemiştir.” [774] Açıklama: İslamiyetin yayılmasından maksat; Medine'den başka yerlere yayılmasıdır. O yerlere İslamiyet, çoğunlukla Mekke'nin fethinden sonra yayılmıştır. “Kadınlar ile çocuklar”dan maksat; evlerinde uyuyanlar değil, mescide gelmiş kadın ve çocuklardır. Özellikle de bunların zikredilmesi; bunlann, uykuya sabredemeyecekleri ve bir de, şefkat ve merhamete daha layık oldukları içindir. “Bu namazı sizden başka yeryüzünde yaşıyanlarm hiç biri beklemez” ifadesinden maksat ise; ya o gün Medine'den başka hiçbir'yerde namaz kılınmadığı içindir yada başka toplulukların dinlerinde o sırada namaz bulunmadığındandır. Hz. Aişe'nin “Resulullah (s.a.v.) bir gece yatsı namazını, karanlık basıncaya kadar geciktirdi” demesinden maksat; Peygamber (s.a.v.)'in çoğunlukla yatsı namazını vaktinin başında kıldığına delalet etmektedir. Alimler, yatsının, vakti girer girmez mi, yoksa sonra mı kılınması daha faziletli olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bu hadiste, sözkonusu geciktirmeden maksat; yatsıyı ihtiyari vaktinde kılmaktır. Yatsının ihtiyari vakti; bazılarına göre, gecenin yarısı ve diğer bazılarına göre ise gecenin üçte biridir. 532- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Bîr gece Resulullah (s.a.v.)'i yatsı namazı için bekledik durduk. Derken gecenin üçte biri gittiği zaman yada daha sonra yanımıza çıkageldi. Onu, ailesi hususunda bir şey mi, yoksa daha başka bir şey mi meşgul ettiğini bilmiyoruz. Yanımıza çıkıp geldiği zaman: “Gerçekten siz öyle bir namaz bekliyorsunuz ki, onu sizden, başka hiç bir din ehli beklemez; eğer ümmetime ağır gelmeseydi, onlara yatsıyı mutlaka bu saatte kıl dır irdim” buyurdu. Sonra müezzine emretti, o da namaza kamet getirdi. Sonra da Resulullah (s.a.v.) yatsı namazını kıldırdı.” [775] Açıklama: Bir önceki hadis ile bu hadisin, aynı olaya ait olmaları mümkün olduğu gibi, ayrı ayrı olması da mümkündür. Uykunun abdesti bozup bozmayacağı konusunda ihtilaf edilmiştir. Bazılarına göre uyku mutlak şekilde abdesti bozmaz. Bu görüş; sahabeden Ebu Musa el-Eş'ari, tabiundan Said İbnu'l-Müseyyeb, Ebu Miclez ile Şu'be'ye aittir. Diğer bazılarına göre ise uyku mutlak surette abdesti bozmaz. Hasan Basri, Müzeni, İshak b. Rahaveyh, Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam'da bu görüştedir. Bazılarına göre ise çok uyku mutlak surette abdesti bozarsa da az uyku hiçbir şekilde abdesti bozmaz. Evzaİ, Zühri, İmam Malik ve bir rivayette İmam Ahmed bu görüştedir. Bazılarına göre de sadece rüku ve secde halindeki uyku abdesti bozar. Bu görüş de, imam Ahmed'den nakledilmiştir. İmam Şafii'ye göre ise makadıni yere döşeyerek oturan kimsenin uykusunda başka az olsun yada çok olsun namaz içerisinde veya dışında her uyku abdesti bozar. Bazılarına göre ise namaz kılan bir kimsenin, duruşunda yani rüku, secde, kıyam ve oturuş hallerinden birinde uyuması abdesti bozmaz. Bu hallerden birinde uyuyan bir kimsenin, namaz içerisinde yada namaz dışında olması hükmen eşittir. Yaslanarak yada sırt üstü uyumak abdesti bozar. İmam A'zam Ebu Hanife ile Davud ez-Zahiri bu görüştedir. 533- Sâbit'ten rivayet edilmiştir: Enes (r.a)'a, Resulullah (s.a.v.)'in yüzüğü sormuşlar. Enes'te dedi ki: “Bir gece Resuluüah (s.a.v.) yatsı namazını gecenin yarısına yada gecenin yansı ıemen hemen geçecek vakte kadar yatsıyı geciktirdi.” Sonra gelip: “Şüphesiz ki insanlar namazlarını kılıp uyudular. Sizler ise namazı bek-edîğinîz müddetçe namazda sayılırsınız” buyurdu. Enes: “Gümüşten yapılmış yüzüğünün parıltısını halen görür gibiyim” deyip sol elinin serçe parmağını kaldırdı. [776] Açıklama: Enes'in sol elinin serçe parmağını kaldırması, yüzüğün, Resulullah (s.a.v.)'in sol elinin serçe parmağında olduğunu göstermek içindir. Bu hadis de, yatsının ihtiyari vaktinde kılındığını göstermektedir. Bununla ilgili olarak 527 nolu hadisin açıklamasına bakınız. 1- Ebu Musa (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Ben ve benimle birlikte (Yemen'den) gemide gelen arkadaşlarım Medine'de bir vadi olan “Buthân” arazisinde konaklamıştık. Peygamber (s.a.v.) Medine'de idi. Her gece yatsı namazında bunlardan bir topluluk sırayla Peygamber (s.a.v.)'in yanına giderdi. Ben ve arkadaşlarım bir defasında Peygamber (s.a.v.)'i kendisine ait bir işle uğraşırken rastladık. Gece yansı oluncaya kadar namazı geciktirdi. Sonra Peygamber (s.a.v.) çıkıp cemaate namaz kıldırdı. Namazı bitirdiğinde hazır bulunanlara: “Yerinizde kalın, sizlere bildiriyorum; müjdeler olsun ki, insanlar içinde sizden başka bu saatte namaz kılan hiç kimsenin bulunmaması Allah'ın size olan nimetlerinden biridir yada bu saatte sizden başka hiç kimse namaz kılmamıştır” buyurdu. Ebu Musa: “Bunun üzerine biz de Resulullah (s.a.v.)'den dinlediklerimize sevinerek yerimize döndük” dedi. [777] Ebû Mûsa'l-Eş'arî, Hayber'in fethi esnasında Resulullah (s.a.v.)'le müşerref olmuştur. Eş'arîler, Yemen kabilelerin dendir. Bunlar, Resûlullah'ın peygamber oluşu senelerini Yemen'de iken haber almışlar, içlerinden Ebû Musa el-Eş'arî kendisinden daha yaşlı olan kardeşleri Ebû Burde ile Ebû Ruhm ve kabilesinden eili iki, elli üç kimse ile birlikte Medine'ye hicrete karar vermişler. Bir gemiye binip yola çıkmışlar. Fırtınalar gemiyi Habeş sahillerine, Necâşî'nin yurduna atmış. Orada Peygamber'in amcasının oğlu Cafer İbn Ebî Tâlib'le buluşmuşlar. Ca'fer, onlara: “Resulullah bizi buraya gönderip ikamet ediniz diye emretti. Siz de burada kalın” demiş. Onlar da, orada kalmışlar. Nihayet hepsi beraber Medine yolunu tutmuşlar. Peygamber ile Hayber'in fethi esnasında buluşup Peygamberimiz, Ca'fer ile cemâatine ve Ebû Musa ile arkadaşlarına bu savaşta hazır olmadıkları halde ganimet mallarından hisse ayırmış ve bu gazada hazır olmayanlardan onlardan başka hiç kimseye bir şey vermemiştir. Eş'arilerin misafir olduklan Buthan, Medine etrafındaki üç vadiden biridir. [778] Açıklama: Bu hadis de, konuyla ilgili daha önceki hadisler gibi, yatsı namazının ihtiyari vaktinde kılındığına delalet etmektedir. 535- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Allah'ın peygamberi, yatsı namazını bir gece geç vakte kadar geciktirmişti. Öyle ki cemaattan bazısı uyuyup uyandılar.” tekrar uyuyup uyandılar: Bunun üzerine Ömer İbnu'l-Hattâb, ayağa kalkıp: “Haydi namaza!” diye seslendi. Derken Peygamber (s.a.v.) çıkıp geldi. Başından su damladığını ve elini başının yarısına koyarak geldiğini şimdi görür gibiyim.” Peygamber (s.a.v.): “Eğer ümmetime zorluk verecek olmasaydı yatsı namazını hep böyle (geç) kılmalarını emrederdim” buyurdu. [779] Açıklama: Burada Resulullah (s.a.v.)'in namaza çıkmadan önce yıkandığına işaret edilmektedir. 536- Câbir b. Semure (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.) bütün namazları aşağı yukarı sizin namazınız gibi kılardı. Sadece yatsı namazını sizin kıldığınızdan biraz sonraya geciktirirdi. Bu namazı hafif kıldırırdı.” [780] 537- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Sakın bedeviler yatsı namazının ismi hususunda size galebe çalmasınlar! Çünkü yatsı namazı, Allah'ın Kitabında “İşâ” diye belirtilmiştir. Bu namaz, develeri sağmakla meşgul olduklarından karanlığa kaldığı için bedeviler ona “Ateme” diyorlardı.” [781] Ateme: Gece karanlığı demektir. Araplar, yatsı namazına “Ateme” diyorlardı. Çünkü onlar, develeri sağmakla meşgul olduklarından dolayı yatsı namazını şiddetli karanlığa erteliyorlardı. Halbuk Allah'ın yatsı namazı “Ve yatsı namazından sonra” [782] kitabında “İşâ1” olarak geçmektedir. Bu sebeple de ona “İşa” demek gerekmektedir. [783] Sahih hadislerde, yatsı namazının ismi “Ateme” diye geçmektedir. Peygamber (s.a.v.) yatsı namazına; “Bir taraftan “Ateme” isminin verilmemesini emrediyor; diğer taraftan kendileri bu namaz hakkında “Ateme” ismini kullanıyor” diye bir soru hatıra gelebilir. Buna iki şekilde cevap verilir: 1- “Ateme” isminin verilmesine ait yasaklama, tenzihen mekruh içindir. Tahrim için değildir. Ateme isminin kullanılabileceğini açıklama mahiyetinde bunu Peygamber (s.a.v.) kullanmıştır. 2- O günkü Araplar, yatsı namazına, “İfâ” adının verildiğini bilmedikleri ve “İşâ” denlince akşam namazını anladıklarından dolayı bir yanlışlığa meydan verilmemesi için Peygamber (s.a.v.) yatsı namazı hakkında “Ateme” ismini kullanmıştır. [774] Buhâri, Mevâkitu's-Salât 22; Nesâî, Mevakit 21; İbn Hibbân, Sahih, 1535. [775] Buhârî, Mevâkitu's-Salât 24; Ebu Dâvud, Salat 7, 420; Nesâî, Mevakit 21. [776] Buharı, Libâs 48; Nesâî, Zinet 80. [777] Buhârî, Mevâkitu's-Salât 24. [778] B.k.z: Mehmet Sofuoğlu, Müslim Tercemesi, s. 2/269-270. [779] Buhârî, Mevâkitu's-Salât 24, Temenni 9; Nesâî, Mevakit 20. [780] Ebu Ya'lâ, Müsned, 13/445; Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr, 2/234, 1974. [781] Ebu Davud, Edcb 78, 4984; Nesaî, Mevakit 23; İbn Mâce, Salat 13, 704. [782] Nur: 24/58. [783] Nevevî, Müslim Şerhi, 5/142. Konu Başlığı: Ynt: Yatsı Namazının Vakti Gönderen: Ceren üzerinde 26 Kasım 2015, 22:35:29 Esselamu aleykum.Yatsi namazi gunun sonunda kilinir.Ve peygamber efndimiz ne kadar gec kilinirsa o kadar uyi demistir.Namazlarinizi hakkiyla ve vaktinde kilamyi nasipe etsin bizlere insallah...
Konu Başlığı: Ynt: Yatsı Namazının Vakti Gönderen: Pelinay üzerinde 27 Kasım 2015, 07:56:03 Ve aleykumusselam ve rahmetullah.yatsi geciktirdikce agirlasan bir namaz .yani benm icin oyle oluyor.
Sonra kilamama gibi bir endiseye dusenler icin ilk vaktinde kilmak cok daha iyidir insallah.Allah razi olsun paylasim icin |