๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 18 Aralık 2011, 17:57:43



Konu Başlığı: Sabah Namazını İlk Vaktinde Kılmak
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 18 Aralık 2011, 17:57:43
40- Sabah Namazını, Alaca Karanlık Halı Olan ilk Vaktinde Kılmanın Müstehablığı Ve Sabah Namazında Kıraatin Miktarı


538- Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Doğrusu mümin kadınlardan bazısı çarşaflarına bürünüp Resulullah (s.a.v.)'le birlikte sabah namazına gelirlerdi. (Namazı kıldıktan) sonra evleri­ne dönerlerdi. Resulullah (s.a.v.), sabah namazını alaca karanlıkta kıldırdığı için (evlerinden gelip giderken) tanınmazlardı.” [784]

Açıklama:

Bu hadis; sabah namazını ortalık İyice aydınlanmadan alaca karanlıkta kılmanın daha faziletli olduğuna delalet etmektedir. İmam Mâlik, İmam Şafiî ile İmam Ahmed bu görüştedir.

Hanefiler ise; sabah namazını biraz aydınlığa bırakmak daha faziletlidir. Bu görüş, Hz. Ali ile Abdullah İbn Mes'ud'dan da rivayet edilmiştir. Bu görüş sahiplerinin delili; Rafi b. Hadîc'ten gelen “Sabah namazını aydınlığa bırakınız” hadisi ile Buharı ile Müslim'in Ab­dullah İbn Mes'ud'dan gelen, “Resululah (s.a.v.)'i iki namaz hariç hiçbir namazı vakti dışında kıldığını görmedim. Bunlar, (Müzdelife'de) akşam ile yatsıyı cem etti. O gün sabah nama­zını da vaktinden evvel kıldı” hadisidir.

Kısacası; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sabah namazım, bazen alacakaranlıkta ve bazen de rtahk ağardığında kıldığını gösterir. Çünkü her iki uygulama da vardır.

Ayrıca bu hadis, kadınların mescitlere gidebilecekleri ve erkeklere karışmaksızm namazı müteakip hemen mescidi terk edip evlerine dönmelerine İşaret etmektedir.

539- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Haccâc, Medine'ye gelince (namazları geciktirmeye başladı. Bunun üzerine Câbir b. Abdillâh'a, namaz vakitlerini” sorduk. Câbir:

“Resulullah (s.a.v.) öğle namazını güneş tanı tepe noktasından batıya doğru kaydığında, ikindi namazını güneş henüz berrak iken, akşam namazı­nı güneş battığında, yatsı namazını da bazen geç kılar ve bazen de vakti girdiğinde erkenden kılardı. Sahabilerin toplandıklarını görürse vaktin başın­da kıldırır; geciktiklerini görürse geç kılardı. Sabah namazını, onlar yada Peygamber (s.a.v.) alaca karanlıkta kılardı” dedi. [785]

Açıklama:

Hadisin metninde geçen “Hacira”, güneşin tam tepe noktasından batıya doğru kayma­sından sonra güneşin hararetinin şiddetli olduğu zamandır.

Hadîs, sabah namazının alaca karanlıkta kılındığına delalet etmektedir.

540- Ebu Berze (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.) yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirmekte bir sakınca görmezdi. Yatsıdan önce uyumayı ve yatsıdan sonra konuşmayı sevmezdi.”

Açıklama:

Hadisin ravisi Seyyar der ki:

“Peygamber (s.a.v.) güneşin (tam tepe noktasın­dan batıya doğru kaydığında kılardı. ikindi namazını da insanın, güneş dipdiriyken Medine'nin en uzak yerine gidebileceği bir zamanda kılardı. Ebu Berze'nin) akşam namazı ile ilgili hangi vakti söylediğini bilmiyorum.”

Hadisin ravisi Seyyar, Ebu Berze'den naklen) der ki: Peygamber (s.a.v.) sa­bah namazını; birisi, yanmdakîne bakıp onu tanıyacak hale geldiğinde kıldı­rır ve namazda altmış ile yüz ayet arası okurdu.” [786]

Resulullah (s.a.v.)'in yatsıdan önce uyumayı niçin sevmediğini alimler şöyle açık­lamışlardır: Çünkü yatsı namazından önce uyuyan kimse uykuya iyice dalarak yatsının vakti­ni yada efdal ve muhtar olan vaktini kaçırabilir. Bir de, buna izin verilirse cemâat bu hususta yumuşak davranmaya başlar; sonuç itibariyle de toptan yatsıyı kılmadan sabahlayabilirler.

Yatsı namazından sonra konuşmayı sevmemesi ise uykusuz kalmaya sebep ola­cağı içindir. Zîra yatsıdan sonra oturup konuşan kimselerin yattıkları zaman uykuya dalarak gece namazı veya zikir için yahut sabah nmazı için kalkmamalarından korkulur. Bir de, gece­leyin çok oturmak, gündüz vazifeleri hususunda tembellik göstermeye sebep olur.

Yatsıdan sonra konuşulması mekruh olan şeyler, faydası olmayan konuşmalardır. Fay­dalı ve hayrlı şeyler konuşmakta hiç bir kerahet yokdur. Ders müzâkere etmek, salih kimseler­le ilgili hikâyeler söylemek, misafire ikramda bulunmak, çoluğu-çocuğuyla muhabbet etmek, dargınları banştırmak gibi şeyler hep hayra yönelik şeyler olduklarından onlar hakkında ko­nuşmak mekruh değildir.

Yatsıdah önce uykuyu Hz. Ömer ile oğlu Abdullah, İbni Abbâs (Radiyallah anhûm) ve daha birçok sahabe nekruh görmüştür. İmam Mâlik ile Şâfiîler'in görüşü de budur.

Abdullah İbn Mes'ûd (r.a) ile Kufeli alimlerine göre, yatsıdan önce uyumakta bir sakınca yoktur. Tahâvî:

“Buna, yanında uyandıracak kimse bulunmak şartı ile ruhsat verilir” demişdir. Abdullah İbn Ömer (r.a)'dan da böyle bir rivayet nakledilmiştir.

“Sabah namazında altmış'dan yüz'e kadar âyet okurdu” cümlesini, Seyyar b. Selâme'den yalnız Şu'be rivayet etmiştir.

Resulullah (s.a.v.)'in sabah namazında yirmidokuz âyetten ibaret olan Tekvîr sûresini, kırkbeş âyetten ibaret bulunan Kâf sûresini, yüzotuzikİ âyeti İhtiva eden Saffât sûresini, alt­mış âyetlik Rûm sûresini, doksansekiz âyetlik Hac sûresini okuduğu rivayet olunduğu gibi Kur'ân-ı Kerîmin en kısa iki sûresi ile sabah namazı kıldırdığı da rivayet edilmiştir. Bu ihtilafın sebebi, zaman ve şartların değişmesine göre hareket etmesidir. [787]


[784] Buhâri, Salât 13, Mevâkîtu's-Salât 27, Ezan 165; Ebu Dâvud, Salât 8, 423; Tirmizî, Salât 116, 153; Nesâî, Mevâkît 21; İbn Mâce, Salât 2 669; Ahmed b. Hanbel, 6/33, 37, 179, 248.

[785] Buhârî, Mevâkitu's-Salât 18, 21; Ebu Dâvud, Salât 3, 397; Ncsâî, Mevâkît 18.

[786] Buharı, Mevakitu's-Salat 11, 13, 39, Ezan 104; Ebu Dâvud, Salât 3, 398, Edeb 23, 4849; Nesâî, Mevâkît 2, 16, 20; İbn Mâcc Salat 3, 674.

[787] B.k.z: A. Davudoğlu, Müslim Şerh 1,3/658-659.



Konu Başlığı: Ynt: Sabah Namazını İlk Vaktinde Kılmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Ocak 2013, 15:17:02
s.a.. ; namazlarin vakitlerini ve ne zaman hangi şartlarla kilinabileceğine güzel açiklamalar getirilmiş..Bizler de daha dikkat ederiz inşaallah.