๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Aralık 2011, 22:44:46



Konu Başlığı: Tavaf ile Umrede Ve Haccın ilk Tavafında Remel
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Aralık 2011, 22:44:46
39- Tavaf ile Umrede Ve Haccın ilk Tavafında Remel (=Hızlı Adımlarla Yürümenin Ve Yürürken De Omuz­ları Sallaman)’in Müstehab Olması


1160- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Kabe'yi ilk tavaf ettiğinde ilk üç şavtta koşar adım­larla, son dörtte de yürüyerek tavaf ederdi. Safa ile Merve arasında sa'y yaptığında Mesil vadisinde koşar adımlarla sa'y ederdi.”

Bunu, Abdullah İbn Ömer de yapardı.[349]

1161- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Hacerü'I-Esved'den Hacerü'l-Esved'e kadar üç defa koşar adımlarla, son dörtte de yürüyerek tavaf ederdî.”

1162- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), sahabileriyle birlikte kaza umresi için Mekke'ye gelmişti. Onları, Yesrib Medine'nin sıtması zayıf düşürmüştü. Müşrikler:

“Yarın size öyle bir kavim gelecek ki sıtma, onları bitirmiş, ondan çok acı çekmişler” dediler.

Bunun üzerine Hicr'in arkasına oturdular.

Yüce Allah'ın, müşriklerin söylediklerini Peygamber'e bildirmesi üzerine, Pey­gamber (s.a.v.), müşrikler, müslümanların dinçliğini görsünler diye sahabilerine tava­fın her üç turunda koşar adımlarla yürümelerini, iki köşe arasında ise normal yürü­yüşle yürümelerini emir buyurdu. Bunun üzerine müşrikler:

“Sıtmanın, kendilerini bitirdiği adamlar bunlar mı? Bunlar, filan ve fi­lancadan daha sağlammışlar” dediler.

Abdullah İbn Abbâs devamla:

“Resulullah (s.a.v.), sahabilerine bütün turlarda koşar adımlarla yürümelerini emir buyurmaktan men eden şey, ancak onlara acıma­sı olmuştur” dedi. [350]

 İslamiyetten önce “Medine”, “Yesrib” dîye anılırdı. İslamiyetten sonra ise “Dâr”, “Medîne”, “Taybe” ve “Tâbe”isimleriyle anılmaya başlamıştır.

Hicretten önce Medine, veba gibi salgın hastalıkların en çok bulunduğu bir beldeydi. müslümanlar, oraya hicret edince, Hz. Ebu Bekr ile Bilal hastalanmışlardı.

Kaza umresinde, Resulullah (s.a.v.)'in, sahabilerine; Rükn-i Yemânî ile Rükn-i Hacer arasında normal yürüyüşle yürüyüp, diğer iki rükün arasında kısa ve hızlı adımlarla yürüme­lerini, emretmesinin sebebi; müşriklerin, Kabe'nin kuzeyinde bulunmalarıdır. Bu sebeple müşrikler, müslümanları, Rükn-i Yemânî ile Rükn-i Hacer arasında göre iniyorlardı. Resulullah (s.a.v.)'in, sahabilere; sadece müşriklerin görebildiği rükünler arasında koşar adım­larla, diğer iki rükün arasında ise normal âdi adımla yürümlerini emretmişti.

İnsanın, düşmanlarının, kendisine karşı besledikleri kötü emelleri yok etmek kuvvet gös­terisinde bulunması caiz olmaktadır.

Remel, Asr-ı saadetten sonraki nesiller için de bir sünnet olarak devam etmiştir.

Tavafın her bir turuna, “Şavt” denir.

Hıcr, Hatîm denilen yerin içidir. Hatîm, Kabe'nin altın oluk tarafındaki yarım duvarla çevrilmiş yerdir. Vaktiyle bu yer, Kabe'den idi. Hükmen yine Kabe'nin içinden sayıldığı cihetle tavaf, Hatîm'in arkasından yapılır.


[349] Buhâri, Hac 63; Ebu Dâvud, Menasik 50, 1891; İbn Mâce, Menasik 29, 2950; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/13, 75, 98, 100, 123.

[350] Buhârî, Hac 55, Meğâzî 43; Ebu Dâvud, Menâsik 50, 1886, 1889; Tirmizî, Hac 39, 863; Nesâî, Menâsik 155; İbn Mâce, Menâsik 29, 2953; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/373.