> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Taif gazası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Taif gazası  (Okunma Sayısı 730 defa)
17 Haziran 2011, 13:20:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Haziran 2011, 13:20:02 »



TAİF GAZASI




1084- Ümmü Seleme R.A. derki:

Evime kardeşim Abdullah bin Ümeyye ile (onun azadlısı olan) kadın kılıklı bir adam geldi, Sonra bu adam kardeşim Abdullah'a şöyle dedi: Ey Abdullah haberin var mı? Eğer Allah Tealâ Hazret­leri yarın size Taif'i fetheder de Taif sizin elinize geçerse, sen Taif halkından Ğayîan'ın kızını seç al. Çünkü o dört kıvrım gelir, sekiz kıvrım gider (vücut organları dolgundur, önden dört kıvrım ve ar­kadan sekiz kıvrım görünür). Hazreti Peygamber bu lafı duyunca hiddetlenerek şöyle buyurdu:

«Böyleleri, siz kadınların yanına hiç girmesinler.»

Mütercim:

Yersiz konuşma yapan ve aslen kadın kılıklı düşük bir adam olan; şahıs, Abdullah bin Ümeyye'nin azadlısı idi. Sonra Peygamber S&Llallahu Aleyhi ve Sellem onu Medine'den Hims'e sürdü. Hazreti Ömer'in hilâfeti zamanında ihtiyarladı ve sıkıntıya düştü. Bazı kim­selerin yardımı ile haftanın cuma günleri Medine-'ye gelerek dilenip geri dönmesine müsaade edilirdi.

 

1085- Abdullah bin Amr (R.A.) der ki:

Peygamber Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Taif'i kuşattığı zaman, Taif halkı (Sakîf kabilesi), yüksek ve metin kalelerine sığınmış ol­duklarından kısa zamanda Taif'i almak mümkün olamıyordu. As­habı kirama zayiat verdirmemek için görüş sahibi kimselerle istişa­re yaptıktan sonra Peygamber Sallallâhu Aleyhi ve Sellem, ashaba şöyle buyurdu:

«İnşaallah, yarın Medine'ye dönüyoruz.» Bu söz ashabı kirama ağır geldi ve: Fetih'yapmadan mı ayrılacağız? dediler. Hazreti Pey­gamber ikinci defa olarak:

«İnşallah, yarın Medine'ye dönüyoruz,» buyurdu. Ashab yine ay­nı tebkiyi gösterdiler. Bunun üzerine Hazreti Peygamber:

«Haydin (kalenin fethi için) çarpışınız.» buyurdu. Ashabı kırara savaşa başladılar; fakat Taif'i fethetmek mümkün olmadı Bununla beraber çok kimseler de yaralı düştü. Sonra Hazreti Peygamber:

«İnşallah, yarın Medine'ye dönüyoruz.» buyurdu. Bu söz bütün ashabın bu defa hoşuna gidince Peygamber sallallahu Aleyhi ve Sel-lem güldüler veya tebessüm ettiler.

 

1086- Ebû Musa El-Eş'ari (Radıyallahu Anh)  der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huneyn gazasından son­ra Taife gitti. Taif'den dönüşte Huneyn ganimetlerini bölmek için Mekke ile Medine arasında yahud Taif ile Mekke arasındaki CÎ'RA-NE adlı yere indiler. Ben Hazreti Peygamberin huzurunda bulunu­yordum. Bilâl Habeşî de oradaydı. O sırada Hazreti Peygamberin huzuruna bir Bedevi gelip:

—  Huneyn ganimetlerinden bana vermeyi vad ettiğiniz şeyi ve-remiyecek misiniz? dedi. Hazreti Peygamber ona: «Müjdelen (gözün aydın)!» buyurdu. Bedevi bu sözden kırılarak:

—  Sen bana müjde lafını çok ettin, dedi. Hazreti   Peygamber, Ebû Musa ile Bilâl Habeşîye dönerek:

«Bu Bedevi (A'rabî) benim müjdemi kabul etmedi? bu müjdeyi siz kabul ediniz.» buyurdu. Biz de: — Kabul ettik, dedik. Sonra Haz­reti Peygamber bir kadeh su istedi. Mübarek ellerini ve yüzünü o kadehde yıkadı. Ağzına aldığı-suyu o kadehe püskürttü. Sonra her ikimize şöyle buyurdu:

«İkiniz de şu sudan içiniz. Hem de yüzünüze, göğsünüze akıtınız ve muştulanınız.»

Onlar da kadehi alıp içtiler, yüzlerine ve göğüslerine döktüler. O anda perde arkasında bulunan müminlerin annesi Ümmü Seleme (Radıyallahu Anha) Ebû Musa üe Bilâl Habeşî'ye seslendi:

— O mübarek sudan annenize de bırakınız. Onlar da kadeh için­de biraz su bıraktılar. Bu geri kalanını da Ümmü Seleme (Radıyalla­hu Anha) içti ve göğsüne döktü.

 

1087- Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Huneyn savaşından alı­nan ganimetleri bölerken Ensar'dan bazı kimseleri yanlarına; topladı ve onlara:

«Gerçekten Kureyş kavmi (Mekke'liler) henüz cahihiyetten (kü­für ve şirk bataklığından) çıkmışlardır. Ben onları denemek, sabır ve sebatlarını temin edîp kalblerini İslama ısındırmak istiyorum (ga­nimet malını onlara vermemin sebebi bu). Ey Ensar (Medine'lüer) topluluğu! İnsanlar dünya malı ile Mekke'ye dönerken, siz, Allah'ın Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile evlerinize (Medine'ye) dön­menize razı olmaz mısınız?» buyurdu. Ensar:

— Evet, razıyız ey Allah'ın Resulü! dediler. Sonra Hazreti Pey­gamber Ensar'ın kalblerini hoşnud etmek için;

«İnsanlar bir vadiye ve Ensar da başka bir vadiye veya dağ yoluna koyulsalar, ben Ensar'ın koyulduğu vadiyi veya yolu tercih ederim (onlardan ayrılmam).» buyurdular.

 

1088- ibni Ömer (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallalîahu Aleyhi ve Şellem, Beni Huzeyme kabilesi­ni İslâm'a davet için Halid bin Velid kumandasında bir birlik gön­derdi. Halid bin Velid onları İslâm'a davet etti. Onlar İslâm old.uk, sözünü beceremediklerinden onun yerine,» atalarımızın dininden ay­rıldık» manasında bir deyim kullandılar. Hazreti Halid onların bu sözünü kabul etmeyip onlardan bir kısmını öldürdü ve bir kısmını da esir etti. Alman esirleri komutası altındaki savaşçılara birer bi­rer teslim etti ve herkese kendi esirini öldürmek için de emir verdi.

îbni Ömer der ki: Bu emir geldiği gün ben dedim ki, vallahi ben kendi esirimi öldürmiyeceğim gibi, beraberimde bulunan arkadaşla­rımdan hiç birisi de kendi esirini öldüremez. Sonra biz bu durumda Peygamber Sallalîahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna vardık ve bu hali ona arz ettik. Bunun üzerine Hazreti Peygamber mübarek elle­rini göğe doğru kaldırarak:

«Allahım! Halid'in yapmış olduğu işten ben sana sığınırım, ben ondan beriyim.» buyurdu ve bu sözü iki defa tekrarladı.

 

1089- Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallalîahu Aleyhi ve .Sellem bir yere askeri bir birlik gönderdi. Bu birliğin başına da Ensar'dan birini komutan tayin et­ti. Her hususta komutana itaat edilmesini de birliğe tavsiye buyur­muştu. Yolda giderlerken her nasılsa komutanlarına karşı biraz sert­lik göstermeleri üzerine komutan onlara öfkelenerek:

—  Peygamber Sallalîahu Aleyhi ve Sellem size, her hususta bana itaat etmenizi emretmemiş mi? dedi. Onlar da:

—  Evet, emretmiştir, dediler. Komutan-.

—  Öyle ise, bana odun toplayınız, dedi. Onlar da topladılar, yığın yaptılar. Sonra komutan.-

—  Odunları ateşleyin, dedi Onlar yığın halindeki odunları ateşe verdiler. Sonra komutan onlara:

—  Haydi kendinizi ateşte atın, dedi. Onlar gerçekten kendilerini ateşe atmaya niyetîendüerse de, birbirlerine mani olarak:

—  Biz bu ateşten kaçıp nıüslüman olduk. Hazreti   Peygambere iman ettik, dediler ve kendilerini ateşe atmadılar. Nihayet ateş sön­dü, komutanın da kızgınlığı geçti. Sonra bu acıklı olayı Hazreti Pey­gamber duyunca şöyle buyurdu:

«Eğer onlar, o ateşe girmiş olsalardı, bir daha kıyamete kadar o ateşten çıkmazlardı (İdareci ve komutana) itaat, ancak iyi ve ha­yırlı işlerde olur.»

Mütercim:

Kendi canlarını ateşe atarak intiharı caiz görenler ve buna he­lâl diye inananlar ve böylece ölenlerin özürleri makbul olmayacağı için katil cezasını çekerler, ahirette kendilerine azab edilir.

 

1090- Ebû  Bürde'den   (Radıyallahu  Anh)  rivayet  edilmiştir!

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebû Musa ile Muaz bin Cebel'i Yemen bölgesine göndermişti. Yemen iki bölgeye ayrılmış ol­duğundan her biri bir bölgeye gitmişti. Ebû Musa'yı Aden bölgesine ve Muaz bin Cebel'i de diğer bölgeye görevlendirirken onların her ikisine şöyle buyurmuştu:    .

«(Her işte idareniz altındakilere) kolaylık gösteriniz, güçlük çı­karmayınız. Sevindirici olunuz, bıktırmayınız.»

 

1091- Ebû Musa El-Eş'arî den (Radıyallahu Anh) rivayet edil­miştir:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ebû Musa'yı Yemen'e vali olarak gönderdiği zaman, Yemen'de yapılan içkilerden Hazreti' Peygambere sordu. Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu:

«Yapılan içkiler nasıl bir içkidir?» Ebû Musa:

— Bit denilen bal içkisi ile Mirz denilen arpa içkisidir, dedi. Son­ra Hazreti Peygamber:

«Her sarhoşluk veren şey haramdır,» buyurdu.

 

1092- Berâ (Radiyallahu Anh) der ki:

Taif gazasından dönerek Ci'rane adındaki yerde Huneyn gani­metlerini böldükten sonr^. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bizi, Halid bin Velid ile Yemen bölgesine göndermişti. Da­ha sonra Halid bin Velid'in yerine Hazreti Ali'yi gönderdiler ve Haz-reti Ali'ye şöyle buyurdular:

«Halid'in adamlarına söyle: İçlerinden kim seninle kalmayı arzu ederse sana uysun, dileyen de gelsin.»

Berâ der ki: îşte ben de Hazreti Ali ile beraber kalanlardan idim. Ganimet olarak da bir miktar altın para almıştım.

 

1093- Büreyde (Radıyallahu Anh) der M:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Yemen bölge­sine görevli olarak gönderilen Halid bin Velid'den ganimetlerin beş­te birini almak üzere Hazreti Ali'yi göndermişti. Büreyde der ki: Ben Hazreti Ali'ye (bir işten dolayı) kızmıştım. Sonra Hazreti Peygam­berin huzuruna vardığımız zaman, Hazreti Ali'ye kızdığım hususu anlattım. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyur­du:

«Ey Büreyde! Bu yüzden Ali'ye kızıyor musun?» JBen, evet, de­dim. Hazreti Peygamber:

«Sen ona kızma? çünkü onun ganimet mallarının beşte birinde bundan daha çok hakkı vardır.» buyurdu. (Ganimet mallarında al­dığı cariyeden daha çok hakkı vardır. Aldığı cariyet hakkının sadece

bir kısmıdır.)

 

1094- Ebû Saîd EI-Hudrî (Radıyallahu Anh) der ki:

Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) Yemen'den Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e deriden ya...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Taif gazası
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:21:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Taif gazası rüya tabiri,Taif gazası mekke canlı, Taif gazası kabe canlı yayın, Taif gazası Üç boyutlu kuran oku Taif gazası kuran ı kerim, Taif gazası peygamber kıssaları,Taif gazası ilitam ders soruları, Taif gazasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes